1.
yazarların okul zamanlarını özlemlerine neden olan şeylerin yazıldığı başlıktır.
benim için teneffüslerde yapılan dedikodulardır. *
benim için teneffüslerde yapılan dedikodulardır. *
devamını gör...
2.
yoktur. türkiye'deki okullar okuldan ziyade hapishanedir, afedersin totondaki kıla kadar karışırlar, hiçbir haltın eğitimini veremeyen hocaların burnunun büyüklüğünden üç tane eyfel kulesini üst üste koyduğunda elde edeceğin büyüklüğü elde edersin. o matematik anca sizi kandırır, hesaplar tutmaz.
devamını gör...
3.
arkadaşlarım.boş derslerde oynadığımız doğruluk cesaret oyunu
devamını gör...
4.
iş güç peşinde koşmak zorunda olmadığım zamanlar olması.
devamını gör...
5.
arkadaşlarım.
kantinde sabahın köründe edilen kahvaltı.
dersler ve yeni şeyler öğrenmek.
kantinde sabahın köründe edilen kahvaltı.
dersler ve yeni şeyler öğrenmek.
devamını gör...
6.
enerjisi, ortamı ve sunduğu nimetlerdir.
sabahın köründe kalkıp makyaj yapıp hazırlanmayı, otobüsten indikten sonra okul yolunun üstündeki sıcacık simitleri, erken gittiğim için arkadaşlar gelene kadar kahvaltımı yapıp sigara içmeyi, dersin hocası gelene kadar okul bahçesinin çardağında dedikodu etmeyi, okul dolabımı, dersleri pür dikkat dinleyip not almayı falan çook özledim.
öğle arasında üniversitenin yemekhanesinde çıkan triliçeyi özledim en çok. onun için kurşun atar kurşun yerdik. dersler bittikten sonra gün değerlendirmesi yapmayı, ders boş ise sinemaya, tiyatroya veya en sevdiğimiz kafeye gitmeyi özledim. hiçbir şey yapamazsak arkadaşların öğrenci evine gider köpeköldürenden hallice şarabımızı yudumlar, kahve ve tarot falı bakardık. okey, pişti ve blöf oynardık. unutulmaz film ve dizi sahnelerinde oturur ağlar, dansöz kiyafeti giyip mezdeke oynar, 23. flörtüyle buluşma anını anlatan arkadaşın buluşma sahnesini canlandırırdık. hande erçel'den daha iyi oynardık orası ayrı. okulu asmak için birinin "bu gün derse girmesek mi ya? demesini bekler hemencecik organize olurduk.
bazen okulun kütüphanesinde kitap okur bazen ise ders çalışıp akşamı ederdik. eve yorgun argın gelir ertesi günü iple çekerdim. portfolyo dosyası için ankara'da gidilmedik müze ve tiyatro bırakmazdık. sergi broşürü ve posterlerini biriktirip odamın tavanlarına asar ertesi gün kendi sergimizi açmak için heykeller, resimler yapardık. okulun duvarlarına resimler çizer, yaptığımız heykelleri bizden bir anı kalsın diye duvarlara monte ederdik. okulun maskot kedilerini, sürekli söylenip "sigara izmaritlerini yere atmayın" diyen adamı bile özledim. yan fakültenin kafesini, her zaman oturup fotoğraf çekindiğimiz panosunu ve film izlediğimiz rahat armut koltukları özledim.
sabahın köründe kalkıp makyaj yapıp hazırlanmayı, otobüsten indikten sonra okul yolunun üstündeki sıcacık simitleri, erken gittiğim için arkadaşlar gelene kadar kahvaltımı yapıp sigara içmeyi, dersin hocası gelene kadar okul bahçesinin çardağında dedikodu etmeyi, okul dolabımı, dersleri pür dikkat dinleyip not almayı falan çook özledim.
öğle arasında üniversitenin yemekhanesinde çıkan triliçeyi özledim en çok. onun için kurşun atar kurşun yerdik. dersler bittikten sonra gün değerlendirmesi yapmayı, ders boş ise sinemaya, tiyatroya veya en sevdiğimiz kafeye gitmeyi özledim. hiçbir şey yapamazsak arkadaşların öğrenci evine gider köpeköldürenden hallice şarabımızı yudumlar, kahve ve tarot falı bakardık. okey, pişti ve blöf oynardık. unutulmaz film ve dizi sahnelerinde oturur ağlar, dansöz kiyafeti giyip mezdeke oynar, 23. flörtüyle buluşma anını anlatan arkadaşın buluşma sahnesini canlandırırdık. hande erçel'den daha iyi oynardık orası ayrı. okulu asmak için birinin "bu gün derse girmesek mi ya? demesini bekler hemencecik organize olurduk.
bazen okulun kütüphanesinde kitap okur bazen ise ders çalışıp akşamı ederdik. eve yorgun argın gelir ertesi günü iple çekerdim. portfolyo dosyası için ankara'da gidilmedik müze ve tiyatro bırakmazdık. sergi broşürü ve posterlerini biriktirip odamın tavanlarına asar ertesi gün kendi sergimizi açmak için heykeller, resimler yapardık. okulun duvarlarına resimler çizer, yaptığımız heykelleri bizden bir anı kalsın diye duvarlara monte ederdik. okulun maskot kedilerini, sürekli söylenip "sigara izmaritlerini yere atmayın" diyen adamı bile özledim. yan fakültenin kafesini, her zaman oturup fotoğraf çekindiğimiz panosunu ve film izlediğimiz rahat armut koltukları özledim.
devamını gör...
7.
iyi eğitimli ve okumuş olmaktan memnunum ama okulu hiç özlemiyorum gerçekten. o değil de şimdi yanımda bi arı mayalı silgi olsa da koklasam. hahah.
devamını gör...
8.
2 aydır okula gitmemiş olmak.
büyük bir ihtimal de artık gidemeyecek olmak.
ve anılar...
büyük bir ihtimal de artık gidemeyecek olmak.
ve anılar...
devamını gör...
9.
arkadaşlarla yapılan ufak çılgınlıklar
favori hocaların dersleri ve esprileri
bir önceki gün mutlaka birimizin garip bir olay yaşaması ve bunun hakkında neredeyse 2 teneffüs konuşmamız...
okula en çok bu yüzden gidiyorum.
favori hocaların dersleri ve esprileri
bir önceki gün mutlaka birimizin garip bir olay yaşaması ve bunun hakkında neredeyse 2 teneffüs konuşmamız...
okula en çok bu yüzden gidiyorum.
devamını gör...
10.
birtakım yaramazlıklar ve eşşeklikler.
devamını gör...
11.
cuma günü son dersin beden eğitimi olması...
pırrrrrrrrr, marştı murştu yok.
pırrrrrrrrr, marştı murştu yok.
devamını gör...
12.
gelecek kaygısı olmadan, hayaller de yaşanan günler.
devamını gör...