bir jorge luis borges tanımlamasıdır.

yazar alejandro zambra bu tanımlamaya örnek olarak roberto bolano’nun 2666 isimli romanını verir. çünkü 2666 okunması en zor romanlardan biridir ve anlaşılması okunmasından daha da zordur. roberto bolano bu romanının anlaşılması çok güç olduğu, hala gizli kalmış şeyleri muhafaza ettiği için utanç duymadığı tek romanı olduğunu söyler.

jorge luis borges bu sözü sanatı tanımlamak için yapar. bence de öyledir. sanatın anlaşılmaz olması gerektiğini söylemiyorum elbette. ama sanatsal bir yapıtta izleyeni, okuyanı, bakanı düşündürecek bir şeyler olması elzemdir.

yani ülkü tamer’in mükemmeli bir ahenge sahip olan şiiri konuşma sanatsaldır. insanı düşünmeye sevk eder. bir şey anlar gibi olup başka bir şey anlatmış olabileceğine ikna oluruz bütün düşünmelerin sonunda. ama fevzi sömer’in hacı iğdelerimi kesti şiiri dümdüz bir şiirdir. düşünmeye bile gerek bırakmaz.

sanat bize ortaya çıkmayan şeylere yakınlaşma ama asla ulaşamama imkanı sunar. sanatsal bir eserden uzaklaşınca bir şeyleri keşfetmeye çok yaklaştığımızı düşünürüz. bu anlaşılmak üzere olduğuna inandığımız şeyin muğlaklığının verdiği tadına doyulmaz keyiftir.

sanat, jorge luis borges ne diyorsa odur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ortaya çıkmayan bir keşfin yakınlığı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim