değildir.

(bkz: rosenhan deneyi)(bkz: guguk kuşu)
devamını gör...
ben bu konu ile ilgili çok karmaşık düşüncelerdeyim. detaylara hakim olmadığım için olabilir internet de tatmin edici bir cevap yok. herkes bir şey söylüyor mantıklı argüman bir elin parmağını geçmiyor iki taraf içinde
devamını gör...
psikoloji bir bilimdir. fakat daha emekleme aşamasında bir bilimdir. mevzu bahis olan organ artık beyin de değil kabaca ruh olduğu için tartışmaların dönmesi normal. toplumsal olarak bakınca da fizikteki gibi 2+2=4 diyemiyorsun. bir canlı üzerindeki değişken parametresi çok fazla, çok göreceli ve kolayca tespit edilebilir değil. toplumdaki hayat tarzları değiştikçe çıkan arızalar da farklılaşıyor. 100 yıl öncesinin insani sorunları ile bugün yaşayan insanların sorunları aynı değil.

kaldı ki yüzlerce yıllık birikime rağmen fizikte bile hala herşeyin teorisi aranıyor. atom altı parçacık fiziği ile atom seviyesindeki fiziği birbirine uuuşturamadılar henüz. buna rağmen hala çeşitli kuralları işletebiliyoruz. şimdi fizik yoktur mu diyeceğiz?

toplumda psikolojinin tırt görülmesinin bir sebebi de istismara açık olması.
devamını gör...
psikiyatri bilim ama psikoloji tam öyle değil. şimdi insan oğlunun psikolojisi dediğimiz şey bazen maddesel olarak ölçülemiyor. bazı psikolojik rahatsızlarda vücut bunu belli ediyor ama bazıları tamamen ruhsal, ruh hastalıklarınıda bilimsel metotlarla ele alamadığın için bilimdir demek yanlış. lakin hiç faydası yoktur demek de yanlış, terapi ile bir çok insan belki intiharın kıyısından dönüyor, döndü. ha bunun için diploma şart mı, diploma olmadan yeterli bilgiye sahip ,insan iletişimi kuvvetli biride bu desteği veremez mi, tartışılır orası. çünkü bu ekonomide para verip dert anlatınca, bu sefer paranın derdine rahat olamıyorsun. zenginsindir her hafta gidersin ama maddiyat sıkıntı ise psikoloğa gitmek bile lüks oluyor.
devamını gör...
deneye dayalı olduğundan, tezleri test edilebildiğinden bir bilimdir.

freud’un da dediği gibi, ideal senaryoda bir noktada nöroloji bilimiyle aynı noktaya gelecektir. belki 100 sene sonra belki 1000 sene sonra. aynı, kimyanın da fiziğin alt bilim dalı olacağını söylemeleri gibi. belki 100, belki 1000 sene sonra.

zili çalıp mama verdiğinde bir noktada ağzının sulandığını gördüğünde, henüz bunu bilimsel olarak nöroloji ile açıklayamazsın. beynin içine girmeden bunun mekanizmasını kuramazsın. kafadan sallarsın abi orada elektrik varmış o şeyapıyormuş dersin. leyn böyle bilim mi olur? neyi napıyormuş o elektrik onu diycen. hayatında makale mi okumadın?

neyse efenim dolayısıyla bu bir psikolojik tez olur. sen abi bunu 1500 köpekle denedin hepsinde olduysa artık bu bilimsel gerçektir kusura bakma.

buradan başlamış psikanalize kadar gitmiş olay. hepsi gözlemlere, deneylere ve tezlere dayalı. kimisinin yöntemi bilimsel değil, psikolojiyi sadece bir çalışma alanı, disiplin olarak işletiyorlar. kimisi deney gözlem üzerinden, ileriki çalışmalara ilham versin diye felsefesini de yapıyor. freud filan bu işin önemli bir yaklaşımının* ilk temsilcilerinden oldukları için sözcülüğünü de yapmış, çok çok tartışmalı, ama enteresan da bir anlatı sistemi kurmuş bunun için. ama bu örnekler psikolojinin bilim olduğu çıkarımını yapmamıza engel değildir.

edit: telefonda “değildir” yazdığım
çıkmamış
üçüncü kez
bu bug’ı
yaşıyorum
devamını gör...
psikolojiyi bilim dışı ilan eden dostlar… sizinle hesaplaşacağız. fizyolojik psikoloji kitaplarımızla saldıracağız. pavlov’un köpeklerini üstünüze salacağız. sizi sopaya koşullayacağız.

t/ bilimdir. kolaydı.
devamını gör...
bilim tarihine aşina olmayan insanların bilim denildiğinde anladığı şey hiçbir şekilde sorgulanamaz ve kesin sonuçlar çıkartan bir disiplin olduğudur. bu doğru kabul edildiğinde elimizde o kadar çok az alan kalır ki şaşırırsınız. hatta bilgi denilen en temel yapının dahi tam bir tanımının olmayışını bilen bir filozof sizin elinizden o az kalan bilimleri de alıverir. demeye çalıştığım şey tanrı gibi kesin bir sonuç veren bir şeyi tarih boyunca sadece matematikte bulmuştur insanlık. bu kesinliğe öylesine aşık olmuşlar ki tanrısallık atfedip, bir din gibi onu kabullenen düşünceler de ortaya çıkmış. öyle ki matematiği sadece rasyonel sayılardan ibaret olduğu düşünülen bir dönemde köklü sayının varlığını keşfeden hipassos'u öldürmeye kadar gitmişler. matematiğin bu kadar kesin ve tam sonuç verme sebebi temelinde postülatlar olmasıdır. matematiğe başlamadan önce onun nasıl olması gerektiğine dair kesin kurallar koyup, bu doğrultuda ilerlenmesiyle ancak böylesine bir kesinliğe ulaşılmıştır ki onda bile sonsuzlukla sonsuzluğun bölümü gibi tanımsız ve belirsiz alanlar mevcuttur. tabi büyük matematikçiler sadece onları da içeren daha kapsamlı formülleri henüz bulamadığımız için bir sır olarak kaldığı iddiasındalar ki haklı olabilirler çünkü günümüzde bile hala pek çok gizem çözülüyor.

bunu anlattım çünkü bilimin ilerleyişini, kullandığı paradigmaların ve dallara göre değişen metotlarının yorumlanmasını, matematik gibi kesin bir şey sanan büyük bir kitle var. bu kitle de her bilimden bu kesinliği bekliyor. onların beklediği gibi olsaydı işler şu an gerek yapılması eldekilerle imkansız olan ya da çok maliyetli olan deneyleri teorik fizik kapsamında araştırıp konuşmanın da bilimsel olmadığını söylemek gerekirdi. akademide bile böyle düşünenler olabiliyor bazen, teorik fizikçileri gerçek fizikçi olarak görmeyenler vs ancak elbette yanlış yoldalar çünkü hakikatin nereden çıkabileceğini bilmiyoruz ve olabildiğince araştırma alanımızı genişletmemiz lazım, bilim faşizanlığı yapmak bilimin amacına ters bir duruş.

psikolojiye gelecek olursak, bu alanda ruhsal bozuklukların çoğunun edimlere bakarak anlaşılması pek mümkün değildir. bir hasta her şeyiyle sağlıklı görünüyor olsa bile kendisini bir portakal suyu sanması ve dökülmemek için hep dik durmaya çalışmasının açıklanabilir bir yeri yok. böyle bir durumda hastanın söylemi ciddiye alınır ve psikolojiyi belli bir standartta tutmak için ortaya konulmuş dsm kitabına göz atarak hangi rahatsızlığa tekabül ediyor bu saptanması gerekir. buraya gelen kişi yalan söylüyor olabilir gayet, kanserim diyen birine belli tetkikler yapılarak doğru olup olmadığı anlaşılırken burada sadece gözlemlenebilir davranışlar ve söylemler önemlidir. rosenhan deneyine bakarak tam da bu yüzden bu bilim değil, tüm bu uğraşlara son verelim kapatalım demek saçmalıktır çünkü bir olgu olarak hala hayatına devam edemeyecek durumda hastalar mevcut ve düzelmeyi istiyorlar.

psikolojinin bir dönem elinde gücü bulunduranlar tarafından tamamen istenmeyen insan davranışlarını ayıklamak ve tedavi adı altında onları zorla istenen tarafa çekmek için kullanıldığı olmuştur. foucault deliliğin tarihinde bunu çok net ele alır, eskiden deli diye tabir edilen insanlar halk içinde özgürce dolaşırken ve bir sorun olmazken, sanayinin gelişmesiyle herkesin üretime yardımcı olmasını isteyen burjuva kesiminin zor şartlarda bir sürü insanı çalıştırmak istemesinden bahseder. tembel dolananlar, yorucu ve uzun saatler çalışanlara kötü örnek olup, çalışılmadığı durumda da gayet yaşanılabildiğini gösterdikleri için istenmezler. psikoloji adı altında bunları mimleyip, rehabilite etmek adına başka bir adaya sürüldükleri, beyinlerine elektrik verildiği, lobotomi gibi insanı zombileştiren yöntemler kullandıklarını söyler. sadece tembeller değil, evlenmeyen bir aile kurmayanlar, kendisi öldüğünde yerine devam edebilecek bir işçi çocuk yetiştirmeyenleri de hasta olarak adlandırırlar. tabi bu tarz kullanımları yadsımamakla birlikte psikolojinin gerçekten de işe yaradığı pek çok alan, örnek kişi vardır. biraz da ne yaptığını bilen birilerini bulmak gerekir çünkü zemini diğer bilimler gibi çok sağlam değildir ancak bu demek değil ki tüm psikoloji camiasını emekli edip bu alanı kapatalım.

psikolojinin bilim olmadığını ve hiçbir işe yaramadığını söylemek aşırı indirgemeci bir tutumdur. hayatlarını asla idame ettiremeyecek durumda olan pek çok kişi psikolojik yöntemlerle hayat kalitelerini arttırmış ve gayet mutlu örnekler mevcut. her bilim dalından matematik gibi kesin sonuç beklemek saçmadır, böyle bir takıntınız varsa kısa bir bilim tarihi okuması ardından bilginin tanımının tarihine bakmanız yeter. bilgimizin sınırları vardır iyi ya da kötü elimizdekiyle bir şeyler yapmamızı gerektiren bu alanlara muhtacız. psikoloji gibi bir alanı komple çöpe atıp değersizleştirmek marjinal ve havalı bir fikir gibi dursa da maalesef değil.
devamını gör...
cevabı evet bilimdir olan soru. psikoloji bilim değildir diyenin psikolojisi bozuktur.

ölçülebilirlik mevcut, deney ve gözlem de var. neden sonuç ilişkisi içinde açıklanabiliyor. daha ne olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"psikoloji bilim midir sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim