organ bağışlamak istemeyen dindarlar

açılın dindar geldi sjsjsjs.

organ bağışı ne zaman caiz olur önce ona bakmalıyız. bir kişinin organa ihtiyacı olur. eğer mümkünse yapay organ tercih edilir. yapay organ yoksa kalp ve beyin fonksiyonları tamamen durmuş birisinden organ alınabilir. bunda sakınca yoktur. ama bir insanın beyin fonksiyonu durduğu halde kalp fonksiyonları devam ederken organları alınıp o şekilde bağışlanıyor. yani bir insan öldürülüyor anlıyor musunuz, işte bu caiz değil.

parayla organ veyahut kan satmakta caiz değildir.

e: mesela böbrek gibi çift organlardan biri de her ihtiyaç olunursa alınabilir. çünkü bu organı bağışlayan kişi ölmez.

muhtemelen organ bağışı hakkındaki videoları izlemiş ve korkmuştur. dindar olup olmamakla da bir alakası yoktur. beşeriz sonuçta, ölüm hepimiz için en gerçek şey olsa da insan huzur içinde ölmek istiyor.

bahsettiğim videolar organ bağışının çok kötü, püü aman aman olduğu söylenilen videolar değil. organ alınabilmesi için vücudun canlı olması gerektiğini, bağışçı kişilerin her şeyi hissettiğini söyleyen ve bağış sonrası ex'in yüzündeki, kaslarındaki kasılmaları, dişlerindeki kenetlenmeleri ve korkunç ifadelerini gösteren videolardan söz ediyorum. bunları izlemek bile her kişinin harcı değil. kimseyi organ vermek istememesi konusunda yargılayamayız. beden onun, ister başkalarına bırakır ister toprak altında çürütür. bu eleştiriyi özellikle kişilerin mensup olduğu dine bağlamanız çok garip.

öteki tarafta dalaksız böbreksiz olmaktan korkuyor zannımca.

başkasına umut ol.

sözlüğün günlük dine saldırma dozu alındı.
gına geldi böyle tanımlar görmek aydın beyinleriniz bir vazgeçse keşke bu saldırılardan.

başka hayvanlardan organ nakli alınması caizdir. kendi organını tekrar kullanmak da caizdir.
bazı alimlerse zaruret halinde insandan insana naklin de caiz olacağını düşünmüşler.

çoğu ateist olan almanya'da 2019 yılında toplam 932 kişi kendi organlarını bağışlamış. çoğu müslüman olan türkiye'de 2881 kişi bağışlamış.

kararı size bırakıyorum.

oysaki hem birisinin hayatını kurtardığın için hem de paylaşımcı olduğun için sevap kazanacak iken boş safsatalara inanmak durumu.

dinin özünü anlamamış insanlardır.

dinler bu konuda ne diyor pek bir bilgim yok. ancak hastanede staj yaparken en yakın arkadaşım organ bağışı biriminde çalışmıştı 2 ay kadar. organlarını bağışlamak istemeyen insanlar bu konuda fazlasıyla bilgisizler ve korkuyorlar. bazılarına ne kadar açıklarsan açıkla ölmeden alırlarsa demeye devam ediyorlar. eh kimseyi zorlayamayız tabi.

organ bağışlamanın da belli başlı kuralları var. bağış yapmış bir kişinin organlarının alınabilmesi için o kişinin tıbbi olarak hayatını kaybetmiş olması gerekir. tıbbi ölüm, beyin ölümüdür. bitkisel hayat tıbbi bir ölüm değildir. kişinin şuuru açık olmasa da, solunum makinesine bağlı olsa da eğer o kişi bitkisel hayatta ise o kişinin organları alınmamaktadır. beyin ölümü kararı; kardiyolog, nörolog, nöroşirurji ve anestezi uzmanlarından oluşan, organ nakli ekibi dışında başka bir ekip tarafından verilir. kişiyi her bir uzman ayrı ayrı değerlendirir. beyin ölümünün tespitiyle ancak bu kişi donör adayı olabilir. hastanelerdeki beyin ölümleri türkiye’de ulusal koordinasyon merkezi tarafından takip edilmektedir. beyin ölümü kararı verildikten sonra kişinin ailesi ile hastanenin organ nakli koordinatörleri görüşmektedir. yani sadece kişinin organları bağışlaması yeterli değil. öldükten sonra ailenin de tekrar onayı alınmaktadır. organ bağışı yapıldıktan sonra organ nakil merkezlerindeki ekipler bu konudan haberdar olmaktadır. dolayısıyla hiç kimsenin organ bağışı için zorlanması mümkün değildir. organ bağışı süreci tamamen gönüllülük esasına dayalıdır.

benim şahsi fikrim bağışlamak yönünde. zaten 18 yaşıma bastıktan sonra yaptığım ilk şeylerden biri kan vermek ve organlarımı bağışlamak olmuştur.

t: organlarını bağışlamak istemeyen normal bir insandan farkı yoktur. herkesin sebebi farklıdır.

sadece dindarlar değil inanmayanlar da bağışlamak istemiyor. onu da konuşacak mıyız?

konunun dindarlıkla ne alakası var. önce onu belirtin sonra tanım yapalım zira burada amacın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu görür gibiyim.

yenıden dirilişinin ruhani değil, maddi olacagı kaygısıyla prezentabl görüntüsünü bozmak istemiyordur.

başlığa itirazlar yersiz görünüyor, neden mi:

yazar “sadece dindarlar organ bağışı yapmak istemez” gibi bir iddia ile ortaya çıkmamış. çeşit çeşit insan organ bağışına farklı gerekçelerle karşı çıkıyor veya bağış yapmayı istemiyor olabilir.

bu başlıkta sadece “organ bağışı yapmak istemeyen dindarları” değerlendirmek istenmiş olabilir, ne var ki bunda.

dindar olduğu için organ bağışı yapmak istemeyen insanlar vakıadır, aynen dindar olup da bağış yapan binlerce insan gibi. vakıa varsa sadece o vakıa için başlık açmakta sakınca yoktur.

kıçınızdaki pisliği dindarlardan bileceksiniz yakında. az kaldı çok az kaldı.

küçükken bir islam ilmihalinde herkesin organının kendisine emanet olduğu gibi birşey okumuştum. oradan organ bağışı yapılamayacağı gibi bir anlam çıkıyordu. islam inancında ahirette organların dile gelip şahitlik yapacakları söylenir. ama kuranda tam olarak ne diyor o önemli. sonuçta din isteyen istediği yere çeker. gerçekten her şeyi bilen bir varlık yazsaydı böyle uğraşmazdık.

ibretlik kesimdir.

organ nakli için sıra beklememiş, bir yakınını bağışçı bulamadığı için kaybetmemiş insan düşüncesidir.

herkesin organı kendine mahsus. sizi ilgilendirmeyen kesimdir. dindarlar ne etti oğlum size. bir insan organını bağışlamıyor diye eleştirilir mi? geri zekalımısınız? adı üstünde bağış. sana ne.

herkes organ bağışlamak zorunda değil, ne mutlu bağışlayanlara ama zorunda değil oldu mu?

bir ateistin organ bağışlamamasıyla bir dindarın organ bağışlamaması hiç bir olur mu?!

yeri geldi:
(bkz: benim bedenim benim kararım)