ortalama bir tipe sahip olmak

bir gün aynadan gözünüzü alamazken diğer gün aynaya bakmak bile istemeyebilirsiniz. tabii bu ruh haliyle birlikte değişiklilik gösterebilir. dünyanın en çirkin insanıymış gibi hissettiriyor.

harika olandır. ortalama iyidir. her şeyin fazlası sıkıntı. her şey derken onunda işte sjaoıjsdao

içinde bulunduğum durum. bakmayın burada foto paylaşınca veya birileri hakkımızda iyi bir şeyler söyleyince "meja kendini dünya güzeli sanıyor, havalarda" diye sallayan tırreklere. * beni tanıyan herkes bilir ki kendi güzel anlayışıma uymuyorum.

bazı günler aynaya bakınca "bu ne lan böyle!" dediğim oluyor. büyük ihtimalle bu mevzu, yiyip içtiklerinizle, uykunuzu alıp almamanızla falan doğrudan ilişkili. mesela bazı günler insanın yüzü, diğer günlere kıyasla hafif şişmiş olabilir. uykusuz kalmışsanız gözlerinizin altı çökebilir vesaire... herkes için geçerli bu durum.

bazı günler de "heh! bugün idare ettiğim o harika günlerden biri." diye düşünürüm. dışarıya çıkacaksam, biriyle buluşacaksam falan, böyle günlere denk gelmesi pek tatlıdır benim için.

isterdim tabii aşırı güzel olayım, çok fotojenik olayım falan ama işte nasip...

cirkin olmaktir. cunku halkin ortalamasi cirkindir.

avantajdır nasıl mı?

birisi sizi bu şartlara rağmen beğenip seviyorsa sahte değildir. sizi seven içeriye bakmış ve öyle sevmiştir.

zaten suret dediğin nedir ki? zaman onu da alır senden şeklini değiştirir.

çok güzel veya yakışıklıysan otur tekrar düşün, sevdiği veya beğendiği senin özün mü yoksa görüntün mü?

yani, bakış açısına göre değişebilen şeydir.

en son bir yazar bana, istanbul'un şu semtinde misiniz diye sorarak mesaj attı mesela. hayır, dedim. kuşadası'ndayım. o halde burada ikiziniz var dedi. *

almancı bir yazlık komşumuz var. günün birinde bunun bir akrabasının sahibi olduğu saatçiye gittik. adam aynı ben!

ortaokuldaki bir almanca ders/gramer kitabımızda bisikletin üzerindeki bir alman fotosu vardı. durmuş, arkasına bakıyordu yani arkadan çeken fotoğraf makinesine poz veriyordu. aynı ben! ilk burada "eşsiz" olmadığımı anlamıştım.

yüksek lisans yaparken askerliğimi ertelemem için rapor almam gerekiyordu. izmir'deki ilgili askeri birliğe gittim. boyum-kilom ölçüldü falan. sonra da komutanların masalarını ziyaret ediyorum, sorularını yanıtlıyorum falan. biri, "askerliğini etkileyebilecek bir sağlık sorunun var mı?" diye sordu. gözlerim miyop-astigmat dedim. bir de aşırı terlerim dedim, yani aklıma başka bişey gelmedi. muhacir misin? dedi. evet, anne tarafım bulgaristan, baba tarafım yugoslavya göçmeni dedim ama bunu niye sorduğunu da anlayamadım. ben de muhacirim, biz "ırksal" olarak çok terleriz zaten dedi. sonra adama dikkatle baktım, aynı ben'in 10-15 yaş büyüğü. *

bir de yine izmir'de bir müzik grubu kurmuştuk aynı dönemde. basçımızı da kendime çok benzetmiştim. onlar da bizim gibi muhacirmiş.

ben de garip gurup pozlar verek kendimi farklı biri gibi göstermeye çalışıyorum işte, naaparsın. her şey sıradan biri gibi görünmemek için, bebek! *

iyi olsalardı son seçimde yüzde 2 den az oy almazlardı.