puantilizm

puantilizm, yani noktacılık adıyla bilinen bilimsel resim tekniğini ustalıkla kullanan fransız post-izlenimci ressam georges seurrat, bu eseri 1884-1886 yılları arasında yaptı. nokta darbelerini minik fırça darbeleriyle harmanlayan ve zıt renkleri başarıyla kullanan seurrat, bilim insanı arkadaşları michel eugene chevreul ve ogden rood’dan esinlenerek bu yöntemi benimsedi. paul signac, van gogh, henri edmund cross gibi ressamların da puantilizm tekniğini kullandığını belirtelim.
örnekleri;

puantiyeli birşeyler beklerken sanatlanmak.

merhaba cahillik.


₺: don puantiyesi değildir.

yapılan resmin içinde küçük, noktalara farklı renk ve görüntü oluşturmak üzere yapılan desenleme tekniğidir.

puantilizm;

19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında bir grup fransız empresyonist ressam tarafından uygulanmış noktalama tekniği olarak bilinir.

hayatımda gördüğüm en sanatsal noktalama işaretleri.

eskiden tımarhanede yatanların iyileşip iyileşmediğini anlamak için önüne bir koyun postekisi koyup "sayar mısın" diye sorarlarmış. hasta "vazır vazır hemi de" derse misafirliği bir yıl daha sürermiş.
pointilizm bana hep bu öyküyü anımsatır.
bundan esinlenerek, ilkokulda rengarenk elişi kağıtlarını yapışkanlı kağıda değdirip kalem ucuyla kopartarak yaptığımız ev ödevini anımsadım. bir nesil öyle heder oldu işte.
neyse ki koca bir çift kişilik yatağın örtüsünü tığla işleyen bir "teze" gelin gördüm de kendime geldim.

derdi, tüpten çıktığı gibi, saf halleriyle kullanılan farklı ana renk noktacıklarını yan yana ama birbirlerine karıştırmadan getirmek böylece ara renk yanılsaması yaratmak idi. çünkü göz, bu farklı renklerdeki küçük noktaları birleştirerek görmeye eğilimlidir. gerisinde renkleri geniş bir kromatik skalada analiz eden "renk teorileri"ne hakim olmak yatar. resme belirli bir mesafeden bakmak icabeder.

bu akıma genellikle fransız yeni izlenimciler itibar ettiler. georges seurat, paul signac, camille pissarro akımın önemli temsilcileriydi.

akım sadece picasso ve van gogh'u etkilemedi ve fakat kendinden sonra gelen fovizm, kübizm, die brücke ve fütürizmin de kapılarını aralamıştı.

paul signac, san tropez limanı, 1901

paul signac: marsilya limanı, 1905