oliver sacks’ın özgünlük tanımı
başlık "insan olun biraz" tarafından 29.12.2021 15:21 tarihinde açılmıştır.
1.
kitaplarını okumaktan her zaman büyük keyif aldığım, yazdığı kitaptan uyarlanan ve kendisinin de danışmanlık yaptığı awakenings adlı filmle hayranlığımın kat kat arttığı ve karısını şapka sanan adam kitabıyla da beni düşüncelere gark eden yazar ve nöroloji uzmanı oliver sacks’ın mars’ta bir antropolog isimli kitabında yaptığı tanımdır.
özgün olmak çağımızın düze çıkması için belki de gerekli özelliklerden biridir insanlar için. dünyanın git gide tektipleşmeye başlayan şu dönemde en çok ihtiyaç duyduğu insan tipi kendi bakış açısıyla, daha önce hiç düşünülmemişi düşünen, yapılmamışı yapmak için çalışan insanlardır.
herkesin birbirine benzediği, üretilen her eserin birbirinin kopyası gibi göründüğü sinema ve edebiyat dünyasında özgünlük gereklilik olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmiştir bence. şahsen dünyanın kurtuluşunun sinema ve edebiyatta olduğuna inanmaya devam ediyorum, aslında etmek istiyorum.
ama aynı hikayelerin, benzer üsluplarla, dar karakterler aracılığıyla anlatılmaya başladığı bu dönemlerde insanlar kendilerine benzemeyenleri yok saymaya başladılar. yok sayılmak büyük bir sorun değil aslında ama bu yok sayma da yerini zamanla saldırganlaşmaya bıraktı ve bu tacizkâr saldırılar can sıkıyor artık.
özgün bir şey üretmek büyük bir risk gibi görülüyor günümüzde. üretilen dijital içerikler bile bu riski almaya isteksiz. görece başarının yolu gelenekselin, standartlaşanın, kabul görmüş olanın dışına çıkmamaktan geçiyor. herkes ne yapıyorsa onu yapıp nabza göre şerbet vermek artık geçer akçe.
buna rağmen özgünlük için direnen edebiyatın ve sinemanın ışık savaşçılarına selam olsun.
oliver sacks’ın özgünlük tanımı aklımızda tutmamız ve ürettiğimiz içerikler ve eserlerde dikkate almamız gereken bir tanım:
yaratıcılığın genel kabul gören tanımında, becerinin yalnızca “ne” olduğu değil, “kimde” olduğu da önemlidir- güçlü kişisel karakteristikler, güçlü bir kimlik, kişisel duyarlık, kişisel üslup beceriyle birleşir, ona kişisel bir bütünlük ve biçim verir. bu anlamda yaratıcılık; özgünlük, varolan görme biçimlerinden farklı bakabilme, hayal dünyasında rahatça dolaşma, zihinde dünyayı yeniden ve yeniden yaratma- ve bütün bunları eleştirel bir içgörüyle denetleme yeteceğini gerektirir.
özgün olmak çağımızın düze çıkması için belki de gerekli özelliklerden biridir insanlar için. dünyanın git gide tektipleşmeye başlayan şu dönemde en çok ihtiyaç duyduğu insan tipi kendi bakış açısıyla, daha önce hiç düşünülmemişi düşünen, yapılmamışı yapmak için çalışan insanlardır.
herkesin birbirine benzediği, üretilen her eserin birbirinin kopyası gibi göründüğü sinema ve edebiyat dünyasında özgünlük gereklilik olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmiştir bence. şahsen dünyanın kurtuluşunun sinema ve edebiyatta olduğuna inanmaya devam ediyorum, aslında etmek istiyorum.
ama aynı hikayelerin, benzer üsluplarla, dar karakterler aracılığıyla anlatılmaya başladığı bu dönemlerde insanlar kendilerine benzemeyenleri yok saymaya başladılar. yok sayılmak büyük bir sorun değil aslında ama bu yok sayma da yerini zamanla saldırganlaşmaya bıraktı ve bu tacizkâr saldırılar can sıkıyor artık.
özgün bir şey üretmek büyük bir risk gibi görülüyor günümüzde. üretilen dijital içerikler bile bu riski almaya isteksiz. görece başarının yolu gelenekselin, standartlaşanın, kabul görmüş olanın dışına çıkmamaktan geçiyor. herkes ne yapıyorsa onu yapıp nabza göre şerbet vermek artık geçer akçe.
buna rağmen özgünlük için direnen edebiyatın ve sinemanın ışık savaşçılarına selam olsun.
oliver sacks’ın özgünlük tanımı aklımızda tutmamız ve ürettiğimiz içerikler ve eserlerde dikkate almamız gereken bir tanım:
yaratıcılığın genel kabul gören tanımında, becerinin yalnızca “ne” olduğu değil, “kimde” olduğu da önemlidir- güçlü kişisel karakteristikler, güçlü bir kimlik, kişisel duyarlık, kişisel üslup beceriyle birleşir, ona kişisel bir bütünlük ve biçim verir. bu anlamda yaratıcılık; özgünlük, varolan görme biçimlerinden farklı bakabilme, hayal dünyasında rahatça dolaşma, zihinde dünyayı yeniden ve yeniden yaratma- ve bütün bunları eleştirel bir içgörüyle denetleme yeteceğini gerektirir.
devamını gör...