#ödüllü filmler
festival filmleri / drama / fantastik / korku
8.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yönetmenliğini robert eggers'in yaptığı ve başrollerinde bill skarsgård, willem dafoe, nicholas hoult, lily-rose depp ve aaron taylor-johnson'un oynadığı korku filminin gösterim tarihi 25 aralık 2024.

nosferatu - official teaser trailer [hd] - only ın theaters december 25 / focus features
devamını gör...
korku filmlerini sinemada izlemek gibi bir alışkanlığım yok lakin bu film için bir istisna yapacağım çünkü çok güzel duruyor fragmanı. kadro da pek iyi, umarım tatmin eder.
devamını gör...
yönetmen koltuğunda lighthouse'tan tanıdığım robert eggers bulunan, 25 aralık 2024'te amerika'da vizyona giren lakin türkiye'de bugün vizyona girmiş ve koşa koşa izlemeye gittiğim bu filmden biraz bahsetmem gerekiyor.

ben nosferatu'nun 1922 yapım olan, murnau'nun harikalar yarattığı filmini bir piyanistin kendi bestesi eşliğinde akdeniz üniversitesinde izlemiştim, filme o kadar bayılmıştım ki her kısmıyla beni benden almıştı film.

sonraları 1979 yapım olan werner herzog'un sesli uyarlamasını izledikten sonra murnau'yu izlediğim kadar büyülendiğimi hatırlıyorum... bir de nosferatu'yu canlandıran aktör max shreck hakkındaki efsanelerle alakalı 2000 yapım shadow of the vampire filmi vardı, o da çok hoş, çok güzel, çok underrated bir film olarak kalmıştı aklımda.

bu filmi izlemeden önce şunu düşündüm... sinemaya katılacak yeni karakterler, harika yepyeni filmler varken bir uyarlamaya ne gerek var?

böyle bir önyargı ile izledim filmi. filmin konusu nosferatu ile neredeyse aynı, bazı kısımları değişik tabi, o kısımları söylemek, anlatmak istemiyorum direkt olarak spoiler sayılabilir zira.

filmin ambiyansı harika, eggers zaten ambiyans konusunda dahiyane bir adam. oyunculuklar hiç fena değil... filmi beğenmediğimi söyleyemem... güzeldi ama keşke yeni bir şey karakter yaratılsa, sinemaya yepyeni bir soluk getirilseydi...

yine de 2024 yılı için baktığım zaman en iyilerden birisi diyebilirim. substance gibi saçma sapan reklamı dönen bok gibi bir filmler var zira dönem için.

aynı zamanda bram stoker'ın drakula filminin en ama en temiz ve en iyi uyarlaması olarak görebilirim bu filmi ben.

beş üzerinden üç verdim, tekrar izler miyim? kesinlikle.

bu kadar güzel ambiyanslar, elinin altında müthiş oyuncular varken eski ve kült olmuş bir uyarlamayı yapmaya gerek var mıydı? kesinlikle hayır.

üzerine bir şey koymuş mu peki uyarlamanın? üzülerek söylüyorum ki hayır.

sinema dünyası da bilgisayar oyunları ve müzik gibi saçma sapan bir yere evrildi... bakıyoruz müzik üreten yok, sadece cover... bilgisayar oyunlarında da sonuç aynı, remake... 20 yıl önce yaptığı oyunu yeniden yapıyor adam...

film kısmı da aynı yere gidiyor. yeni bir şey üretmek yok... eskinin üzerine çizikler atarak üretme peşinde herkes.
devamını gör...
the vvitch dahil üç uzun metraj filmini de severek izlediğim robert eggers'ın 4. uzun metraj filmi.
görkemli, gotik ve yer yer dehşet verici bir iş.
vizyona girmesinden bir gün sonra imax'te izledim ancak henüz fırsat bulabildim detaylı bir giri için. *
1922 ve 1979 filmlerine girişmeden yalnızca bu film özelinde yazmak istiyorum esasen. film ilk duyurulduğunda eggers'ın bu 1922 yapımı filme büyük hayranlık duyduğuna, bu filmi çekmeyi öğrencilik yıllarından beri hayal ettiğine dair röportajlarını görünce bir yandan heyecanlanmış, diğer yandan ise klasik bir pr örneği deyip o heyecanımı ötelemeye çalışmıştım ancak filmi izleyince gerçekten projeye çok büyük bir önem atfettiği anlaşılıyor.

yönetmenin dönem atmosferi yaratmaktaki başarısı tartışılmaz. kostüm, mekan, aksanlar, her şeye dikkat ediyor. bu filmde de bunu yine net bir şekilde görüyoruz. şehrin tasarımı, dönem kıyafetleri, kadın erkek ilişkilerindeki sosyal ayırımlar çok çok keyif vericiydi.

özellikle çingene köyündeki sekanslara baştan sona bayıldım

yine yönetmenin doğayı kamera arkasında şahane kullanması, hikayeye uygun şekilde dış planların yedirilmesi şahaneydi. film genel olarak görsel açıdan tam anlamıyla bir başyapıt. gölge oyunları, dar koridorlar ve gotik mimarinin kasveti oldukça doyurucu.

filmde karanlıkta saklı olanı aydınlatmadan korku yaratma konusundaki ustalığı, özellikle kont orlok’un ilk ortaya çıktığı sahnelerde kendini gösteriyor.

filmin ilk yarısı bu haliyle baştan sona bir bilinmezlik ve gerilimin tırmanışıyla geçiyor. bu yönden harikaydı.
ikinci yarıda ise film climax'in çözüme ulaşımı için senaryo gereği biraz daha aksiyona dönüşüyor ve daha akıcı bir hale geliyor. ilk yarısına kıyasla gizem öğesi ortadan kaybolmaya başlıyor haliyle ve bu da filmin ilk kısmına kıyasla o mistik dokudaki lezzete biraz zarar veriyor. en büyük eleştiri konusu senaryonun filmin diğer bütün yönlerine kıyasla bir miktar daha zayıf kalmasıydı.


filmin ilk yarısında thomas'ın yaşadıkları seyircinin bağ kuracağı bir tonda güzelce işlenirken, filmin ikinci yarısı itibariyle thomas tam anlamıyla bir yan karaktere dönüşüyor.


bill skarsgard ve lily rose depp'in oyunculukları bence şahaneydi. skarsgard baştan sona bir plastik makyaj ile rol aldığından, aksanına ve sesine aşırı iyi çalıştığından ve ekran süresi de gizem öğesi gereği kısıtlı olduğundan son derece istikrarlı görünüyor filmde performansı yönünden. lily rose depp ise saf bir oyunculuk sergilemek durumunda kalıyor rolü gereği. bu bağlamda bazı sekanslarda oyunculuğu düşüyor ve yapaylaşıyor olsa da filmin genelinde iyi bir performans sunuyor açıkçası. özellikle bir iki sahnede arşa çıktığını söyleyebilirim.

yine filmde gerçek atlar, kurtlar, köpekler, 2000'e yakın fare kullanılmış. çekimlerde hayvanların kadraja yedirilmesi de epey başarılı olmuş.

birkaç kadrajı tam anlamıyla bir tablo estetiği taşıyan ve hikayesini bugünün koşullarında ciddiyetle aktarabilen nosferatu'ya ben 8.5 veririm 10 üzerinden. senaryo biraz daha kuvvetli olsa, yan oyuncuların iç dünyaları biraz daha esaslı bir şekilde perdeye yansıtılabilmiş olsa 10 üzerinden 10 derdim açıkçası. dönüp tekrar tekrarr izleyebileceğim bir film.
not: aşırı dağınık yazdım ama uykusuz ve yorgunum, anca bu kadar artık.
devamını gör...
bugün izlediğim, oyunculuklara bayıldığım film. lily rose döktürmüş, skarsgard yine ne hale gelmiş tanıyamadım. güzeldi ama aşırı abartılı aman aman değil. dönem filmlerini severim ama böyle gotik tadındakiler beni aşırı sarmıyor, sahneler fazla karanlık olunca biraz basıyor bana. yine de izlenir temposu güzeldi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nosferatu (2024)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim