hürrem sultana özenip de üç gün boyunca saçımda tülbentle kurumasını beklediğim ; kafamda taş taşıyormuşum gibi hissettiren ,çünkü ne kadar durursa o kadar kırmızı olacagı söylenen ,saçlara yararlı eylemdir.
*parlak ve kırmızı olmuşlardı hala kızıldır.
devamını gör...
çanakkale savaşındaki kınalı kuzum hikayesi geldi aklıma başlığı görünce. merak edenler için hikaye. --- alıntı ---

hasan’ın bulunduğu 2. bölüğün komutanı yüzbaşı sırrı bey olarak kayıtlarda yer almaktadır. yüzbaşı sırrı bey askerlerini savaşa bizzat hazırlar, talimlerini kendi yaptırır, sürekli birlik içerisinde dolaşarak askeri ile tek tek sohbet eder dertleşirdi. genç yaşına rağmen bir baba edasıyla askerine kol kanat gerer, cephede her biri ile tek tek ilgilenirdi. yüzbaşı sırrı bey talimlerine başlamadan önce, birliğine yeni katılan askerleri ile tanışmak ve sohbet etmek ister ve dolaşmaya başlar. asker arasında dolaşırken hasan’ın başındaki kına sırrı bey’in dikkatini çeker. cepheye gelen askerlerin sağ ellerinde, sağ elinin üç parmağında ya da sağ ayağının parmaklarında kına görmeye alışıktı sırrı bey ama baştaki kınayı ilk defa görüyordu. hasan’a bunun manasının ne olduğunu sorduğunda hasan utandı, üzüldü ve dedi ki komutanına:

-komutanım, buraya geleceğim vakit anam yaktı bu kınayı. ben de niye diye sormadım.

sırrı bey:

-öyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de öğrenmiş olalım.

hasan:

-ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım.

sırrı bey:

-öyleyse sen söyle bölük yazıcısı yazsın köyüne, bakalım ne cevap gelecek?

hasan:

-baş üstüne komutanım.

bir istirahat anında bölük yazıcısı hasan’ın yanına gelir. hasan söyler, o yazar. selam kelamdan sonra hasan, bulunduğu yerin güzelliğinden, çiçeklerin kokusundan, arkadaşlarının dostluğundan, komutanının tatlı dilinden bahsettikten sonra, konuyu kınaya getirir.

– anacığım, kumandanım saçımdaki kınayı sordu, ben bilemedim. arkadaşlarımın arasında mahcup oldum. kınanın bir mânâsı varsa bildir de kumandanıma söyleyeyim.

mektup yozgat yollarına çıkar ancak ne vakit varır bilinmez. cevap gelir mi gelmez mi, anasına ulaşsa okur mu, okutur mu belli değildir. lakin çanakkale’de sürekli sırtlan gibi saldıran düşmana karşı koymak lazım geldiği için ihtiyat kuvvetlerinin fazla bekleyecek zamanı yoktur. 2. bölük de savaş içerisinde üzerine düşen vazifeyi yapar. bu öyle bir harptir ki, dünyada eşi benzeri olmayan bir vahşet yaşanmaktadır. anadolu’nun kınalı koç yiğitleri, ellerindeki kıt imkânlarla, adeta etten bir duvar örüp düşmana geçit vermeden namusları için, vatan için vuruşmaya başlamışlardır. bu ateş cehenneminde nice kınalı koç yiğitlerimiz, körpecik delikanlılarımız şehit olmakta, avrupalının kan içen canavar makineleri, gemileri, topları gelibolu’yu bir kan gölüne çevirmektedir.

aradan iki aya yakın belki fazla zaman geçmiştir. bir gün yüzbaşı sırrı bey’in bölük karargahına birkaç mektup ulaşmıştır. yozgat’ın sarıkaya ilçesi kara yakuplar köyünün köy katibi mektubu hasan’ın anasına ulaştırmış ve anasının söylediklerini de yazıp cepheye yollamıştır. yüzbaşı sırrı bey mektubu alarak okumaya başlar. mektup da hasan’ın anası şunları yazmıştır:

“yavrum, hasanım, kınalı kuzum,

mektubun geldi, sanki dünyalar benim oldu. köy kâtibi okudu, ben ağladım. kumandanını pek sevmişsin, ne güzel! o senin babının yarısıdır. sakın ola yavrum kumandanının emrinden çıkma, önünden aykırı geçme. ateşe bas dese basasın yavrum. kars’tan, siirt’ten, adana’dan, uşak’tan arkadaşların olmuş. birbirinizi çok sevip iyi geçinirmişsiniz. elbette öylesi yakışır yavrum. onlar senin dünya ahret hakiki kardeşlerindir. sakın onları incitme yavrum. sütümü sana helal etmem. kumandanın saçındaki kınayı sormuş. bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? bizim burada allah için kurban seçilen koçların başını kına ile süslerler. ben de dört kardeşin içerisinde en çok seni sevdiğim için seni vatan, millet ve allah yolunda kurban olarak seçtim. o yüzden başını kınaladım.

anan hatçe”

sırrı bey, iki gözü iki çeşme mektubu okur. sonra posta erini çağırır.

-şu yozgatlı kınalı hasan’ı bulun bakalım. mektubunu ona ben okuyacağım, onun okuması yoktu.

çok geçmez posta eri geri döner.

-kumandanım hasan bir hafta önce arıburnu’ndaki şiddetli muharebede hakk’a yürümüş.

sırrı bey, orada gözyaşlarına hakim olamaz. düşmanın onca güce rağmen çanakkale’yi neden geçemediğini bir kez daha anlar…

--- alıntı ---
devamını gör...
6 yıl önce hevesle iki paket aldığım ama hala denemeye cesaret edemediğim olaydır. zaten 6 yıldır o kınalar da arkeolojik eser kategorisine girecek hale gelmiştir artık diye tahmin ediyorum.
devamını gör...
geleneksel doğal saç boyama yöntemi ve aynı zamanda saç dökülmesinden mütevellit yakınmalarım sonucu son çarem olan eylem.
süreç oldukça meşakatli ancak güneşte saçlar o kadar güzel o kadar hoş bir renk ile duruyor ki nasıl bayıldığımı anlatamam. bir de saçların doğal kıvrımlarını bozduğunu düşünmüyorum, en azından bendeki hoş dalgaları alıp götürmedi.
devamını gör...
saçı güçsüz olanlar, saçı çok kırılanlar, boyatmaktan saçları yıprananlar 2 haftada bir kına yakabilirler. pancar ve nar çiçeği ile kınanın da rengini kullanarak kızılımsı bir ton elde edilebiliyor. saçın etrafını sararak güçlendiriyor, kırıkları önlüyor. benim hanım yapıyor.
devamını gör...
saçı beslemesi açısından önerilen bı yöntemdir.
devamını gör...
bir nine ritüeli. köylüler bilmez.
devamını gör...
çok hoşuma giden doğal saç boyasıdır. süren kişinin saçına göre koyuluğu açıklığı değişiyor harika hem besleyici hem doğal.
devamını gör...
saça sürülen kına en az 3-4 saat duracağı için soğuk kış günlerinde kafayı üşütmemek adına dikkatli olunması gereken hede.
devamını gör...
bir etkisi dışında diğer tüm etkilerini mükemmel bulduğum, küçük yaşlarımdan beri çok sevdiğim eylem. saça çok faydalı üstelik. haftalarca akıp duran turunu rengin kıyafetleri, başımı koyduğum yastığı hepsine lekeler bırakıyor olması nefret ettiğim özelliklerinden biri.
devamını gör...
yıllar öncesine 22 yaşıma aldı götürdü beni bu başlık.
saçları 3 numaraya vurduktan sonra saçlar daha güçlü olsunndiye anam çocukken saçlarıma sık sık yakardı bunu o yüzden yabancı değilimdir. zaten sarı saç mavi göz çocukken turuncu kafa siritmazdi.
fakat yillar sonra gecelerden bir gece banyoda gördüm saçlarımda kepek mi vardı işsizlikten mı neyse tuttum epeyce yaktım yine. sarışın olduğum için haliyle açık saçta bu tarz şeyler kat kat daha fazla belli eder kendini bu yüzden sabah kalktım saçı yıkadım bir baktım aynaya jesus h. christ. saç saç değil izmir mandalina festivaline dönmüş. tabi ev ahalisi görünce gözlerinden yaş gelene kadar güldüler. dedim ben insan içine nasıl çıkarım böyle!!? en son boya fikri geldi. ulan kendi saç rengimde boya tonu da bulamıyorum, bir yandan boya reyonuna bakan erkek olmanın da gurur kiriciligi ile kardeşime diyorum ben bakamam git sen bak getir. neyse buldum bir tane derken bilmem kaç kat boya sürdük saça ki saçın panayır havası gitsin.
ardından kına zayıflıyor üstteki boya zayıflıyor derken alttan epey güzel bir renk karışımı çıkmıştı. böylelikle ömrü hayatımda yaptığım son maymunluk olarak da anılarda kaldı bu hadise.
devamını gör...
kıça kına yakmaktan iyidir.
devamını gör...
lise dönemimde severek yaptığım eylemdi. saçım daha kolay uzardı. beslediğinden dolayı daha parlak ve gür olurdu saçım. daha sonra boyayı keşfedip daha cool olma çabasıyla* farklı renklere geçiş yaptım, fakat hiçbiri kınanın verdiği o hoş rengi ve doğallığı vermedi. rengini verdiği tek yer güzelim saçım olaydı* şuan hala kullanmaya devam edebilirdim.
devamını gör...
anneannemin sürekli yaptigidir.bembeyaz saçları kinayla birlikte turuncu olur,yeşil gözleri ortaya çıkar. saçlarını birkaç örgü yapar,örgülerin arasına renkli ipler katar.cicekli elbiseleri ile prensesler gibi olur.yılların hippiler görse diz çöküp secde eder.
devamını gör...
saçların zayıf olmasından dolayı beslesin diye yakılır, kahve saçların güneşte kıpkırmızı gözükmesine sebep olur.
devamını gör...
saçları koyu renk olan kiz kardeşlerimin kızıl olmasını ümit ederek yapmamasi ya da yaptirmamasi gereken eylem.

sac dökülmesini azaltmak ve saçları yumuşacık yapmak gibi guzel etkileri de var.
düşünenlere duyurulur.
devamını gör...
eğer saçınızı boyayacaksanız sakın yapmayın derim. ben yaşadım kınalı saç boya tutmuyor, ancak bazı kimyasallarla akıtılması gerek. ama yiğidi öldür hakkını yeme, kokusuna bayılıyorum, saçta olunca daha da güzel oluyor, yumuşacık yapıyor.
devamını gör...
babannemin mütemadiyen yaptığı eylem. kendisi saçı dökülmesin diye yaptığını iddia ediyor fakat başında, iki tutam kalmış kedi tüyü saçları bu tezini çürütüyor. tabii çaktırmıyoruz bunu.*
besleyip, beslememesi bir yana, çok güzel bir kızıl olduğunu inkar edemem. bir ara ciddi ciddi düşündüm yapmayı ama cesaret edemedim. güzel olmazsa tüm saçı sıfıra vurmak var ucunda. hem kokusuna da çok dayanabileceğimi sanmıyorum. dayanan denesin. sonuç güzel olabilir.
devamını gör...
beynimi herhangi bir yerde unutup da bir kereliğine kalkıştığım eylem. hiçbir mantıklı yanı yok. saçlar keçe gibi oluyor ki kendi saçım pasparlaktır. verdiği renk berbat, asla değmiyor. yıkarken ele gelen o his. off hatırlamak bile istemiyorum. hele o koku... nasıl katlandım bilmiyorum. çıkmıyordu saçtan, çıkmıyordu. belki de ben bir şeyleri yanlış yaptım bilmiyorum. ayrıca saçın kınayı kusması imkansız. yukarıdaki arkadaş da söylemiş, tek çare kazıtmak. neyse özetle, yapmayın, yaptırmayın.
devamını gör...
kaşıntı yaptığı söyleniyor ama siz bilirsiniz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"saça kına yakmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim