plajda türk olduğunu belli etmenin yolları

şnorkeli alnına çıkarmış, ağzında sigarasını çıkarmadan şezlonga oturup yarım ağız sohbet eden göbekli amca.

plaja çöplerini bırakmaktır.

plajda insanlıktan çıkıp, radar görevi görmektir.

karpuz.

ben türk’üm diye bağırmak...

çoluk çocuk 5-6 kişiyle oturmaktır.

öncelikle plaja gürültü yaparak girmek gerek. tüm plaj hatta tüm deniz canlıları dahil herkese "biz geldik topraam" mesajını vermelisin. plaja girdin fakat en güzel yerler kapılmış. diğerleri erken gelmek gibi bir gaflette bulunmuş. kimse senden üstün değil. hemen tasını tarağını tek kişinin sığacağı 2 taraf arasına yayman gerek. ne dedik? geldiğini bildirmen gerek. baktın yan taraftaki normal insanlar hiç oralı değil. hemen en büyük kozu sahaya sürüyorsun. belinde simidi, kolunda kollukları, elinde sahile tezat yiyeceği ile 3-5 çocuk. sal gitsin plaja. bak gördün mü? sol tarafındaki iki çift kalktı. artık oranın kralı sensin. rahatça geğir. çıkar üstünü ama beyaz atlet kalsın. unutma sen türksün, beyaz atleti göster dünya ürksün.

kurulum aşaman bitti. güneşlenen ve dinlenen insanları rahatsız ettin. sıra denizdeki insanlarda. kimse senden daha fazla eğlenemez. hemen siyah poşetle getirdiğin futbol topunu degaj yapar gibi denize fırlat. ve koş... çıkarabildiğin tüm sesleri çıkar. futbol topuyla denizde yapılmaması gereken tüm aktiviteleri yap. galiba biraz yoruldun. eee hızlı giriş yaptın.

geri dön ve paketinden bir dal çıkar. hayır hayır... sigara ağzında denizin kıyısına otur. geleni geçeni kes ve turist olduğunu anladığın insanlara laf at. çünkü kimse senden güçlü değil. sigaran bitti artık hazırsın. peki izmarit ne olacak? tabiki denizin ıslattığı alana göm onu, ama ucu görünsün. çünkü sen buradasın artık. haydi artık voltran zamanı!! tüm güçlerini birleştirin. "amcoğlu-dayoğllu" koşun deve güreşi. bu plaj artık buna daha fazla dayanamaz...

saat 16.23

plaj artık sakindir. plajın kralına selam verin

kolumdaki atatürk imzası dövme.

sanki hiç insan görmemis gibi gözünü dikip bakmazsan olmaz, birde donla girenler var plajda görsem bunları gözüme mil cekerim.

sürüyle denize girer gibi denize girmek. evlerinin havuzu sanki.

denizin içinde birbirlerine su fırlatmak.
beyaz atlet.
suya bırakılmış karpuz.
sağa sola rahatsızlık veren veletler.
haşema,kolluk,simit ile yüzmeye çalışan anne,teyze,hala genelde aşırı bağırarak konuşurlar.
sandalet terlik içine çorapla plaja gelen amca,dayı.
sahilde çekirdek yemek.
kuma gömülen baba.

plajda bir tencere mantı ve dost yoğurt yemek! evet ister inanın ister inanmayın bunu da gördü bu fani gözler!

avucu tersten yumruk yapıp pırç pırç diye su sıçratmak
ağzını denize paralel üfürerek ziıııvt diye ses çıkarmak

beyaz don beyaz atlet bol kıllı vücut gözlerin fruno marka radar gibi çalışması ile saptanan kişiye plajdaki türk denir.

siyah poşette biralarla gelirsin.

başlık sahibini de şikayetlenen herkesin de elitliğini kutluyorum en içten dileklerimle.
siz hiç yunanistan sahilinde bulundunuz mu dikizlenmekse aynı kekoluk, güney amerika da sahılde yatarken göt göte, kafanıza bir top gelir bunca insan içerisinde nasılda beni buldu diye gözleriniz yaşarır elitizmden. hırvatistan sahillerinde yanınızda oturan adam mayosunu şlank diye ındırıp kuru gıysılerını giyince görürsünüz elitizmin boyunu. git yat bakalım ispanya da sürekli seni darlayan satıcılardan güneş değebiliyor mu tenine.

plajda hoşunuza gitmeyen davranışlar bir kişinin milliyeti ile değil cehaleti ile olabilir. kendi halinde kendi doğrusuyla eğlenmeye çabalayanlardan rahatsız oluyorsanız beachler var giriş yada harcama limitli. hepsinin ötesinde “türk” diye eleştiri başlığını bir türk nasıl açar? siz ana tarafından norveçli misiniz? her toplumun kendıne has olumlu ve olumsuz kulturu var bundan hoşlanmadıgınıza inanmak tamamen sizin algınız ve yargınız

bunun için özel bir çaba sarf etmeye gerek yok. türk erkeklerinin turistlere karşı halleri ve tavırları fazlasıyla bunun anlaşılmasına sebep oluyor. artık turistlerinde direkt hal ve tavırlara bakarak ırk/ülke tespiti yapabildiğini düşünüyorum. araplar, afganlar, suriyeliler ve biz davranış bakımından dünyanın diğer bütün milletlerinden ayrılıyoruz.

maalesef ilkel dürtülerini kontrol etmekten yoksun, korkunç tiplerle yaşıyoruz bu ülkede. bizim eğitimsiz insanlarımız sebebiyle yaşanılan her kötü deneyim, turistler kendi ülkelerine döndüğünde çığ gibi büyüyüp ciddi bir ön yargı haline geliyor çünkü yaşadıkları her şeyi anlatıyorlar, paylaşıyorlar. türkiye'nin toplumunun dış vizyonda tanımlanma şekli çok korkunç.

çok üzücü ama gerçek.

aşırı huysuz çocuğunu, plajda veya havuzda, ciyak ciyak ciyaklatmak.
getirdiğin yiyeceklerin artıklarını ortalıkta bırakıp sittir olup gitmek.

yarım boy derinlikte siyah kamyon şamyel lastiğine binmeye çalışan 2 erkek olmak. kumsalda bu lastiğin üzerine oturan versiyonu da vardır.

arsız ve aciz çocuk, artık 5 yaşına gelmiş çocuğun peşinden bile elinde kaşıkla "ye" diye kovalayan anne, müzik yayını yapmak, çöplerini toplamamak. bebek bezi bırakan o.ç. bile her gün çıkıyor.

ha bir de kendi kız kardeşini plaja göndermeyen baltaların beşli altılı gezip ağız suyu akıtması.