21.
rönesans edepsizliğin cehennemi çağıydı gerçekte.) sanat için keşmekeşti ve cazibe ile paylaştı arazisini.
yanılsama amaç haline geldi, insanoğlu tanrıya üstün gelmek istiyordu ama inişli çıkışlı yaşam sorunları, yaşamı ilginç ve üretken kıldı.
mısır, bizans,gotik sanat geleneğini sürdürmeli ve (bkz: quattrocento)sonrası berbat dönemden bize kalan vasatlığı hatta atalarımızdan devraldığımız içimizdeki duyarlılığı yok etmeliyiz belki de.
öte yandan öğelerin çarpışması şiddetli bir erotizm de barındırıyor. altın yumurtanın içinde zor bir yaşam parıldıyor ve nüfuz ediyor damarlarımıza...
"kozmik" önem kazanıyor işte bu noktada.
her organizmanın yaşaması için gerekli koşul olan düzeni içermesi, dolayısıyla sanat yapıtının temel bir niteliği olması yani kozmik dediğim. uzak ve katmerli unsurlar, az ya da çok biçimde yoğunlaşarak bir yapıtın içine toplanmıştır aslında. sanatçı onları derler,seçer, düzenler ve onlardan bir bileşim meydana getirir.
düzen, evrensel yetilerin,sadeliğin, katıksız kesinliğin yönettiği bir birliğin temsilidir. kozmik olanda iki ilke vardır.
1. evrendeki her nesneye, varlığa, görece organizmaya eşit önem vermek.
2.insanoğlunun önemini vurgulamak.varlıkları,nesneleri vs. onun çevresinde, ona tabii kılmak üzere kümelemek.
rönesansı, kendi gücünde büyüyüp yetişen bir çok sesliliğin tanıklığı olarak okumak gerek bence.
üretken bir yangın gibi , bol ve çeşit çeşit meyveleri olan bir ağaç gibi adeta yukarıdan dökülen,çağlayan.
yanılsama amaç haline geldi, insanoğlu tanrıya üstün gelmek istiyordu ama inişli çıkışlı yaşam sorunları, yaşamı ilginç ve üretken kıldı.
mısır, bizans,gotik sanat geleneğini sürdürmeli ve (bkz: quattrocento)sonrası berbat dönemden bize kalan vasatlığı hatta atalarımızdan devraldığımız içimizdeki duyarlılığı yok etmeliyiz belki de.
öte yandan öğelerin çarpışması şiddetli bir erotizm de barındırıyor. altın yumurtanın içinde zor bir yaşam parıldıyor ve nüfuz ediyor damarlarımıza...
"kozmik" önem kazanıyor işte bu noktada.
her organizmanın yaşaması için gerekli koşul olan düzeni içermesi, dolayısıyla sanat yapıtının temel bir niteliği olması yani kozmik dediğim. uzak ve katmerli unsurlar, az ya da çok biçimde yoğunlaşarak bir yapıtın içine toplanmıştır aslında. sanatçı onları derler,seçer, düzenler ve onlardan bir bileşim meydana getirir.
düzen, evrensel yetilerin,sadeliğin, katıksız kesinliğin yönettiği bir birliğin temsilidir. kozmik olanda iki ilke vardır.
1. evrendeki her nesneye, varlığa, görece organizmaya eşit önem vermek.
2.insanoğlunun önemini vurgulamak.varlıkları,nesneleri vs. onun çevresinde, ona tabii kılmak üzere kümelemek.
rönesansı, kendi gücünde büyüyüp yetişen bir çok sesliliğin tanıklığı olarak okumak gerek bence.
üretken bir yangın gibi , bol ve çeşit çeşit meyveleri olan bir ağaç gibi adeta yukarıdan dökülen,çağlayan.
devamını gör...
22.
bu dönemin bir özelliği de, ne kadar ipsiz sapsız adam varsa sanatçı olmasıdır. dönem öyleydi çünkü. dönem bunu kaldırıyordu. mesela adam matematik-fizik zerre çakmıyor diye düşünün. deli gibi bişi bu adam. alıyordu çekici, kayayı dövüyordu tak tak. sorunca da, "maddeye yeni bir idea kazandırmak için, bir form yaratmak için çabalayan bir zihinim" diyordu. adı da madelamus soncarus olsun misal. isimler de şekiliydi. "idea'cı madalemus" kalıyordu adamın adı. anında sanatçı bu adam diyorlardı. kahvede, mekanlarda hürmet görüyordu hemen. deli gülverenin teki bak. taşa vuruyor açlıktan. bunu şimdi yapsan sallamazlar.
devamını gör...
23.
çağ böyle açılır...
avrupa'da özgür düşünce gelişti.
pozitif bilimler önem kazandı.
bilim ve sanat gelişti.
kiliseye olan bağlılık azaldı.
avrupa'da okuma-yazma oranı arttı.
birçok özgür sanat eseri yaratıldı.
reform hareketlerinin başlamasında etkili oldu.
avrupa'da özgür düşünce gelişti.
pozitif bilimler önem kazandı.
bilim ve sanat gelişti.
kiliseye olan bağlılık azaldı.
avrupa'da okuma-yazma oranı arttı.
birçok özgür sanat eseri yaratıldı.
reform hareketlerinin başlamasında etkili oldu.
devamını gör...