reşat ekrem koçu

tarihçi, yazar, nüktedan kişilik. ömrü elverseydi eşsiz ve muazzam istanbul ansiklopedisini bitirecek ve bu topraklara müthiş bir miras bırakacaktı. ansiklopedi "h" harfindeyken yetim kalmıştır.

tarih sevmeyen bünyeler kendisine bir şans versin derim.

doğrusu için (bkz: reşad ekrem koçu)

1905 istanbul doğumludur. kendisinin türk tarih yazımındaki yeri inanılmaz derecede önem arz etmektedir. istanbul darülfünun edebiyat fakültesi tarih bölümünden mezun olan üstadımız ahmet refik altınay’ın önce öğrenciliğini sonra da asistanlığını yapmıştır. 1933’teki meşhur üniversite reformu söz konusu olunca hocası ile birlikte üniversiteden ayrılmış ve emekliliğine dek kuleli askeri lisesi, pertevniyal ve vefa liselerinde tarih öğretmenliği yapmıştır. 1975 yılında ise hayata gözlerini yummuştur. kendisinin birçok kitabının yanında halen kapsamlı bir şekilde araştırılıp derlenmemiş sayısız da makalesi bulunmaktadır. ilk aklıma gelen birkaç kitabı;
1-kızlarağasının piçi
2-hatice sultan ve ressam melling
3-eski istanbulda meyhaneler ve meyhane köçekleri
4-tarihimizde garip vakalar (en en en bi sevdiğimdir)
5-osmanlı padişahları
6-patrona halil ve kabakçı mustafa
7-süslenme sözlüğü ...
fakat adının özdeşleştiği en önemli eseri ise istanbul ansiklopedisidir. büyük bir kısmını bizzat ve bazen de takma isimler alarak yazdığı, resimlediği, kaynak bulduğu ve maalesef tam olarak bitiremeyip g harfinin ortalarında maddi yetersizlikler nedeniyle durmuştur. dili sade ve anlaşılırdır, bizim için tıpkı hocası gibi çok ama çok büyük bir değerdir ve bu yüzden okunmalı, okutulmalıdır. bildiğim kadarı ile de en son doğan kitap tarafından eserleri yeniden basılmıştır. şiddetli tavsiye eder sağlıklı okumalar dilerim. sevgilerle...

türk filmi 11'e 10 kala'da adı geçen tarihçi.koleksiyoncu mithat bey ansiklopedinin 11.cildini ısrarla aramaktadır.bu görevi de nejat işler'in canlandırdığı kapıcı ali'ye vermiştir.

"sabiha bozcalı anlatmıştı: yıllar önce, istanbul ansiklopedisi'ni resimlemek amacıyla ilk kez reşat ekrem koçu' nun bürosuna uğradığında dehşete düşmüş: üzerileri yüzlerce kitap ve dosyayla birer zigurrat'a dönüşmüş pekçok masanın bulunduğu çalışma odasında birinin bulunup bulunmadığını anlamak neredeyse imkansızmış. neden sonra akıl etmiş, sigara dumanını izleyerek masaların arasında bir labirentte dolaşıyormuşcasına ilerlemiş ve koçu'ya ulaşabilmiş. "

enis batur / kediler krallara bakabilir

orta yaş fotoğraflarina baktiğimda yüzünden gercekten de bir tarihciyi okuduğum tarihci.biyik geleneği,dağinik saçlar kayitsizliği ve batiyi,gözlük de çook uzun akşamlar boyu yapilan okumalari fısıldıyor gibi.

vefa,alman,kuleli,pertevniyal liselerinde hocalik yapmis.

gecmiste, bugünde, gelecekte ve şu an saygi duyduğum az sayidaki insandan biri.kimseye bir zarari olduğunu duymadim.okumuş,yazmiş,anlatmiş ve sessiz sedasiz gitmiş..

istanbul ansiklopedisi diye bir eseri varmış. galiba ya orada yahut başka bir yerde sait faik eşcinsel diye laf çıkarttığı için sait'in elinden sağlam bir dayak yemiş.