perfüzyon sonrası sendromu olarak adlandırılan, kanın vücüt sınırları dışarısına çıkmasından kaynaklanan, kalp cerrahisi ameliyatlarından (kpb) sonra hastalarda görülen bir ruh hali ve bilişsel bozukluktur.


halk arasında pompa kafası denilen bu olayın neden geliştiği tam olarak bilinmemekle birlikte hastaların 3'te 1'inde bu sendrom görülmektedir. genellikle hastalar uyandıklarında kendi bedenine adapte olmakta zorluk çekmekte ve karakterlerine zıt, saldırgan hareketler sergilemektedir.



kalp hastalıklarının cerrahi tedavisi olan koroner arter by-pass grefti (kabg) ameliyatında kaybedilen kan oranı fazla olmakta ve yapılan kan transfüzyonu nedeniyle perioperatif dönemde istenmeyen yan etkiler ortaya çıkmakta, inflamatuar yanıt artmakta, kardiyopulmoner baypas (kpb) sonucunda hastalarda sistemik inflamatuar aktivasyona ve nörolojik değişikliklere sebep olan post-pump/post-perfüzyon sendromu görülmektedir. bu aktivasyona; ekstrakorporeal dolaşım yüzeylerine kanın teması, hipotermi, iskemi reperfüzyon hasarı, kalpakciğer makinesine bağlı kalma süresinin uzaması, değişen damar sayısının fazla olması, endotoksemi, kpb sırasında hemodilüsyon, protamin-heparin kompleksleri, cerrahinin kendisinin getirdiği yük vb. faktörler sebep olmaktadır. açık kalp ameliyatı sonrası bireylerde, başta beyin olmak üzere, pek çok organ ve sistem olumsuz etkilenmekte, bireylerin %3-7’sinde nörolojik, %33-83 arasında nöropsikolojik sorunlar görülmektedir. ameliyat sonrası oluşan ağrı, yorgunluk, cerrahi yaralar bireyin ameliyat sonrası kendi bakımını sağlamayı ve iyileşmeyi patolojik olarak etkilemektedir.
bireyler, ameliyattan sonra mutsuz hissetme, stresörlerle baş edememe, aile içerisinde ve sosyal hayatta rol karmaşası, sosyal ve fiziksel aktivitelerinde, ilişkilerinde bozulma ya da değişim, cinsel yaşamda değişim, depresyon, postkardiyotomi psikozu, sinirlilik, stres nedeni ile geçmiş travmaların ortaya çıkması ve sık duygu durum değişikliği gibi
psikososyal sorunlar da yaşamaktadırlar.


bazı araştırmacılar aort kesilip kalp damarlarından ayrıldığında kopan yağ parçalarının beyne ulaşıp orada bozulmalara yol açtığını düşünürken bazıları perfüzyon makinesinden kaynaklanan hava kabarcıklarının beyindeki kan akımının hassas dengesini bozduğunu düşünmektedir. başka bir araştırmaya göre baypas makineleri kanı soğuttuğu için "pompa kafası " beynin soğuması sonucu gelişen bir yan etkidir. son teori ise baypas makineleri kalbin doğal akımını kusursuz bir şekilde taklit edemediği için bozulan kalbin içsel ritmi beynimiz ve kendilik algılarımızda karışıklığa sebep oluyor.
1990'larda bazı bilim dergileri makineden gelen kanın vücuda kesintisiz bir akış yerine kalptekine benzer atımlarla geri verilmesinin "pompa kafası " sorununun daha az görülmesini sağladığını iddia etmiştir.

bu durumu anlatan güzel bir şiir bile var:
.
.
"dört saattir uzaklardaydım: bedenimin dışında
önce öldüm derken tekrar hayata döndüm
deliryum nöbetleri gelip gitti ve ardından
kanımdaki morfin azaldıkça, kendini öğüten
ve rendeleyen ayrılmış bir göğüsle baş başa kaldım
acımın üzerinde bir karanlık yükseldi ve genişledi;
"pompa kafası" diyor kimileri
baypas makinesinden gelen tortunun
beyne göçmesi, ama bana
bundan çok daha ilginç geliyor.
ikiye ayrılmış ve savunmasız
uzaklardaydım, dedim tavana
ve şimdi sanki kendim değilim. "

-robin robertson
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pompa kafası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim