madamsatanik yazar profili

ben sevmiyorum erkelerin ağlamasını. zayıf görünüyorlar gözüme, saygımı yitiriyorum üzgünüm

içkinin zehirli olduğunu bilen ama parasını oradan kazandığı için ses edemeyen lakin yine de vicdan sahibi olup insanların ölmesine razı gelemeyip patronundan gizli araya bir not iliştiren vatandaş hareketi

hayatının başkasının ellerinde dönen bir topaç gibi kontrolden uzak olması ruhunda giderek büyüyen bir öfkeye ardından nefrete ardından da güçsüz bir kabullenişe evrilmesi onun değil benliğine girmiş kör bir fil misali tepinirken olacakları kestiremeyen gururunun suçuydu.

hadi bakalım , trollerin gazına gelmeden , hakaret etmeden cevap verelim.
yaptıkları:
1- durmuş bazı metro inşaatlarını yurt dışından kredi bulup tekrar faaliyete geçirmek.
2- metro saatlerini uzatmak.
3- dar gelirli ailelere süt dağıtmak.
4-meydanalara el atmak. akp nin yok etmek için bir bomba atmadığı taksimi yeniden düzenlemek.
5- öğrencilere burs sağlamak

yapmak isteyip akp ve mhp çoğunluktaki meclisten geçiremedikleri:
1- taksici mafyasının elinde olan taksileri medeni bir şehre yakışır sayı ve seviyeye getirmeye çalışmak.
2- halk ekmek büfesini çoğaltmaya çalışmak.

john wick yeni film gelsin.
lord of the rings dizisi düzgün olsun.
avatar 2 gelsin.
marvel yeni filmler çeksin.
ıron aman dirilsin.
game of throns son sezon yeniden çekilsin.
george martin ölmesin , seriyi bitirsin.
kitaplarım film olsun .

buyurun?

yolsuzluk dosyalarını açıklayacağı sırada meclisi terk eden akp ve ne yazık ki mhp üyelerini gördüğümüz yayın. çok üzülüyorum sözlük, bu ülkeye küsmek istemiyorum ancak şu tablo şu onursuz bu hakkaniyetsiz düzen ...hakkım haram olsun, kundaktaki bebeklerinden çıksın ,yedilerse ! hakkım.

özgürlüklerine düşkün gençlerdir. etliye sütlüye bulaşmıyor gibi görünseler de aslında gayet bilinçlidirler. bizim (y kuşağı) toplumcu ahlak kaygımız onlarda yerini bireysel bir konforizme bırakmıştır. siyasetle ilgilenmeyi sevmeseler de o çok sevdikleri yaşam alanlarını koruma adına bir gün mecburen sarı yeleklerini giyip hak çiğneyen kimse karşısında duracaktır.
not: sarı yelek bir meteor olup gösteri yapmanın fiilen yasak olduğu günümüz türkiye’sinde pasif direnişi ve ses yükseltmeden sandığa yansıyan tepki yerine kullanılmıştır

resim özellikle de frida sever bir kahtalıdır kendisi. maraş bölgesinde konsept kafe işletmektedir.

(bkz: jab tak hai jaan) yash chopra’nın son filmidir.bir yönetmen olarak duyguları çelişkileri tutkuyu ve tüm bunların ortasında bir yerde olan aşkı yansıtma anlamında mükemmel iş çıkarmıştır. şahsıma (bkz: ben, benim şahsım , benim kıymetli muteber varlığım) be adam ne yaşadın da bunları bize aktarabiliyorsun dedirtmiştir.
merak edenler için kamera arkası görüntüleri yash chopranson film

kadına şiddet, çocuklara tacizin tabu oluşu,konuşulmadan üstünün örtülmeye çalışılması, kızlık zarı, cinsellik hakkında konuşamama, eylem grev gösteri vb hakların kullanılamaması, kullanılamamasının normalleşmesi, satılık sendikalar, her zam pazarlığından sonra temsil ettiği işçi vs memuru ona taahhüt edilen makama satıp yükselen yöneticiler, akraba kayırma, torpil, rtük....
daha sayarım ama ne entry ne zaman yeter

tüm zamanların en başarılı dizilerindendir. her izlediğimde hem nasıl böyle güncel hem de nasıl zamanın ötesinde olduğuna şaşırıyorum. gülüyorum evet ama en çok bakış açımı güncellenmiş oluyorum. karakterlerin her hatasında her kompleksinde mutluluğunda ya da hüznünde kendimi buluyorum. yaşadıkları duyguları bir şekilde deneyimlemiş oluyor ya da hissediyorum.
not: en çok joey’e gülüyorum . içgüdüleri akıllı geçinen chandler dan daha çok işe yarıyor

resim yapıyorum. bir de yazı yazıyorum.hikayeler, yüreğimi acıtan aşklarımı iflah olmaz şizofrenler gibi çarpıtıp bambaşka karakterle yeniden yorumlayan hikayeler...

ernest hamingway
amin maalouf
zülfü livaneli
franz kafka

bir başka gece
parliment sinema gecesi
tutti furitti
yasemin
şahane pazar
bizimkiler
süper baba
mahallenin muhtarları
şehnaz tango
izledim ayrıca öss’ye girdim

öncelikle sözlüğün adı cidden kafa olmuş. seçenin zihnine sağlık.
ben de bir çok ekşi çaylak ya da yazarı gibi içeriğine , büyümesine katkıda bulunduğum platformun bilgi kaynağı olma amacından çıkıp öfke nefret ayrımcılık ve bilimum düşünce suçu ile kirlenmiş olmasından bıkmıştım. uzun zamandır alternatif bir oluşum istemekteydim.an itibari ile ekşide kalan bir kaç iyi yazar sayesinde haberdar olduğum kafaya geldim.

içeriği oluşturacak olan bizlersek ve bir iş nasıl başlarsa öyle biterse daha yolun başından ürettiğimiz tanımların , açtığımız başlıkların okuyana bir şey katmasına özen göstermek akıllıca olmaz mıydı?

burada moderasyona da çok iş düşüyor , adil ve yazarın performansını öne çıkaran , manen ödüllendiren bir sistem daha en başından kişinin iştahını artıracaktır.

ben artık vejetaryenlere nefret kusulmasınsan, gaylerin yerden yere vurulmasından, feministlerin suçlu muamelesi gördüğü , buram buram ırkçılık , bağnazlık , sol muhafazakarlığı, sağ ahmaklığı kokan girdilerden bıktım.

kafka konuşulsun istiyorum, elon mask, da vinci tartışılsın istiyorum .

yolsuzluk haberleri kadar sergi haberi de okuyayım, dünya yanarken akepe akepe diye bir tarafımızı yırtmadan evrensel sorunlara da kulak verelim istiyorum .

kısacası kaliteli içerik talep ediyorum.

adaletten yoksun çaylaklık sistemi, hali hazırdaki adaletsizliği dahi müstakbel eşine yazarlık atayarak sabote eden kifayetsiz , saygısız, dürümcü predatör,kız olduğunu açıklamaya korktuğun hatun delisi abazanlar, tanımsız başlıklar, akşama kadar küfrettikleri akp kadar ahlaktan yoksun eleştiriler , sansür vs vs

demin üye olduğum platform . aplikasyon aradım bulamadım, ne zaman çıkar acep?