1.
yalın üretim metotları arasında yer alan bir çalışmadır. hatta sürecin önemli bir mihenk taşıdır. otonom kelime anlamında da olduğu gibi kendi kendine yetebilmek anlamındadır. otonom bakımda süreçle beraber bakım faaliyetlerinin bir kısmı bakım bölümünden üretim tarafına geçer. bu hem operatörlerin polivalans yetkiliklerini arttırır. hem de arızaların zamanla azalmasına ve planlı bakım faaliyetlerinin artmasına neden olur. 7 adımdan oluşur;
1- temizlik kontrol;
makineyi sıfır durumuna getirmede denebilir. alan belirlenir, ekip oluşturulur ve ellere bezler alınarak makine parça parça temizlenir. bu temizlik esnasında ulaşım zorluğu olan yerlere, arızalı noktalara, kırılmış ya da çalışmayan parçalara f-tag hata kartı asılır.
tezgah üzerinde el sürülmeyen nokta bırakılmaz.
2- karşı tedbirler;
asılan hata kartları bakım bölümü tarafından giderilir. bu sefer yanlarında üretim personeli de olur. bu şekilde ilk sahiplendirme başlamış olur. ulaşılamayan yerler ulaşılır kılınır. bozuk göstergeler tamir edilir. fanlar devreye alınır. şase üzerinde olan tüm kırık noktalar onarılır.
3- geçici standartlar;
yapılan temizliğin kaybolmaması için kişi/bölge görevlendirmeleri yapılır. bu bölge günde 2 defa x kişisi tarafından 10 dakika, şu bölge birer gün arayla y kişisi tarafından 30 dakika gibi çizelgeler hazırlanır. bu çizelgeler makineyi tanıyıp öğrendikçe değişmelere uğrayacaktır. temizliğin az geldiği noktalara daha fazla, sıklığın fazla olduğu noktalarda ise daha az emek harcanacak düzenlemeler ileriki adımlarda yapılacaktır.
otonom bakım dedik sadece temizlik olmaz. yağlama noktaları belirlenecektir. ve hangi yağ ile hangi sıklıkta kimin yağlama yapacağı kontrol listesine işlenecektir. sadece yağlama değil, gösterge kontrolleri, hava kaçağı kontrolleri, varsa eğer su kaçağı kontrolleri gibi pek çok kontrol noktası kişi/bölge ekseninde görevlendirilecektir.
peki operatör biliyor mu ki bu kadar teknik detay? nasıl bunları kontrol noktasına alacak ve yapacak? bakım bölümü ile ikinci üretim teması gerçekleşiyor ve birlikte bunları oluşturuyorlar. nasıl yapacağı ise 4. adımdadır...*
4- genel kontrol;
operatörler, teknikerlerin tarafından eğitime alınırlar.
hangi yağ ne işe yarar? neden kullanmalıyız? ne kadar sürmeliyiz? nasıl sürmeliyiz? ne sıklıkla sürmeliyiz?
hava kaçağı nasıl oluşur? nasıl gideririz? gidermezsek kayıp ne kadar olur? tekrar yaşanmaması için neler yapılabilir?
gibi gibi pek çok konuda soru işaretleri üzerine eğitimler verilir. operatör eğitim aldıkça polivalans değerini artırır ve makinesine daha farklı bir gözle bakmaya başlar. bu noktada ilk yapılan geçici standartlara eklemeler ve çıkarmalar gözlemlenebilmektedir. sonuçta bilgi artmıştır.
çeşitli firmalarda firmanın bütçesine göre dojo adı verilen eğitim atölyeleri kurulur bu adım için.
5- genel yönetim;
otonom bakım politikaları oluşturulur ve yazıya dökülür. bu yazılar ulaşılabilir ve görülür olmalıdır. bölüm idarecileri tarafından süreç bir kez daha kontrol edilir. yeni geçici standartlara son hal verilir.
6- standardizasyon;
artık tam standartlar yazılır. uyum arttırılır. standart iş dışı yorum yapılmaz. yapılan yeniliklere göre standartlar hemen revize edilir ve artık yeni standart dışında iş yapılmaz. standartlarla ilgili yanlış anlaşılan nokta budur. standart var değiştirilmez diye bir şey yoktur. standartlar gelişmelerle değişebilir ama bu hemen yazılı hale gelmelidir. yani standart canlıdır* ve uyum esastır.
7- tam otonom;
artık üretim ekibimiz oldukça yetkin. devamlı olarak otonom standartlara göre bakım yapabiliyorlar. benim şahsi mühendis düşüncem sadece doğru yağlama ile bile arızaların %50 oranında önüne geçilebilir.
bir pasta diyagramı olarak düşünürsek başlangıçta üretim operatörünün makine üzerinde dokunduğu şeyler %20 iken bakım teknikerinde bu olay %80 lerdeydi. bu durumda en az bu oranın %70 üretim operatörü, %30 bakım teknikeri durumuna gelmesi beklenmektedir.
sonuç; genel korku bakımcılar tarafından "biz işsiz mi kalıyoruz?" kaygısıdır. bunun cevabı direk benim tarafımdan "yoo" olarak tanımlanır. bakım teknikeri artık anlık krizlerle uğraşmak yerine planlı bakımlara ve kaizen çalışmalarına yönelebilir. ülkemizde olan firma ortalamasında, dakika başı en fazla hareket bakımcılar üzerindedir*. anlık krizler o kadar fazladır ki kalıcı çözümler yerine geçici uygulamalarla süreç idare edilir. bu sistemle, bakımcıyı geçici krizlerden kurtarıp kalıcı çözümler üretebileceği alanı tanımış oluruz. bu şekilde bakım birimleri de kendi çalışma düzenlerini geliştirmek durumunda kalırlar. yalın üretim sistemi bu tam olarak budur zaten*. gelişim biter mi...?*
1- temizlik kontrol;
makineyi sıfır durumuna getirmede denebilir. alan belirlenir, ekip oluşturulur ve ellere bezler alınarak makine parça parça temizlenir. bu temizlik esnasında ulaşım zorluğu olan yerlere, arızalı noktalara, kırılmış ya da çalışmayan parçalara f-tag hata kartı asılır.
tezgah üzerinde el sürülmeyen nokta bırakılmaz.
2- karşı tedbirler;
asılan hata kartları bakım bölümü tarafından giderilir. bu sefer yanlarında üretim personeli de olur. bu şekilde ilk sahiplendirme başlamış olur. ulaşılamayan yerler ulaşılır kılınır. bozuk göstergeler tamir edilir. fanlar devreye alınır. şase üzerinde olan tüm kırık noktalar onarılır.
3- geçici standartlar;
yapılan temizliğin kaybolmaması için kişi/bölge görevlendirmeleri yapılır. bu bölge günde 2 defa x kişisi tarafından 10 dakika, şu bölge birer gün arayla y kişisi tarafından 30 dakika gibi çizelgeler hazırlanır. bu çizelgeler makineyi tanıyıp öğrendikçe değişmelere uğrayacaktır. temizliğin az geldiği noktalara daha fazla, sıklığın fazla olduğu noktalarda ise daha az emek harcanacak düzenlemeler ileriki adımlarda yapılacaktır.
otonom bakım dedik sadece temizlik olmaz. yağlama noktaları belirlenecektir. ve hangi yağ ile hangi sıklıkta kimin yağlama yapacağı kontrol listesine işlenecektir. sadece yağlama değil, gösterge kontrolleri, hava kaçağı kontrolleri, varsa eğer su kaçağı kontrolleri gibi pek çok kontrol noktası kişi/bölge ekseninde görevlendirilecektir.
peki operatör biliyor mu ki bu kadar teknik detay? nasıl bunları kontrol noktasına alacak ve yapacak? bakım bölümü ile ikinci üretim teması gerçekleşiyor ve birlikte bunları oluşturuyorlar. nasıl yapacağı ise 4. adımdadır...*
4- genel kontrol;
operatörler, teknikerlerin tarafından eğitime alınırlar.
hangi yağ ne işe yarar? neden kullanmalıyız? ne kadar sürmeliyiz? nasıl sürmeliyiz? ne sıklıkla sürmeliyiz?
hava kaçağı nasıl oluşur? nasıl gideririz? gidermezsek kayıp ne kadar olur? tekrar yaşanmaması için neler yapılabilir?
gibi gibi pek çok konuda soru işaretleri üzerine eğitimler verilir. operatör eğitim aldıkça polivalans değerini artırır ve makinesine daha farklı bir gözle bakmaya başlar. bu noktada ilk yapılan geçici standartlara eklemeler ve çıkarmalar gözlemlenebilmektedir. sonuçta bilgi artmıştır.
çeşitli firmalarda firmanın bütçesine göre dojo adı verilen eğitim atölyeleri kurulur bu adım için.
5- genel yönetim;
otonom bakım politikaları oluşturulur ve yazıya dökülür. bu yazılar ulaşılabilir ve görülür olmalıdır. bölüm idarecileri tarafından süreç bir kez daha kontrol edilir. yeni geçici standartlara son hal verilir.
6- standardizasyon;
artık tam standartlar yazılır. uyum arttırılır. standart iş dışı yorum yapılmaz. yapılan yeniliklere göre standartlar hemen revize edilir ve artık yeni standart dışında iş yapılmaz. standartlarla ilgili yanlış anlaşılan nokta budur. standart var değiştirilmez diye bir şey yoktur. standartlar gelişmelerle değişebilir ama bu hemen yazılı hale gelmelidir. yani standart canlıdır* ve uyum esastır.
7- tam otonom;
artık üretim ekibimiz oldukça yetkin. devamlı olarak otonom standartlara göre bakım yapabiliyorlar. benim şahsi mühendis düşüncem sadece doğru yağlama ile bile arızaların %50 oranında önüne geçilebilir.
bir pasta diyagramı olarak düşünürsek başlangıçta üretim operatörünün makine üzerinde dokunduğu şeyler %20 iken bakım teknikerinde bu olay %80 lerdeydi. bu durumda en az bu oranın %70 üretim operatörü, %30 bakım teknikeri durumuna gelmesi beklenmektedir.
sonuç; genel korku bakımcılar tarafından "biz işsiz mi kalıyoruz?" kaygısıdır. bunun cevabı direk benim tarafımdan "yoo" olarak tanımlanır. bakım teknikeri artık anlık krizlerle uğraşmak yerine planlı bakımlara ve kaizen çalışmalarına yönelebilir. ülkemizde olan firma ortalamasında, dakika başı en fazla hareket bakımcılar üzerindedir*. anlık krizler o kadar fazladır ki kalıcı çözümler yerine geçici uygulamalarla süreç idare edilir. bu sistemle, bakımcıyı geçici krizlerden kurtarıp kalıcı çözümler üretebileceği alanı tanımış oluruz. bu şekilde bakım birimleri de kendi çalışma düzenlerini geliştirmek durumunda kalırlar. yalın üretim sistemi bu tam olarak budur zaten*. gelişim biter mi...?*
devamını gör...