orijinal adı: spider's web
yazar: agatha christie
yayım yılı: 1954
ılk olarak 1954 yılında tiyatro oyunu olarak sergilenen eser, 2000 yılında charles osborne tarafından romanlaştırılıyor.
yazar: agatha christie
yayım yılı: 1954
ılk olarak 1954 yılında tiyatro oyunu olarak sergilenen eser, 2000 yılında charles osborne tarafından romanlaştırılıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "hassas türk aile yapısı" tarafından 29.04.2022 05:04 tarihinde açılmıştır.
1.
türkçesi 'örümcek ağı' olan ve canımız ülkemizde ilk yayımlanan agatha christie kitabıdır.
aynı zamanda tiyatro oyunundan romana çevrilen kitapları arasında yer almaktadır.
bir tarzı okuduktan sonra tam agatha işleyişini anladım derken farklı bir şey öğretiyor. bu kitapta da daha en başta sözüm ona katili biliyorduk. ancak işler böyle yürümüyormuş.
'..kütüphanede bir ceset bulursam ne yaparım?' diye düşünen sevgili başkarakter aslında bir yalancı çobandır. hayatına heyecan katmak isterken, herkesi çileden çıkartmayı da çok güzel beceriyor. acaba hangi hikaye doğru diye düşünmekten kendisini alamıyor insan ve bir süre sonra artık anlatılanları sorgulamayı dahi bırakıyor. yani en azından bana öyle oldu.
karakter işleyişini beğendim. üvey annenin bilindik üvey annelerden olmayışı çok hoştu, her ne kadar pek inandırıcı gelmese de.. sevginin ne derece fedakarlık yaptırabileceğini ya da çevremizde bize çok bağlı görünene ne denli güvenmeniz gerektiğini sorgulatıyor.
hikayede olanlara şaşırırken detayları arada kaçırmış olabilirim. ona rağmen gayet sürükleyici ve merak uyandıran kısacık bir kitap.
*
aynı zamanda tiyatro oyunundan romana çevrilen kitapları arasında yer almaktadır.
bir tarzı okuduktan sonra tam agatha işleyişini anladım derken farklı bir şey öğretiyor. bu kitapta da daha en başta sözüm ona katili biliyorduk. ancak işler böyle yürümüyormuş.
'..kütüphanede bir ceset bulursam ne yaparım?' diye düşünen sevgili başkarakter aslında bir yalancı çobandır. hayatına heyecan katmak isterken, herkesi çileden çıkartmayı da çok güzel beceriyor. acaba hangi hikaye doğru diye düşünmekten kendisini alamıyor insan ve bir süre sonra artık anlatılanları sorgulamayı dahi bırakıyor. yani en azından bana öyle oldu.
karakter işleyişini beğendim. üvey annenin bilindik üvey annelerden olmayışı çok hoştu, her ne kadar pek inandırıcı gelmese de.. sevginin ne derece fedakarlık yaptırabileceğini ya da çevremizde bize çok bağlı görünene ne denli güvenmeniz gerektiğini sorgulatıyor.
hikayede olanlara şaşırırken detayları arada kaçırmış olabilirim. ona rağmen gayet sürükleyici ve merak uyandıran kısacık bir kitap.
*
devamını gör...