pencere önü çiçeği

bahçeden uzaklaşan insan önce balkona koydu saksılarını. zamanla balkon da kalmayınca pencere önüne konuverdi çiçekler. porselen saksıda bir kaktüs, yolu selamlayan birkaç menekşe belki...

bazen arabaların tavanına düşer ve bu yüzden çoğu araba boyalıdır.
(bkz: ben de galericinin yalancısıyım)

bülent ortaçgil'in dinlemesi güzel bir parçasıdır.
pencere önünde arkadaştan ayrı
porselen saksıda bir süs çiçeği
evin hanımı her akşamüstü
su ve güneş sunar... entelektüel
pencere önü çiçeğine
ne ansızın yağmur, ne gökkuşağı
ne dipdiri sabah, gözyaşı
ne şebnem görmüştür, ne kırağı tanır
ama iyi konuşur, kitap gibi
rastgele çiçeklere arada bir bakar
cansız cam ardından, tül perdelerden
pencere önü çiçeğine
ne mecburen güneş, ne karakış
ne dopdolu bahar ürpertisi
zorlu bir rüzgarla…

uzun süre güneş alan ve yaz boyu çiçek açabilen türdür. genellikle süs narı,şeker begonyası,sakız sardunyası,rozet çiçeği ve ateş çiçeği tercih edilir. adalarda bulunan eski taş evlerde çokça bulunur.

kötü bir mahallede oturursun
o çiçekle
belki
hayata umutlu bakmaya çalışırsın
lanet olsun garibanlık deyip
çiçekle göz göze gelirsin
umutlanırsın

pencere önü çiçeği solmuştu. hayret, olacak şey değildi bu! kapısına vurdum elime bir kase helva tutuşturuldu. o gün anlamıştım ki yoğurt kovasına ekilen çiçekleri ancak ölüm kurutur. (bkz: begonvil)

güzel bir bülent ortaçgil şarkısının harika bir erkan oğur yorumu.

çoğu devlet kurumundaki pek çok memur kardeşimizin, "pencere önü çiçeği" olarakta görevlerini gayet iyi yerine getirebileceklerine neredeyse eminim.

(bkz: cam güzeli)

fikret kızılok sesinden bir başka güzel akan şarkı...

bülent ortaçgil'in fikret kızılok ile çıkardığı oda konseri albümü ve albüme adını veren parça.

albümün kalanındaki bazı şarkılar gibi (bkz: entellektüel), (bkz: uyusun da büyüsün) bu da 80'lerdeki yarı entelektüel şehirli insanın eleştirisini yapar. pencere önü çiçeği şebnem görmez, kırağı tanımaz, gece ayışığı değil lambaların altında uyur. haylaz çocuklarca koparılmaz ve kitap gibi konuşur.

burada 12 eylül sonrası solun eylemsizliğinin eleştirisi mi vardır? yoksa "bunlar da lazım" fikri mi aşılanır tartışma konusudur.

güzel bir bülent ortaçgil şarkısıdır. erkan oğur'un kopuzunda adeta dünyanın harika şiiriymişçesine meşk edilmiş tınılara dönüşmüştür.