öğretmenine karşı dans edip saygısızlık eden öğrenci

zamanında böyle değildi ki... tüm öğrenciler şuan böyle değil tabi ki ama genelinde bir saygısızlık çoğalmış durumda. bu durum beni gerçekten çok üzüyor.

dans okullarındaki öğrencileri ivedilikle disipline göndermeliyiz bu bağlamda. bu ne saygısızlık. öldür daha iyi.

sürekli, öğretmenlik eyi yaavv üç ay tatili, ara tatil… argümanıyla konuşanlar bu videoya şaşırıyorlar; bu ne saygısızlık, olur mu böyle iş vs. diyorlar. 1 hafta derse girseler bunun gibi neler görecekler haberleri yok.

insanlar kendi çocuklarına tahammül edemiyorlar, en net pandemide gördük bu durumu. okullar açılsın diye gün saydı sevgili velilerimiz. yeri geldiğinde kendilerinin tahammül edemediği çocukları okulda neler yapıyor.

artık işler eskisi gibi de değil. bizi ailelerimiz hocam eti senin, kemiği de senin diye bırakırlardı okula. notu kötüyse de edebi adâbı öğrensin, bir saygısızlığı olmasın denirdi. şimdi çocuk okulun kapılarını söküyor bağırırsan suçlu oluyorsun.

size birkaç hafta önce olmuş bir olaydan bahsedeyim. öğretmen arkadaşım sınıfta küfür eden çocuğu uyarıyor. çocuk küfür etmeye devam ediyor. arkadaşım idareye gidiyor, idare başına iş alma duymazdan gel diyor. arkadaşım dayanamıyor çocuğun velisini arıyor. ne oluyor dersiniz? çocuğun velisi* telefonda öğretmen arkadaşıma bir güzel bağırıp fırça atıyor demişse ne olmuş sanki diye. küfürü de bu kez kendisi ediyor.

başka bir olaydan daha bahsedeyim. öğrencinin her türlü başarısızlığı öğretmenin suçu artık. duvara anlatsam dile gelirdi dediğim çocuk sınavda 20-30 aldı, en azından performansla ortalamasını kurtarsın diye peşinden koştum ödevini getir, ödevini yap, ödev ödev ödev… ortada performans ödevi de yok. getirmediği için sisteme g girdim. bir gün bir veli geldi hocam bizim kızın performans ödevine g girmişsiniz dedi. çünkü getirmedi dedim olayı anlattım. vay efendim ben bunu nasıl yaparmışım, getirmedi diye nasıl g girermişim… bu veli de okula bağış yapan bir veli bu arada.

demem o ki öğretmen: veli, idareci ve öğrenciye kurban edildi. bu gördükleriniz ise hiçbir şey.

edit: hiç mi efendi öğrenci yok elbette var. bu noktada bu çocukların ailelerine bakmak lazım ki çocuğun hareketlerinden, konuşmasından neyin ne olduğu zaten anlaşılıyor.
aile terbiyesi görmemiş çocuğa kalkıp lisede bunları öğretemesiniz, çok zor. o yüzden iyi bir insan; kendine, ailesine, vatanına, milletine hayırlı bir birey yetiştirmek istiyorsanız önce kendiniz ilgileneceksiniz çocuğunuzla. eline tableti telefonu verip ortadan kaybolmayacaksınız. bir insan dünyaya getiriyorsanız bunun sorumluluğunu alacaksınız.

eskiden hiç olmazsa okullarda öğretmenlerin bir ağırlığı vardı. artık kimse öğretmenleri iplemiyor. gerçi günümüzdeki çoğu öğretmende tik tok çekip, instagram ve twitter da fenomen olmak uğruna şaklabanlık yaparsa ortaya da böyle görüntüler çıkar.

nedeni beş para etmez ailelerdir. bunlar dünyada tek çocuğun kendilerinde sandığı için, veletlerini pamuklara sararak büyütürler. ah prensesim, ah yakışıklım diyerek, şımartırlar, pohpohlarlar.

hayattaki tek başarısı velet yapmak olan bu aile sürüleri yüzüne, böyle görüntüler arttı. yok toplumsal ahlak, yok z kuşağı geçin bunları. nedeni net ama net ailelerdir.

biz eskiden sırada fısır fısır konuşurduk. öğretmen karşısında neredeyse hazırolda dururduk. neden ??. aile terbiyesinde öyle gördük. bize öyle tembih edildi. ha dayak faktörü de yok değildi hani ahahaha. ama okulda şu hareketin 10'da 1'ini yapsak ve ailemizin kulağına gitse idi, öğretmene direk şunu derdi "bi tokat atsa idin ya, dövse idin ya"

şimdi ise bu beş para etmez aileler, okul basıyor, öğretmen dövüyor. ee bu velet sürüleri sonra tabii bunu yapar. büyüyünce de plazalarda, 20.kattan kadınları aşağı atan katil bir piç olurlar.

not: akp faktörü de var. öğretmenlerin ellerini kollarını bağladılar. eğitim sisteminin içine ettiler. mesela şunu yapan öğrenciye yapıştıracaksın disiplin suçunu. gerekirse okulda atacaksın. hatta ileride üniversite hatta ve hatta iş hayatını etkileyecek kanun, madde ve düzenlemeler olmalı.

bu durumun yasanmasinin kendimce sebeplerini siralayacagim:
eğitim sistemindeki puanlamanin tamamen içinin boşaltılması.
mesela; o öğrenci yazılıdan 100 aldıysa öğretmen sözlüsüne 99 veremez.bu durum çocukların başarısını sadece sınava odakliyor. onun dışında hiçbir şey yapmıyorlar.

kitaplar eski ve çağ dışı metinlerle dolu.
( bunu nasıl anlatabilirim. kitaplar eski türkiye'deki stv kanali gibi arkadaşlar)
kitaplardaki şeyler o kadar saçma ki oradaki metinleri okurken cocuklarin gözünde telefonunu çıkar dayıları gibi kalıyor öğretmenler. dolayısıyla çocuk karşısında saygı duyacagi,örnek alacağı birini göremiyor.
(örneğin beşinci sınıf türkçe kitabında on beş temmuz metninde karakterlerden biri çatıdan elini uzatsa uçaklara degecegini iddia ediyordu
ya da maddi sıkıntılar yüzünden eşini ve çocuğunu bırakıp memleketine dönen bir anne kararakteri vardı mesela)

sınıflarin yarısi türkçe bilmeyen suriye, ırak,sudan,afgan vs öğrencilerle dolu. bu öğrenciler türkçe bilgilerine bakılmaksızın yaşlarına göre sınıflara gonderiliyorlar.bu durum yabancı çocukları kendilerini anlatamadıklari için ya içine kapanık ya da hırçın yapiyor.bu da sınıf düzenini bozuyor.
türk çocukları ise sadece türkçe konusabildikleri için diğerlerinden daha zeki, daha akıllı olduklarını sanıyorlar. öğrenme ihtiyacı hissetmiyorlar.ici bos bir ozguvenle dolaşıyor, saygıyı kaybediyorlar.

geçim derdi yüzünden günde on saat çalışan anne babalar, çocuklarla ilgilenmeyi bırakın oturup iki muhabbet edemiyorlar. çocuklar bu basiboslukta eğitimsiz büyüyorlar.

ülkede şiddet ve kabadayılık güçle bagdastirildigi için çocuklar bütün sorunlarini bu şekilde çözüyor.

maddi sıkıntılar yüzünden telefona ve televizyona hapsedilen çocuklar iletişim konusunda sıkıntılar yaşıyorlar.

kıyafet özgürlüğü amacını kaybetmiş durumda. çocuklar okula gelirken yataktan kalktiklari gibi geliyorlar. dolayısıyla okul onlar için hareketlerine dikkat etmesi gereken bir yerden çok sokak gibi geliyor. üniforma eğitime hazırlanmak,sosyal kurallara dikkat etmek için gerekliydi.

daha çok ama yazamayacagım.

günümüz dünyasında eğitim konusu artık bilgiyi öğrenmekten çok bilgiye ulaşmak şeklinde. o yüzden çocukların doğru bilgiye ve eleştirel düşünceye kavuşması lazım. maalesef iktidarın özellikle bu konudaki kasıtlı tavırları eğitimi ortaçağ seviyesine çekmiş durumda.

çocuklarınızı, türk eğitim sisteminin ulaşamayagı yerlerde tutunuz.

güzel olay eğlendim. bunu yaptı diye de kimse ye şiddet uygulayamazsınız. çok dert edinirsen git disiplin yönetmenliğini işlet düdük.sanki adama pandik atmış. öğretmenler de öyle aman aman saygı maygı hak eden insanlar değiller. şimdi ki aklım olsa lisede ki hocaları yarını masasına yatırır omurları arasında ki mesafeyi açardım.

bu hayvan oğlu hayvanlara değer vermek sadece bizim eğitim sistemimizde var .böyle öküzleri sanayide ustalar her gün dayak manyağı yapar evire çeviri anasını beller ama bizde bu homosapiensler adam yerinde konur.dogubeyazit'ta bir keko(sonradan daha çıktığını öğrendik bacağı kopmuş catismada) apo picini övmüştü yok hocam bebek katili değil, çok saygıdeğer biri diye yamulmuştum ağzını.neye uğradığını şaşırmıştı.her kuşun eti yenmez.ha bu arada pkk elebaşı dogubeyazit'ta matematik öğretmeni orhan hoca mehmet hoca ( hoca bozuntulari?)size maaş veren egitim sisteminin amk.)

okul ve eğitim sistemi uzun zamandır bir çeşit kreş görevini görüyor.
ailelerin şımartıp bakamadığı çocuklarla öğretmenler uğraşmak durumunda.
sistem bir şekilde herkesin işine geliyor ki, yıllardır bu süreç aynı tas aynı hamam devam ediyor.
bununla birlikte geçmiş dönem güzellemelerine katılmıyorum.
geçmişte dönemlerde kim bilir neler olmuştur. tabi olayları kayıt altına alıp hemen paylaşabileceğin aletler ve kanallar olmadığı için gün yüzüne çıkmamıştır.
bence sosyolojiyi anlamak isteyen kişiler, öncelikle geçmiş zaman güzellemelerini bir kenara bırakmalıdır.