rüyanın gerçekleşmesi

30 küsür yıllık rüya arşivimin birinde eski mahalleme ev ziyaretine gidiyorum, salonda oturuyoruz, benden başka yabancı kişiler var, karşımda böyle camekanlı büfe duruyor. hafiften kafamı uzatınca büfenin içinde 30-40 yıllık estetikten uzak ve göze resmen tecavüz eden siyah beyaz fotoğraflar görüyorum. ( sırf bu yüzden de camekanlı eski büyük büfelere karşı alerji oluştu bende, eğer bir de içinde eski siyah beyaz fotoğraflar da varsa resmen tiksintiye dönüşüyor). yanıbaşımda plastik leğenin içine kıymalı pideler (bizde etliekmek) dizilmiş ve üzerinde sinekler daire çizerek uçuyordu. (o yüzden bir ay ağzıma etliekmek koyamadım).
aradan bir müddet sonra aynı mahalleye gidiyorum. (bu sefer rüya değil gerçek). ilk gittiğimde salonda benden başka yabancı misafirler oturmuş, kıymalı pide yiyorlar. ısrar etmelerine karşın yemeyi reddettim. salonda da camekanlı büfe var. daha sonraki ziyaretimde o büfenin alt kapağı açıldığında tesadüfen eski bir siyah beyaz fotoğraf görmeyeyim mi? daha sonra hediye götürdüğüm dondurma, tabakla önüme servis edildi. daha sonra da o dondurmanın üzerinde bir sinek daire çizerek uçmasın mı? içimden eyvah, rüya gerçeğe mi çıkıyor yoksa demeye başladım . en sonunda dayanamayıp ben bir dışarı çıkayım diye müsaade istemek zorunda kaldım. rüya gerçeğe dönüştü resmen.

rüyasına bağlıdır.

benim rüyam değil ama arkadaşımın rüyasını yazmak istiyorum. 6 şubat kahramanmaraş depremi olduğu gece arkadaşım kendini hamile ve bir çocuklu bir anne olarak görüyor. evde çocuğunu arıyor, bulamıyor. kimse konuşmuyor. sonra uzun boylu sarı saçlı , adının ismet olduğunu bildiği (ismeti aklınızda tutun) ama gerçekte hiç görmediği bir adam geliyor, o da konuşmuyor.
arkadaşım rüyalardan anladığı için hamile oluşunu bir haber olarak algılıyor. evde aradığı çocuğu gece olan deprem olarak yorumlayıp , hamile oluşunu da aynı gün gerçekleşen diğer depreme yoruyor (bunu söylediğinde ikinci deprem gerçekleşmemişti). daha sonra eski konuştuğu birinin hikayesinde şu yazıyı görüyor: hamile ablam oğluyla beraber enkaz altında yardım yollayın, ismet apartmanı, uzun sarı bina…
yorum sizin. sözlükten çıkmasın lütfen

rüyalar bazen bizim birtakım şeyleri çok düşünmemiz ve olaylara, gelecekteki olası tehlikelerin vereceği zarar saplanıp kalmamız sonucu psikolojik olarak da görülebiliyor. bir çeşit kabus gibi bazı rüyalar. ve zihnimiz olayları çağırdığı için korktuklarımız da gerçekleşiyor. onun için hayallerimize, dileklerimize dikkat etmemiz gerekiyor bir yerde.

gerçekleşmesini istemediklerimin çoğu çıkar.
ama güzel rüyalar hiç mi denk gelmez?

seni hiç unutmadım, unutsaydım rüyalarımda görmezdim. bir kere gerçek olması için ömrümün kalanını feda ederdim...

liseliler bilmez, bu durum garip ama gerçek veya alacakaranlık kuşağı dizisinden fırlamak gibidir. seküler bir bağyan olarak bu durum benim de başıma geldi. b.k gibi hissettim. yalan yok.

ulan ermişlere mi karıştım acaba diye düşündürür insana. hayır yani o kadar müslüman varken ben mi ereceğim. acayip acayip işler. korkarım.

rastlantısal eşleşmedir.
olası her olayın bir olma olasılığı vardır.
rüyada olası bir olay olmuş görünüp gerçek yaşamda birebir gerçekleşmesi de bir olasılıktır.
ancak rüyanda kanatlanıp uçan bir fil görürsen bu asla çıkmaz.

başıma defalarca gelmiştir. ermişlikle alakası olduğunu sanmıyorum. uzun süredir zihnimizde canlandırdığımız durumların* bilinçaltı düzeyine inmesi ile rüya olarak karşımıza çıktığını, sonrasında da reelde gerçekleştiğini görmek bence şaşırtıcı değil.

rüyalar çeşit çeşittir. ama en önemlisi haberci rüyalar.
bu rüyalarda görülen rüya hatırlansa yorumlanamaz bazende deja vu yaşatır. ben bu anı önceden yaşadım gibi.

ölmeden yatır olduğunuzu gösterir. ya da başka mübarek bir şey işte ne bileyim ben.