oruç felsefesindeki tutarsızlık

peşin edit: niyetim kimsenin kalbini kırmak , inancını sorgulamak veya zayıflatmak değil.

tutarsızlık gelen kısım ise şu,
eğer ki oruçtaki felsefe açın halinden, yoksulun halinden anlamak ise gün boyu aç susuz kalmak , muhtaç birilerini anlamak için yeterli değildir.
orucunu açarken bütün günün acısını çıkarabileceğin bir yemek seni karşılıyor ve günün sonunda aç kalmayacağını biliyorsun.
günün sonunda yoksul değilsin ve hür iradenle bunu yapabiliyorsun.
kimi zaman işin gücün yoğunluğundan öğle yemeğini atlayıp akşama kadar yemek yiyemediğim oluyor.
evet bir miktar aç kalıyorum ama sorun aç kalmak değil ki. ben yoksulluğu deneyimlemiyorum. ben bugün karnımı doyurduktan sonraki günün stresini yaşamıyorum. ben istediğime ulaşamamanın ve ulaşamayacak olmanın verdiği çöküntüyü yaşamıyorum.
aksine 2-3 öğün atladığım için akşama her şeyi yeme içme hakkını kendimde görüyorum.
bu işte bir yanlışlık var.
ya bize anlatılan felsefe hatalı yada gerçekten bir şeyleri yanlış yaşıyoruz.

hayatımda hiç olmadığı kadar açlık yaşadım bu sene.
oruç tutmaya ihtiyaçta duymuyorum. hayatımda hiç öğün eksiltmek zorunda kalmadım. hiç öğün kalitemi düşürmek zorunda kalmadım. doya doya yemek yiyemiyorum 5-6 aydır.
et yiyemiyorum. son 2 aydır indirimli olmazsa sebze meyve yiyemiyorum.
üzgünüm ama ben orucun bünyeme 30 yıldır hissettiremediğini 6 aydır heleki son 2 aydır iliklerime kadar hissediyorum.
çünkü yaşıyorum.

düzeltme : hepinizi seviyorum , sürekli böyle seviyeli tartışabilsek seneye aya çıkabiliriz.

e tutma, silah zoruyla mı tutturuyorlar? tutsan da kendine tutmasan da kendine.

islamdaki orucun amacı beden disiplini (umursanmıyor ama ahlak disiplini) ve inanılan tanrı uğruna sıkıntıya girebileceğini göstermektir. bu açıdan bir disiplin ve kararlılık gösterisidir.

yoksa sağlıklı falan değildir. 10-15 saat su içmemenin sağlıklı olduğunu söyleyen mantıklı bir insan çıkmaz.

açın halinden anlamak da değildir. akşam sofra bulacağını bildikten sonra akşama kadar yemesen ne olur? benim normal günümde 12 saat aç kaldığım oluyor.

durmadan yararlarını sayıp dökerler ama bir tanesi objektif olup zararlarından bahsetmez. uzun süreli açlığın sebep olduğu rahasızlıkları hiçbir müslümandan duymayız. evet sadece cennet ve tanrımız böyle buyurduğu için tutuyoruz yerine çeşitli sebepler, bahaneler bulmaya neden ihtiyaç duyuyorlar anlamıyorum.

felsefesinde tutarsızlık aramaktan ziyade, farz olduğuna iman etmiş insana, tutarsızlık sökmez diye düşünüyorum.

"ey iman edenler! sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. umulur ki böylece günah ve fenâlıklardan korunursunuz".*

olmayan.

oruç, nefsinizin hoşuna giden şeylerden allah'ın emretmesi, istemesi nedeniyle uzak durup durmayacağınız ile ilgili. doğrudan, fakirin hâlinden anlamak gibi bir amacı olmadığı gibi sağlıklı olmak gibi bir hedefi de yok. bir ibadet çeşididir ve allah'ın rızasını kazanmaktır amaç.

oruç ne dostum daha kaç kere anlatayım bunu oruç tutan kişileri toplumdan izole etmek lazımdır bunlardan vatana millete hayır gelmez gelmiyor gelmeyecek oruç tutan adamdan da kadından mantıklı bir iş yapması beklenemez hangi insan bile isteye kendini aç bırakır 21. yüzyılda hiçbir mantığı yok bunun aç ayı oynamaz hem bunların eline iş verince batırırlar yazık günah bu millet nasıl bu hale oruç diye bir şey önceden yoktu bidat bunların hepsi.

bir ateist olarak oruçta tutarsızlık görmüyorum.

oruçta amaç salt fakirin halinden anlamak değildir. zaten ilk müslümanlar aşırı derecede fakirdi.
1400 küsur yıl önce elbette adamlar orucun biyolojik etkilerini bilmiyordu. sağlık açısından da kıyaslama pek doğru olmaz.

oruç dışında bütün ibadetlerde (zekat, hac, namaz vs) ister istemez bir gösteri, nefsin hoşuna giden bir yan vardır. ancak oruçta tek başınayken bile gidip gizli gizli su içmezsin. (inanan biri allah'ın onu gördüğünü bilir) oruç bir disiplindir. bedeni yorar, güçsüzleştirir.

hac'da arada mekke, kabe, para vardır. namazda imam, cami, mescit vardır. zekatta fakir, zengin, para, mal-mülk vardır. oruçta ise sadece allah ile kul ve aralarında güven vardır.

yavaş yavaş hakk yolu mu buluyorum ne?

edit: ilk müslümanlar zengindi.

yüz kere anlatıldığı halde hala açın halinden anlama mevzusu üzerinden gidilerek bulunan tutarsızlık. tabii bunda romantik dindarların da suçu var. oruç asla açın halinden anlamak için olan bir ibadet değildir. oruç, allah farz olarak emrettiği için yapılan bir ibadettir. bu mevzu tıpkı "isveç bilim adamları açıkladı; namaz harika bir spor, spor yapmak için namaz kılalım" demek gibi salakça bir şey. ha sonrasında açın halinden mi anlarsın, yoksa kilo mu verirsin o başka konu. desen ki, "oruç sağlıksız, allah sağlıksız bir şeyi neden emrediyor" o zaman bir tutarsızlıktan bahsedebiliriz.

amaci yanlis anlasilan bir islam pratigine iliskin bu yanlis anlama sonucu ithaf edilen tutarsizlik.

islam'da ibadetlerin ana amaci olum sonrasindaki yasama donuk faydalar saglamaktir. bunun yaninda dunya hayatina yonelik faydalar da elde edilebilir ama ana amac bu degildir. fakirin halinden anlamak gibi sacma bir seyi ilk kim uydurdu bilmiyorum ama hic iyi yapmamis.

orucun bilimsel olarak faydali oldugu artik neredeyse herkes tarafindan benimsenen bir gercek. hunharca kullandigimiz sindirim sistemine istirahat ve bedene kendini onarma firsati veriyor. ancak asil faydasi ruhumuza olan etkileri. mesela ac insan bedeni zevkleri fazla dusunemez, bunun sonucunda beyin ve ruh arasindaki baglanti kuvvetlenir ve olum sonrasi yasama donuk faydalar saglanir. bunlar somut olarak tespit edilemeyen seyler ama okuduklarimdan benim anladigim bu yonde.
ramazan bir nevi hem bedeni hem de ruhsal bir detoks sureci. degerlendirene bereketli olsun.

"günün sonunda yoksul değilsin ve hür iradenle bunu yapabiliyorsun." demiş yazarımız
fakat ateşlerde yanmak, yahut tüm günahların resetlenmesinden bahsederken hür iradeden bahsetmek olmaz.
zaten dinler hür iradeye dur demek için var edilmiştir.
dine mensupsan hür iraden olamaz.
günahtır, sevaptır, eden bulur gibi etken ve edilgen düşünceler hakimdir.

tutrsızlık orucun felsefesinde değil, bizim, çoğu insanın orucu tutuş şeklinde.
oruç tutmak sadece aç kalmak değil. nefis terbiyesi, yoksulların halini biraz olsun anlayıp onlara yardımcı olabilme, elini, dilini, gözünü kötü nefisten uzak tutabilme, daha çok başka ibadetler yapabilme vs. uzatılabilir belki.
fakat oruç sadece aç kalmak olarak tutulduğu için sinir stres had safhada, iftarda mükellef sofralar kurulup yemeğe odaklanmak şekline dönüşüyor.
isteyen tutar istemeyen tutmaz ama bir olayı sorgularken bu kadar sığ yaklaşmak bence asıl tutarsızlık.
bu tarz durumlarda karşıt iki tarafında biraz objektif olabilmesi lazım.