saç boyatmak

saclarin rengini degistirmek icin bir takim kimyasallar kullanmak. siniri bilindigi surece saca zarar vermeyen, ten rengine uygun secildiginde insani dahada guzellestiren eylem.

saçlar beyazlamaya başlayınca mecbur kaldığınız eylem. bazıları yine de boyatmamayı tercih ediyor tabii ki. sarı ve tonları hariç birçok renge boyattım bugüne dek. epey yıprandı maalesef saçlar. şimdi de bakım onarım çalışmalarına başladım. periyodik olarak leş gibi sarımsak kokutuyorum kendimi. arada bir de çam terebentin... gerçi o güzel kokuyor, sarımsak gibi değil. resmen kafamda 1 tencere pişmiş yemek taşıyor gibi oluyorum sarımsak günlerinde.

kıssadan hisse; tercih sizin ama çok boyatmamaya çalışın. sonrası saçlar adına hüsran, kıyamet...

son olarak... entropi'nin saçlar harika olmuş. tam istediğim mavi... eğer boya numarasını ve nerede yaptırdığını söylerse ben de şansımı dener, buraya da fotoğrafını atarım sonra. yalnız pembe sakalım daha doğrusu herhangi bir sakalım olmadığından bende bu kadar iyi durmayabilir, denemem lazım.

sun kissed’lerin icadıyla pabucu dama atılmış uygulamadır. beyazınız yoksa hiç boyatmayın.

kimyasallarla saçın rengini değiştirmektir.
boyatmak diye açmışız başlığı ancak, ben kendim boyarım. birkaç inceliği var bu işin.

öncelikle kendi saç renginiz önemli. ben seçilmiş kişi olan yüce bir kumral olduğum için istediğim rengi direkt uygulayabiliyorum. saç renginiz koyuysa, açık renge geçiş için saç açıçı kullanıp saçı sarıya açmalısınız. acemiler evde yapmasın.

saçı boyamaya uçtan mı başlamalı yoksa dipten mi derseniz, boyayacağınız renge bağlıdır. daha açık bir renge geçiş yapacaksanız uçlardan boyamaya başlamalısınız. saç dipleri her zaman daha kolay açılır ve dipten boyarsanız dibiniz açık uçlar koyu kalır bu da yanlış bir görüntü.

uçlardan diplere doğru boyayıp yolmadan taramak gerek. ayrıca saçınızı birkaç gün yıkamayıp yağlandırıp boyayı uygularsanız zarar görme payını en minimuma indirirsiniz.

eh, gazam mübarek olsun. 3 sene sonra karamele dönüş yapıyorum bu akşam. yüce bir kumral olmak güzel olsa da, karamel da bambaşka bir güzelliktir dostlar.

benim 2 gün önce yaptığım eylemdir. saçları sarıya boyattım sakalları da kestim bebek yüzlü katil gibi dolanıyorum etrafta.

insana yenilenme, farklılık hissi katar.

bir senedir saçlarımı kendim boyuyorum. her gören boyattığımı zannediyor. küllü kumral boyuyorum ama tabi inclikleri var.
balyaj da atarım, açıcı da yaparım, saç da keserim... kuaför ücretleri aldı başını gitti.
oldukça karlı oluyor*

saçıma sweeney todd grisi attırmak suretiyle 1 hafta evvel yaptırdığım işlem.

denemek için saçımı siyaha boyattım. boya yerine bitkisel ve saçı onaran ithal bir ürün uygulandı saçıma. uzadıkça incelen ve yıpranan dolaylısıyla kötü görünen bir saçım var.

bir ay geçti üstünden ve kuaföre gitmeyi düşündüğüm bir döneme denk gelince itiraf etmek istedim. saçım resmen kahverengiye döndü. adam resmen kına gibi bir uygulama yapmış. allahtan kızıl değil. kadın arkadaşlara sordum yeniden boyatayım mı diye ama pek ilgilenmediler ben de vazgeçtim. yalnız sezar’ın hakkını verelim saçım resmen gözle görülür şekilde dolgunlaştı. bakım onarım kısmı tamam ama sürekli uğraşamam. dip boya falan da değiş sürekli komple uygulama olacak ki saç siyah olsun. saçım resmen koyu sarı oldu.

bir kere bataklığa düşünce bırakılmayan eylem. her seferinde 1,5 k vermeyeyim diye dip boyasını evde yapmaya başladım. her seferinde acaba orijinal rengine mi dönsem diye tereddüte düşünüyorum. ve güzel bakım şart sürekli boya saçı inanılmaz yıpratıyor pörsümüş pırasa gibi olursunuz.