eğlence-mizah / felsefe-düşünce
9.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

felsefe hocamın önerisiyle aldığım bir kitaptı. harwardlı iki profesör birlikte yazmış. kitap felsefenin temel kavramlarını basit bir şekilde anlatıyor ve anlattıklarını felsefik mizahlarla destekliyor. kitabın yarısına kadar geldiğimde dayanamayıp sadece mizah kısımlarını okumuştum . bazıları gerçekten çok eğlenceliydi ama içinde saçma gelen fıkralarda vardı.* felsefeyi temelden öğrenmek ve öğrenirken eğlenmek istiyorsanız bu kitabı öneririm.

bir irlandalı, dublin'de bir bara girer, üç bardak bira ısmarlar; önce birinden, sonra diğerinden, daha sonra da üçüncüsünden birer yudum alır ve bu sırayla içerek üç bardağı bitirir. ardından üç bira daha ısmarlar.
meraklanan barmen, "her seferinde bir bardak alıp içsen, diğerleri ısınmaz," der. bunun üzerine adam, "biliyorum," der. "ama benim iki kardeşim var; biri amerika'da, diğeri avustralya'da oturuyor. birbirimizden ayrılırken, birlikte içtiğimiz günlerin şerefine hep böyle içeceğimize söz verdik. yani bardakların ikisi kardeşlerim, biri benim için."
barmen duygulanır, "ne kadar hoş," der.

adam kısa süre içinde barın müdavimi olur ve her gece aynı şekilde içer. derken günün birinde adam gene bara gelir ve bu sefer iki bardak ısmarlar.
barmen biraları verir ve içten bir üzüntüyle, "başınız sağ olsun," der.

adam gülümser, "yok, yok," der, "kardeşlerim hayatta... yalnız ben din
değiştirip mormon oldum; o yüzden alkolü bıraktım[[alıntı]]
[[alıntı]]
iki inek çayırda otlamaktadır. biri diğerine döner ve “pi genellikle beş sayıyla yazılıyor ama aslında sonsuza kadar devam ediyor.” der. diğer inek kafasını çevirir ve yanıtlar: “mö.”



[[/alıntı]]

psikiyatr, hastasına annesine yaptığı ziyareti nasıl geçtiğini sorar.
“hiç iyi geçmedi. feci bir freudçu dil sürçmesi yaşadım.”
“sahi mi?” der psikiyatr. “ne dediniz?”
“tuzu verir misin, diyecektim, onun yerine ‘hayatımı mahvettin pislik!’ dedim.”


[[/alıntı]]

bir iyimser, bu dünyanın, mümkün dünyaların en iyisi olduğunu düşünür.
bir kötümserse sahiden öyle olmasından korkar
devamını gör...
1o yıl önce... ilk felsefe kitaplarımdan:

dikkat! içerde felsefespri var! sloganlı, harvard'lı iki felsefe profesörü; daniel martin klein, thomas cathcart'ın ''güldürürken düşündüren stand-up''ı diye geçen, felsefeyi mizah yoluyla anlamak için ideal bir kitap.

***

''çokuluslu bir şirket, sekreter aranıyor ilanı verir. işe başvuranlar arasında bir köpek de vardır; daktilo sınavını geçer ve iş görüşmesine girme hakkını kazanır. insan kaynakları müdürü sorar;
“herhangi bir yabancı dil biliyor musunuz?”
“miyav.”
devamını gör...
felsefe çoğu insan için zor ve gereksiz bir konudur. ve elbette bir o kadar da sıkıcı. felsefeyi boş konuşma eylemi olarak görenlerin ya da hayatlarına uyguladıklarını iddia ettikleri saçma sloganların felsefe olarak görenlerin de sayısı ziyadesiyle fazla. en sevdiği filozof sokrates olanlardan tutun da, mağaranın duvarına yansıyan görüntülerden başka felsefe bilgisi olmayanlara kadar herkes felsefe hakkında yorum yapar. ama çoğu insan felsefi metinleri okumak, filozofların isimlerini ve söylediklerini bilmenin felsefe açısından bir şart olsa da yeterli olmayacağını düşünmemektedir. felsefe yapmak düşünmek ve yorumlamaktır. düşünüyorum o halde varım deyip, geçip gidebilirsiniz ya da bir nehirde iki kere yıkanmayı deneyip bir felsefi görüşü çürütebilir ya da kanıtlayabilirsin. ya da oturup okur, yorum yapar ve yeni fikirler üretebilirsiniz.


elbette yeni fikirler üretmek için ilk koşul okumak ve öğrenmektir. ancak hepimizin malumudur ki felsefi metinler zordur. anlaşılması güç metinlerdir. birçok yazar bu sıkıcılık mevzuuna kafa yormuş ve bunu gidermek için yöntemler denemişlerdir. mesela markus tiedemann’ın yazdığı felsefika, dünyanın felsefi yolculuğunu masalsı bir dille anlatarak insanları felsefeye çekmeye uğraşır ve bence fazlasıyla da başarılı olur. bir felsefe öğretmeni olan vittorio hösle’nin küçük bir kız çocuğu olan nora k. ile yaptığı mektuplaşmalardan oluşan “ölü filozoflar kahvesi” ise sokaklarda dolaşırken girdiği bir kahvede ölü filozflarla karşılaşan bir adamın hikayesidir ve kendi ağızlarından felsefelerini anlatma fırsatı tanır filozoflara. bu iki kitapta denenen yöntem oldukça başarılıdır.


harvard’da felsefe profesörü olan thomas catheart ve daniel klein’sa duruma aynı mantık ama farklı bir yöntemle yaklaşmıştır. ikili felsefi noktaları aydınlatmak için fıkraları kullanmıştır. (itiraf edeyim bazı sayfalarda kahkaha attım) tam duruma uygun fıkraları derlemişler ve felsefi metnin açıklaması olarak kullanmışlar. bu da insanı felsefe öğrenme konusunda harekete geçirebilecek bir yöntem. örneğin; dil felsefesi üzerine anlatılan şu fıkra beni çok güldürdü:

adamın biri günah çıkartma kabinine girer. “peder” der, “ben 75 yaşındayım ve dün gece iki tane yirmilik kızla seviştim, hem de aynı anda.”
rahip, “en son ne zaman günah çıkartmıştınız?” diye sorar.
“hiç çıkartmadım, peder. yahudiyim ben.”
“e, o zaman bana ne diye söylüyorsun be adam?”
“herkese söylüyorum!”

bu fıkra başka bakış açılarını göremeyen bir pederin durumunu anlatır ve dil felsefesi açısından çok önemli bir açıklamadır.
kitap büyük başarı kazanmıştır ve bence ister eğlenmek için isterse öğrenmek için, ya da her ikisi için okunmaya değer bir kitaptır. hiç bir şey için okumazsanız bile ismi için okuyun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"platon bir gün kolunda bir ornitorenkle bara girer" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim