achero mañas'ın yazıp-yönettiği, 2003 yılında gösterilmiş olan film.
film, sanatla dünyayı değiştirebileceğine inanan alfredo'nun, madrid'de özgür düşünceli arkadaşları ile "kasım" adını verdikleri bir tiyatro topluluğunu kurmasını ve şehrin her yerinde gösteri sergilemeye başlamasını konu ediyor.
film, sanatla dünyayı değiştirebileceğine inanan alfredo'nun, madrid'de özgür düşünceli arkadaşları ile "kasım" adını verdikleri bir tiyatro topluluğunu kurmasını ve şehrin her yerinde gösteri sergilemeye başlamasını konu ediyor.
toronto uluslararası film festivali - uluslararası eleştirmenler ödülü (fıprescı)
san sebastián uluslararası film festivali - genç jüri ödülü
san sebastián uluslararası film festivali - genç jüri ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miko" tarafından 07.05.2021 15:28 tarihinde açılmıştır.
1.
ispanyol yönetmen achero manas'ın bir sinema filmi çekerek sinemacılığı, kurguculuğu yerine dibine soktuğu 2003 yapımı ters köşe filmi. istisnasız izleyen herkesi based on a true story olup olmadığı ile ilgili kuşkuya düşürmüş, bu konuda ürkütmüş, oturduğu koltuğa çivilemiş bir filmdir. görmeyenin görmesi elzemdir.
hayatımda hiçbir filmin based on a true story olmasından bu denli korkmamıştım. yönetmenin filmin sonundaki a mi padre* notu filmin bir an için de olsa alfredo'nun kızı anita tarafından yıllar sonra çekilmiş olduğunu düşündürse de hemen sonra asıl mevzuyu kavrıyorsunuz. yani film bittikten sonra filmi izliyor, idrak ediyorsunuz esasında. kurgu şahane demeyeceğim, çünkü senelerdir birçok filmin kurgusu için bu sıfatı kullandım. bu başka bir şey. belgesel-film dediğiniz şeyde anlatıcılar günümüzde yaşar. bu filmde gelecekte olmalarının sebebi -benim anladığım, ki zaten bu filmin kaygısı herkese farklı bir şey düşündürmek- film denilen olgunun yapaylığı, kurgusal oluşu bu yüzden de eleştirilmek zorunda olduğu. bir yönetmen düşünün ki bir film çekerek, kurguculuğun sınırlarını zorlayarak sinema sanatını yani yaptığı işi yerin dibine soksun! yönetmen alfredo'nun kızı değil, ama bu film yine de gerçek bir yaşam öyküsü sayılabilir. bana göre alfredo'nun kızı doğduktan sonra manifesto'ya ihanet etmek zorunda kalması, kendini satması ve arkadaşlarına bir nevi ihanet etmesi filmimizin yönetmeninin yaşam öyküsünden kesitler. oturup, kasıp araştırabilirim ama benim için önem arz etmiyor açıkçası. ben filmden alacağımı aldım. sondaki babam için notu alfredo'nun tiyatro hocasına yaptığı rol gibi yönetmenimizin bize oynadığı bir oyundan ibaret.
hayatımda hiçbir filmin based on a true story olmasından bu denli korkmamıştım. yönetmenin filmin sonundaki a mi padre* notu filmin bir an için de olsa alfredo'nun kızı anita tarafından yıllar sonra çekilmiş olduğunu düşündürse de hemen sonra asıl mevzuyu kavrıyorsunuz. yani film bittikten sonra filmi izliyor, idrak ediyorsunuz esasında. kurgu şahane demeyeceğim, çünkü senelerdir birçok filmin kurgusu için bu sıfatı kullandım. bu başka bir şey. belgesel-film dediğiniz şeyde anlatıcılar günümüzde yaşar. bu filmde gelecekte olmalarının sebebi -benim anladığım, ki zaten bu filmin kaygısı herkese farklı bir şey düşündürmek- film denilen olgunun yapaylığı, kurgusal oluşu bu yüzden de eleştirilmek zorunda olduğu. bir yönetmen düşünün ki bir film çekerek, kurguculuğun sınırlarını zorlayarak sinema sanatını yani yaptığı işi yerin dibine soksun! yönetmen alfredo'nun kızı değil, ama bu film yine de gerçek bir yaşam öyküsü sayılabilir. bana göre alfredo'nun kızı doğduktan sonra manifesto'ya ihanet etmek zorunda kalması, kendini satması ve arkadaşlarına bir nevi ihanet etmesi filmimizin yönetmeninin yaşam öyküsünden kesitler. oturup, kasıp araştırabilirim ama benim için önem arz etmiyor açıkçası. ben filmden alacağımı aldım. sondaki babam için notu alfredo'nun tiyatro hocasına yaptığı rol gibi yönetmenimizin bize oynadığı bir oyundan ibaret.
devamını gör...