roma imparatorluğu'nun göç yüzünden yıkılması

şüphesiz tarih tekerrürden ibarettir sözüne örnek olacak olaydır.

roma, zamanında dünyanın en medeni ve gelişmiş imparatorluğu olan aynı zamanda demokrasi, meclis, senato gibi kavramları ortaya atarak modern avrupa'nın temelini oluşturan bir imparatorluktu.

bilim, sanat ve felsefede oldukça ilerdeydiler ve doğal olarak çoğu insan orada yaşamak istiyordu. bu da kontrolsüz göçe yol açtı. orta asyadan ve güneyden gelen medeniyetsiz toplumların göçü durdurulamadı, ülkeye giriş yapan milyonlarca göçmen çeteleşip roma'nın dinamikleriyle oynadı. sonuç olarak da yıkıldı.

günümüz avrupa'sı dersini almış ama baksanıza!!! göçmen almamak için bi yerlerini yırtıyor.

millet komşusunu tanımıyor, birileri de ümmetim de ümmetim diye ağlıyor.

elinde kılıçlarla şehirleri yakıp yıkan vandal ve hun grupları roma’ya 1400 tl için çalışmaya mı gelmişti? denetimsiz göç olayına karşıyım ancak tarihi olayları birbirine karıştırmanın lüzumu yok diye düşünüyorum. oturup makul ve mantıklı argümanlarla tartışmak yerine insanların korkularını depreştirmenin hiçbir faydası yok.

neredeyse hiç bir tespitine katılmadığım tanımdır.

günümüzün en güçlü ülkesi olarak lanse etmemizin mümkün olduğu abd’nin bu özelliğini sürdürebilmesinin hala en önemli nedeni aldığı göçtür. dolayısıyla göç almak tek başına olumsuz olmaya yetmez. ancak “kontrolsüz göç” bu manada örnek vermek için daha uygun kaçabilir.

demokrasi, meclis ve senato gibi kurumların roma tarafından ortaya atıldığı da doğru bir bilgi değildir.

roma imparatorluğu için “bilim, sanat ve felsefe” üçlüsü ile övgü uygun değildir. roma imparatorluğunda felsefe oldukça ileride değildi, genelleme yapabilecek kadar büyük felsefecilerden roma imparatorluğunda bahsetmek mümkün değildir.

roma imparatorluğu bünyesindeki insanlar zengin, demokrat, müreffeh bir hayat sürmüyorlardı. her imparatorlukta olduğu gibi zengin, zorba ve müreffeh azınlık yöneticiler vardı. gerisi kalanların hayatları günümüzdeki üçüncü dünya ülkelerinde yaşayanlardan daha iyi değildi.

dolayısıyla roma çok iyi durumda olduğu için insanlar oraya göçüyordu demek de modern bir bakış açısı ve yanlış bir tespit. günümüzdeki gibi sınırların iyi korunduğu, bu sınırların içinde müreffeh bir hayat süren ve göç almaktan rahatsız olan bir halktan bahsedilemez.

“dünyanın en medeni” imparatorluğu söylemi o dönem için bile uygun değildir. bu denli büyük ve farklı eyaletlere yayılmış bir imparatorluğun en medeni olması da mümkün değildir. günümüzde, kuzey avrupa ülkeleri gibi örnekler varken, abd için “en medeni ülke” demekten daha kötü bir tespittir. roma çok iyi yönetilen, döneminin hukuk, siyaset, ordu gibi konularında en güçlü ve başarılı devleti idi.

günümüz avrupa’sının dersini aldığı doğru olmakla birlikte, göç almamak için değil, kontrolsüz göç almak konusunda iyi olduğu tespiti doğru olacaktır. abd’de olduğu gibi avrupa da hala göçe muhtaç bir siyasi yapıdır.

romanın varisi olarak bizler ortak kaderi paylaşacağız sanırım atalarımızla.

ayrıca barbarlar sadece savaşlarla zarar vermedi romaya. şu an yaşanan durumun büyük oranda benzeri oldu. özellikle gotlar italyada ucuz iş gücü olarak görev yapmaya ve piyasayı bozmaya başladılar. tabi bu durumdan ülkedeki zenginler şu an olduğu gibi faydalanınca yerel halkta maddi olarak zora girdi ve ülke içten parçalanmaya başladı. yozlaşan devlet görevlileri, halkı ezen zenginler, kendi ülkesinde ezilen yerli halk, farklı bir kültürde yaşamaya çalışıp uyum sağlayamayan ve her daim zenginler tarafından sömürülen barbarlar, ağır vergiler, savaşlar derken roma çöktü gitti. bütün bu sorunlar size ne kadar benzer geldi değil mi?

ayrıca barbar istilaları ile ilgili olarak, önden mülteci halk geldi ve romaya yerleşti, ardından ise savaşçıları geldi. yoksa gotlar italya ya savaşlarla ele geçirmeden önce çoktan mülteci olarak yerleşmişti. eğer bizdeki barbarlara yönelik bir önlem almaz isek mutlak sonumuz gayet belli.

uuwh buradan koca iki makale çıkar, çok zorlasak üçüncüyü de sıkıştırırım, dediğim başlık. şöyle ki; ilk mevzu ikiye ayrılması evet. göç yüzünden oldu: kavimler göçü...
burada devreye istanbul* merkezli ki ona istanbul'un üsküdar mevkiine konumlanmış byzantion kasabası merkezli doğu roma imparatorluğu*'nun roma imparatorluğu' nun devamı olup olmadığını kabul edip etmediğiniz gelir. bu ikinci mevzu...
şayet kabul etmiyorsanız mesele kapanır* ama kabul ediyorsanız devreye üçüncü mesele girer ki o da doğu roma imparatorluğu mu demeliyiz yoksa bizans mı?.. evet bugünlük tarih tekerrür mü defterimizi bununla kapatmış bulunmaktayız.

ayrıca bir gereksiz bilgi olarak belirtmeliyim ki size bunları adnan şenses'in şu
şarkısını dinleyerek yapıyorum. saygılar behlül kaçar....