1.
ergenlikte izleseydim çok daha etkileyecek filmdi bu. sebebi oldukça basit. güzel ve kendimden yaşça büyük bir kadınla birlikte olma isteği nirvanadaydi.
ergen bir oğlanın bolca kate winslet ile sevişmesini izliyoruz. zoraki dramı ve sıkıcı konusunu bir kenara atarsak meh boş zamanda belki izlenebilir.
ergen bir oğlanın bolca kate winslet ile sevişmesini izliyoruz. zoraki dramı ve sıkıcı konusunu bir kenara atarsak meh boş zamanda belki izlenebilir.
devamını gör...
2.
başrol oyuncusu olarak titanic'den tanımış olduğumuz kate winslet ablamızın harikalar yarattığı film'dir.
sayın editörümüz evernevergreen, the reader başlığına film hakkında enfes bir tanım girmiş olmasına karşın, türkçe'ye çevrilen isminde de tanımı olmalı ve türkçe aranıldığında da bulunmalı diye düşünmüşümdür.
film michael isimli genç bir erkek karakter ile, hanna (kate winslet) isimli ve kendisinden yaşça büyük bir kadının aşklarını anlatır.
kitap okumayı çok seven michael'in bu özelliği, hanna'nın çok hoşuna gitmiştir. michael kitap okur, michael kitap okur...
hanna, michael'dan hep kitap okumasını istemektedir. michael' da bu durumdan hoşnut değildir dersek, yanılırız.
sebebini her ne kadar merak etse de kitap dinleme isteğinin kadının, ona karşı olan sıcacık hisleri aksine merak duygusunu bastırır, okuma eylemini severek, içinden gelerek yapmasını sağlar genç adamın. hem bu eyleminin getirileri olacaktır ona...
kimi zaman hanna ile görüşür görüşmez çantasından kendisi çıkarıverir birazdan ona okuyacağı kitabı.
iki insanın aralarındaki yaş farkının büyük bir aşk yaşamalarına engel olamayacağı gerçeği, sevginin her ne olursa olsun bir insanın kalbinde birden alevlenip, bazen kendisinden yaşça büyük bir diğer insana sıçrayabileceği konusu güzel işlenmiştir filmde.
güzel olan her şeyin bir gün son bulacağı gerçeği, sahnelerden birinde sakince karşılar izleyiciyi.
hanna bir gün aniden yok olur, yer yarılmış da yerin dibine girmiştir sanki. genç adam, kadından uzun yıllar boyunca haber alamayacaktır.
bernhard schlink'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
sayın editörümüz evernevergreen, the reader başlığına film hakkında enfes bir tanım girmiş olmasına karşın, türkçe'ye çevrilen isminde de tanımı olmalı ve türkçe aranıldığında da bulunmalı diye düşünmüşümdür.
film michael isimli genç bir erkek karakter ile, hanna (kate winslet) isimli ve kendisinden yaşça büyük bir kadının aşklarını anlatır.
kitap okumayı çok seven michael'in bu özelliği, hanna'nın çok hoşuna gitmiştir. michael kitap okur, michael kitap okur...
hanna, michael'dan hep kitap okumasını istemektedir. michael' da bu durumdan hoşnut değildir dersek, yanılırız.
sebebini her ne kadar merak etse de kitap dinleme isteğinin kadının, ona karşı olan sıcacık hisleri aksine merak duygusunu bastırır, okuma eylemini severek, içinden gelerek yapmasını sağlar genç adamın. hem bu eyleminin getirileri olacaktır ona...
kimi zaman hanna ile görüşür görüşmez çantasından kendisi çıkarıverir birazdan ona okuyacağı kitabı.
iki insanın aralarındaki yaş farkının büyük bir aşk yaşamalarına engel olamayacağı gerçeği, sevginin her ne olursa olsun bir insanın kalbinde birden alevlenip, bazen kendisinden yaşça büyük bir diğer insana sıçrayabileceği konusu güzel işlenmiştir filmde.
güzel olan her şeyin bir gün son bulacağı gerçeği, sahnelerden birinde sakince karşılar izleyiciyi.
hanna bir gün aniden yok olur, yer yarılmış da yerin dibine girmiştir sanki. genç adam, kadından uzun yıllar boyunca haber alamayacaktır.
bernhard schlink'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
devamını gör...
3.
az rastlanan bir kaliteye sahip.. hem mahkeme hem de kadın-erkek ilişkisindeki ayrıntılar nedeniyle. muhtemelen bu zamana kadar izlememiş olma, karşılaştığımda görmezden gelme nedenim olgun kadın/erkek - genç erkek/kadın beraberliklerinden duyduğum rahatsızlıklardır. arada uçurum olan ilişkiler- buradaki gibi- ahlaki sorgumun içinde pedofiliden farksız. tam da aslında bahsetmek istediğim buydu yukarıda, izleyiciye rahatsızlık vermiyor.
savaş suçları mahkemesinde karar açıklandığında ne oh be yaptıklarının cezası çektiler dedim ne de gözlerim doldu. oysaki dehşet şeylerdi anlatılan.. belki bilmediğim bir şey değildi anlatılan diyeceğim ama bence o da değil. çok ama çok sağlam bir kurguya sahip. dedim ya rahatsız olmuyorsunuz diye. ilmik ilmik işlenmiş her sahnesi..
daha dünya kadar ayrıntı saklı filmde. bu kadar az entariyi hak etmiyor bir sözlükte. hiçbir şey için değilse bile oyunculuklar için izlenir. ben çok hazırlıksız yakalandım, siz hazır mısınız? filmin sonunda elinizde sadece hüzün kalacak..
devamını gör...
4.
filmin senaryosu yargıç ve yazar bernhard schlink'in aynı adı taşıyan kitabından alınmıştır. kitap aslında, kendisine iyilik yapılmasını ısrarla istemeyen birine, aslında onun yaşamını kurtaracak iyiliği yapmak gerekir mi, gerekmez mi etik ikilemini tartışır.
devamını gör...
"okuyucu (film)" ile benzer başlıklar
okuyucu
2