ortada bir sebep yokken dağa tırmanmaya karar vermek

madem refah seviyem yüksek öyle ise adrenalin dolu hayat yaşamalıyım diyen kafaların verdiği karar.

ya elinde sörf tahtası kaliforniya, teksas, sidney gibi yerlerde deniz sörfü yaparken “hadi nepal’e gidelim, everest dağına tırmanalım” kafasına niye geliyorsun? derdin ne olm, kızım?

gelin türkiye gibi ülkede asgari ücretle çalışıp ev ekonomisi yapıp hayat mücadelesi verin. direkt ölmek yerine kanser olup uzun vadede ölün gidin.

idle sen misin?

dağa tırmanmak için hayatının herhangi bir köşesinde makul bir sebep bulabileceğini tahayyül edebilen yazarların isyan etttiği karar tipi.

dağ bu ya.
biz tırmanalım diye mi var.
çıkın çıkın, sonra ben niye nefes alamıyorum, aman ben bayılıyorum.
annen iki ekmek almaya yollasa kem küm tey tey.
hiç.
*

dip amaç: başarmak
orta amaç: çok az sayıda yapılabilen bir şeyi yapmak
üst amaç: meydan okuma (bedenine, doğaya ve en çok da psikolojine)

evet, bir dağcının psikolojisi en büyük düşmanıdır.
son 200 metre, en fazla vazgeçiş oranına sahip yüksekliktir.
insan günlerce base'lerde kamp yapmış, neler harcamış, neler çekmiş ya son 150 metrede bırakır mı?
bırakır*


bence o amaçların en üst noktası, nasuh'un base camp'teki john'a söylediği cümleyi kurmak olmalı ya.
kurulabilecek cümlelerin muhtemelen en karizmatiği...
hi john, now i'm top on the world

ne zaman bi dağ görsem bi tırmanma arzusu geliyor. her gördüğüm dağda buraya tırmansam tepesinde otursam bi kahve içsem isteği geliyor. o dağın tepesinde olmayı o kadar çok istiyorum kiiii :d hatta geçen yolda gördüğüm dağlara nasıl çıkılır çıkılır mı hesabı yapmaktan bitap düşmüş olabilirim.
bu da böyle saçma bi fantezim.…

treking, dağcılık, kamping, bilimsel araştırma vb. nedenli olabilir.. durduk yere ha deyince herkesin yapacağı 'tuhaf bir şey' gibi de görmemek gerekir. gibi. (ha sen yapar mısın desen hayır. ama yapanı da yargılamam anlamında yazıyorum.)

vakitsiz dağa çıkıp mahsur kalan dağcılara çok kızarım. allahın kar kış boranında bir sürü iyi niyetli insan seferber olur, bir sürü devlet çalışanı yollara dökülür, helikopter pilotu kırımı/ölümü göze alır. konforlu sıcak yuvalarında keyif yapacakları yerde mahsur kalanları kurtarmakla uğraşırlar. bir sürü risk pahasına.
neymiş üç-beş dağcının o havada çıkış yapası gelmiş.
o üç-beş insanı sorumsuz, bencil, bilinçsiz insanlar diye suçlarım. bir sürü insana durduk yere 'zul' yarattıklarını, bu yolla zulmettiklerini düşünürüm.

bar bar dolaşmak daha güzel ya.

yazın 1-2 haftalığına yıllık izne çıktığında akdeniz iklimini görüp 'off burada ne yaşanılır be' 'dur şu likya yoluna sapayım' gibi anlık gaza getiren düşünceler oluyor ama çok saçma abi.

biz istanbul yobazlarıyız. buradaki boklu hayata alıştık. taksim'de yürümeye benzemez doğada yürümek. alışık değiliz. bar iyidir ya.

içip içip tur atmalı, böylesi daha güzel.

istikamet celesur denmişti istersen düşün.

rahat batması yaşayan insan aksiyonu. gidin lunaparkta çarpışan arabalara binip eğlenenin.

daha iki adım atmadan terör şube tarafından el ense kendinizi karakolda bulacağınız durumdur.

bunu 16 yasindayken yaptim.

evde oturuyorum, daglari dusunuyodum. tirmanicam dedim.

2 saat yurudum, ufukta dag gorunuyor ama aslinda cok uzak. pazarda bi dayiya sordum, abi daga nasil giderim.

dayi guluyor, cok sasirdi, nasi yani. yaya olarak daga tirmanicam falan dedim adam olmaz oyle sey falan dedi sonra bicare bicare yol tarif etti.

demem o ki 6 saat yurudum kosesine bile varamadim.

anlatmaya gerek yok görüyorsunuz.

rahat mı batıyor?

diş hekimim, sinüs lifting ameliyatı olmam gerektiğini söyledi. yan etkilerini sorduğumda ise ameliyattan sonra birkaç gün içinde şişlik ve morarma olabileceğini söyledi. ağrıların da öyle çok dayanılmaz olmayacağını belirtti.

tam her şey kafama yatmışken, operasyon sonrası 10 gün içinde uçağa binmememi ve de dağa falan çıkmamam gerektiğini söyledi. benim dağa tırmanma isteğim olabileceği ihtimali nereden aklına geldi bilmiyorum.

hadi uçak neyse tamam. ama dağ konusu kafamı kurcaladı. hayatım boyunca hiçbir zaman ilgi duymadığım dağa tırmanma konusu kafamı kurcalıyor. sanırım dağa tırmanamama ihtimalini göze alamayacağım için ameliyattan vazgeçeceğim!