pavyon dublesi

patronundan, bir şişeden en az 14 duble çıkarması için emir alan çalışan mecburen yapıyor bunu. çoğu yerde bu sayıdan az çıkarıyorsa parasını çatır çatır ondan kesiyor bezemekler. zaten anasının imam nikahına satıyorsun, bir de dubleyi kısıyorsun, aç herif.

peki, iyi de ismi neden "pavyon dublesi" olmuş?

bu pavyon denilen yerlere eskiden anca sarhoş olunduktan sonra gidilirdi. sarhoş adama ne versen içer, onlar da gereğini yapıp içkiyi bardağa koklatıyorlar, üstüne de artık meyve suyuysa meyve suyu, kolaysa kolayı boca ediyorlardı, buz desen gani gani, işte ondan.

ankarada gökçek döneminden sonra son bulandır. artık dublelere standart ölçüler getirildi, 2 parmaksa 2 parmak, aşağısı yok.

gökçek döneminde viskinin %60’ını devlet %30’unu da bu pis pavyoncular içiyordu. gökçeğin gitmesi ile viskinin %40’nı rahatlıkla mideye indirebiliyoruz.

a habere konu olacak gelişmeler yaşatan dubledir.

(bkz: mansur yavaş döneminde pavyonların zarar etmesi)

bardağı taşırken içinden rakı diyor adam. gerisi hep su.*

zıttı polis dublesidir. iki parmak boşluğun kalanı sek rakıdır. neden polis dublesi o hikayeyi unuttum ama.(bkz: swh)