1.
eğer seninle bir gün bir yerde karşılaşmış, tanışmış ve oturmuşsak muhtemelen karşında sürekli susan bir adam görmüşsündür. mizacım böyle bahanesinin ardına sığınacak değilim. fakat yargılamadan önce şunu bilmeni isterim ki karşındaki adam kendi paradoksları arasında yolunu kaybetmiş bir yabancı. konuşmayı sevmediğim için mi konuşmayı beceremiyorum yoksa konuşmayı beceremediğim için mi konuşmayı sevmiyorum ? inan bunun cevabını ben de bulamadım henüz. bildiğim tek şey var o da kendimi tam anlamıyla ifade edemediğim. aklımda kurduğum cümleler dilime ulaşana kadar o kadar çok kayba uğruyor ki karşımdaki, beni ya eksik ya da yanlış anlıyor. ne kadar konuşursam konuşayım zaten anlaşılmayacağım hissi beni yordu. ama suskunluğuma gelen şikâyetlere de göğüs gerecek takatim kalmadı. bir yolculuğa çıkıyorum. asırlar öncesinden yunus’um bana sesleniyor “bir ben var bende benden içeri.” bende de benden içeri bir ben var. onu bulmaya gidiyorum. bilinçaltımda bir yerlerde dolaştığından eminim. bilinçaltıma inen kapıyı buldum sanırım. içimdeki ben ya idealize edilmiş her açıdan gelişmiş birisi ya da kimseye göstermek istemediğim kadar zayıf, güçsüz, kör cahilin teki. onun durumu her ne olursa olsun bulup şuan ki benle aynı bilinç düzeyine çıkarmalıyım ya da aradaki bilinç düzeyini en aza indirmeliyim ki kurduğum cümleler aradaki uçurumdan düşüp can vermesinler. çetin ve zorlu bir yolculuğa benziyor. yol karanlık ve tehlikeli. galib’in ateşten denizleri gibi kanayan yaralar var mumdan kayıklarla geçmem gereken. ardımda yolu bulacağım izler bırakıyorum. ruhumun zebanileri izleri yok etmediği müddetçe geri döneceğim. anılar ardına gizlenmiş tuzaklarla karşılaştım defalarca. bir yerde deli dumrul’a haraç vermemek için yolu uzattım. içimde tepinen deli tayların sesi geliyor uzaktan. bir yerlerde attila ilhan’ın dizeleri yankılanıyor “kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlasın da/ bir kez aklına gelmez bitirmeden ölmek şarkıyı”. içimdeki bendense bir iz bulamadım şimdiye kadar. korkutup ya da küstürüp çok derinlere kaçırmışlar anlaşılan. yol uzun. fırsatını buldukça sana yazmaya gayret edeceğim. konuşmaya susamış bir şekilde döneceğim güne kadar sağlıcakla kal…
devamını gör...
2.
"sevgili okuyucu" ile benzer başlıklar
okuyucu
2