paris iklim anlaşması'nın meclis onayına sunulacak olması

cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan tarafından bm genel kurulu'nda dile getirilen durum.

"paris iklim anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz."

buradan

uluslararası bir itibar kazanma derdiyle yapılıyorsa o iş geçti, zamanında imzalayacaktık. yandı gülüm keten helva. anlaşma aslında mantık çerçevesinde gerekli de imzalayıp onaylayan ülkelerin yarısından fazlası uygulamada pek bir şey yapmıyor. zaten sundukları karbon salınımını minimuma indirgemeye yönelik tırt planları uygulasalar bile en iyi ihtimalle dünya yine çoktan boku yemiş durumda olacak ve gelecekte de ciddi bir fark yaratmayacak. meclisin onayından geçse bile uyduruk bir tane plan sunup onu da yaptırımlardan çekinecek bir şey olmadığı için uygulamaya geçirmeyeceğiz.

kyoto protokolü'ne de birçok ülke taraf oldu ve verilen sözler tutulmadı. anlaşma uygulanmadı. zaten kyoto başarısız olduğu için paris anlaşması yapılıyor.
bu anlaşmalara tüm dünya ülkeleri taraf olup bir yaptırım söz konusu olmadığı için verilen vaatleri yerine getirmiyorlar.
misal, türkiye cumhuriyeti kyoto protokolü'ne 2009 yılında salım sınırlandırma veya azaltım taahhüdü olmadan katılım sağladı. bunun öncesinde dahil olsaydı kota olacaktı. bunu istemediği için reddetti. bu tür anlaşmalar ülkelerin üretimlerine kota koyduğu için reddediliyor.
şimdi yeni dünya dönemine giriyoruz. artık küreselleşmenin zirvesindeyken, küresel dertler öncelikli olacak. tıpkı pandeminin getirdikleri gibi. burada çevreci yeşil kapitalizmin süslü propagandalarını sık sık göreceğiz.