zannımca sanat işte edebiyat şiir resim heykel falan böyle ortaya çıkmış.
birisi oturmuş şiir yazmış öbürü savaş açmış gibi.
belkide dinler bile böyle yayıldı ortaya çıktı.
sonra ağıtlar yakmış türküler söylemiş.
demek ki duygular var yani . sevgi nefret kin öfke hepsi sanatı beslemiş.
sevgisini anlatacak olan nefretini de anlatacak anlatır. hasretini de.
devamını gör...
anlamayan biri için ne kadar çabalasanız da boşa gidecek eylem. sonra da işte ya birini sevemiyorsunuz ya da sevdiğinizi söylemeye korkuyorsunuz. yanlış tercihler…
devamını gör...
devamını gör...
o'nun sizi ne kadar sevdiği ile doğru orantılıdır. o'nda yok iseniz şayet nafile bir uğraştır.
yukarıda bahsedildiği üzere savaşta çıkarsanız, dünyayı da yaksanız onda ki karşılığınız yok seviyesinde ise, yaptığınızında hiçbir karşılığı yoktur maalesef.
insanın sınırı, sınırları yoktur!
o sebepten neler yapabileceğinizi değil, buna değip değmeyeceğini düşünmeniz gerekmektedir.
devamını gör...
kendinizden başka kimseyi çok sevmeyin. sizden bir tane daha yok..
devamını gör...
oblomov'un olga'ya mektubu, bu hususta çıtayı çok yukarı çekmiştir. bu kadar zarif şekilde aşkı ve çaresizliği aynı satırlarda izah etmek çok büyük iş. bunu özellikle başlıkta "anlatmaya çalışmak" ifadesi olduğu için ekledim. zaten bazı anlarda durup durup yeniden okuduğum, kafam bozulunca ve romantikleşince sığındığım bir cümleler bütünüdür. bu başlıktaki o ifade ile gayet nefis anlamlandı bence. allah o ştoltzların boyunu posunu devirsin demiyorum. bayaa düşünmüştüm onu, o da haklı. herkes haklı bu olayda. bence sen de haklısın meselesi bu.


"bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım.

bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk.

ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o kadar umulmadık bir şekilde sevdik ki ansızın hastalanmış gibi olduk.

bu yüzden kendime daha erken gelemedim.

daha ileri gitmeyeceğim artık, olduğum yerde duracağım; bunu yapmak benim elimde. ama gene de sürükleniyorum… şimdi ise öyle bir savaş içindeyim ki senin yardımına muhtacım.

ne kadar derine sürüklendiğimi ancak bu gece anladım; içine düştüğüm uçurumun derinliğini gördüm ve durmaya karar verdim…

oyun bitti artık; aşk benim için bir hastalık oldu; kendimde bir tutkunluğun başladığını hissettim; sen daha düşünceli, daha ciddi oldun; bütün boş zamanlarını bana verdin; sinirlerin gerginleşti, huzurun kayboldu. şimdi korkuyorum ve anlıyorum ki bu gidişi durdurmak, kendimizi toparlamak için harekete geçmek benim görevim.
evet, seni sevdiğimi söyledim. sen de beni sevdiğini söyledin. ancak aradaki ahenksizliği fark edemedin mi? etmedin değil mi? o halde sonra edeceksin; ben uçuruma düştüğüm zaman. bak benim halime, düşün benim kim olduğumu.

beni sevmen mümkün mü? beni seviyor musun? dün ‘seviyorum, seviyorum, seviyorum’ dedin; bende kesin olarak söylüyorum: hayır, hayır, hayır.

beni sevmiyorsun, ama şunu hemen belirteyim ki yalan da söylemiyorsun.

beni aldatmıyorsun. hayır denecek yerde evet diyecek insan değilsin.

benim sana anlatmak istediğim, duyduğun şeyin gerçek aşk değil, sadece bir aşk umudu olmasıdır…

ben baştan sana bunu açıkça söylemeliydim sen yanlış bir yoldasın; karşındaki adam, rüyalarında gördüğün adam değil. göreceksin, bir gün o kişi karşına çıkacak; bana kızacaksın; ben de bunun azabını duyacağım. daha keskin bir zekâm, daha iyi bir kalbim olsaydı, daha samimi olsaydım sana bunları daha önce söylerdim…

şimdi başka türlü düşünüyorum. kendi kendime şunu soruyorum:

ona iyice bağlandığım zaman, yanımda olması benim için bir zevk değil bir zorunluluk olduğu zaman, aşk yüreğime iyice yerleştiği zaman ne olacak?

bu acıya dayanabilecek miyim? işin sonu kötüye varacak. daha şimdiden bunu düşünmek beni ürpertiyor.
başka birisi olsa şunu da eklerdi ‘bu satırları gözyaşları içinde yazıyorum?’

ama ben sana yalan söylemiyorum, acımın bir gösteriş olmasını istemiyorum, çünkü dertleri, pişmanlıkları artırmak neye yarar? bu çeşit yalanlarda sevgiyi daha fazla kökleştirmek umudu saklıdır. bense bu duyguyu sende ve bende kökünden kazımak istiyorum.

zaten gözyaşları ya boş hayallere ya da bir kadını baştan çıkartmak isteyenlere yaraşır. ben sana bunları uzun bir yolculuğa çıkan iyi bir dostla vedalaşır gibi söylüyorum: iki üç hafta daha beklesem çok geç olurdu.
aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki. daha şimdiden ne haldeyim. zamanı saatleri, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, seninle ölçüyorum: onu gördüm, göremedim, göreceğim, göremeyeceğim, gelecek, gelmeyecek…

hayatımızın bu kısa dönemi belleğimde her zaman temiz ve ışıklı bir hatıra olarak kalacak ve beni tekrar eski ruh uyuşukluğuna düşürmekten koruyacak.

bu hatıra sana da hiçbir zaman zarar vermeyecek ve gelecekte gerçek aşkı bulmana yardım edecektir. elveda meleğim, çabuk uçup gidin; yanlışlıkla kötü bir dala konduğunu görerek ürken bir kuş gibi çevik, neşeli ve hafif, uçup gidin..."
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

anlatıyorum
anlamıyor
bi daha anlatıyorum
anlamıyor
bi daha anlatıyorum
bi daha anlamıyor
bi daha anlatıyorum
yine anlamıyor
yine anlatıyorum
hiç anlamıyor
hep anlatıyorum
hep anlamıyor
çok seviyorum
hiç sevmiyor
çok seviyorum
..
.
.
..
.
devamını gör...
onu çok sevdiğimi onu birçok kez affedişim her defasında destek oluşum ve ayrı olsak bile hâlâ iyi mi acaba diye düşünmem.
devamını gör...
bunu anlatmaya kelimelerim yetmez şeysi ile durumun içinden çıkılabilir..

büyük çaba gerektirmeyen bir durum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"onu ne kadar çok sevdiğini anlatmaya çalışmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim