1.
zor olmalı.
işte bu zorluklar içinde sıkışıp kalmasın diye kız ve erkek çocuklar, meşrutiyetten itibaren ve ağırlıklı olarak da cumhuriyet döneminde şöyle bir kurumsal çözüm üretmiştir devlet: yatılı okul. bir yandan da öğretmen figürünün, toplumdaki saygınlığını destekleyip çocuklar üzerindeki söz hakkını ve aileleri üzerindeki etkinliğini genişletmişlerdi.
ülkenin her yerinden her tür aileden gelen onlu yaşlardaki çocukları, kurumsallığın imkanları ve düzeni içinde bir kaç basamak yukarıya taşımıştır devletin yatılı okulları. iyi eğitimli öğretmenler, sabah gözünü açtığı andan gece uykuya daldığı ana kadarki tüm süreye müdahil olarak medeni kurallarla yaşamayı öğretmiştir bu yatılı çocuklara.
bunun en başarılı örneği köy enstitüleri ve yatılı öğretmen okullarıdır. galatasaray lisesi'nin ekol olmasında da bu yatılı okul düzeni etkilidir. yine yatılı anadolu liseleri de başarılı örneklerdendi.
geriye dönüp baktığımda bizi görgü, anlayış, değerler yönünden nasıl müşterek bir paydada buluşturmuş olduklarına şaşıyorum azizim. biri küçük bir köyden gelen çiftçi çocuğu, birinin babası hapiste, diğeri bir öğretmenin çocuğu, bir başkası küçük bir ilçenin müftüsünün çocuğu, ötekinin şiddet dolu bir evi vardı...hepimiz birbirimize benzerken iyi yönde; ailelerimizin kötü bulduğumuz yönlerini attık üstümüzden yıllar içinde.
sonra bu sistem akp döneminde alabildiğine baltalandı. devletin yatılı okulları azaldıkça; çocuklar fetö yurtlarına falan av yapıldı.
şimdiyse üniversiteyi bile aile cenderesinde okusun diye gençler, her yere fakülte kuruyorlar...birbirine yabancı nesiller ana baba tahakkümünde mahalli değerlere mahkum yetişiyor. yazık. öğretmenin itibarı da beş paralık ediliyor ki çocuklar ailenin mahalli değerlerinin etkisinden asla kurtulamasın.
ek: bir yazarın bahsettiği gibi 450 puan almış çocuğu, sırf kız lisesi diye 350 puanlık bir okula gönderebilmesi ne mümkündü ailenin. öğretmen, bunu ne yapar eder engellerdi. eskiden çook eskiden.
işte bu zorluklar içinde sıkışıp kalmasın diye kız ve erkek çocuklar, meşrutiyetten itibaren ve ağırlıklı olarak da cumhuriyet döneminde şöyle bir kurumsal çözüm üretmiştir devlet: yatılı okul. bir yandan da öğretmen figürünün, toplumdaki saygınlığını destekleyip çocuklar üzerindeki söz hakkını ve aileleri üzerindeki etkinliğini genişletmişlerdi.
ülkenin her yerinden her tür aileden gelen onlu yaşlardaki çocukları, kurumsallığın imkanları ve düzeni içinde bir kaç basamak yukarıya taşımıştır devletin yatılı okulları. iyi eğitimli öğretmenler, sabah gözünü açtığı andan gece uykuya daldığı ana kadarki tüm süreye müdahil olarak medeni kurallarla yaşamayı öğretmiştir bu yatılı çocuklara.
bunun en başarılı örneği köy enstitüleri ve yatılı öğretmen okullarıdır. galatasaray lisesi'nin ekol olmasında da bu yatılı okul düzeni etkilidir. yine yatılı anadolu liseleri de başarılı örneklerdendi.
geriye dönüp baktığımda bizi görgü, anlayış, değerler yönünden nasıl müşterek bir paydada buluşturmuş olduklarına şaşıyorum azizim. biri küçük bir köyden gelen çiftçi çocuğu, birinin babası hapiste, diğeri bir öğretmenin çocuğu, bir başkası küçük bir ilçenin müftüsünün çocuğu, ötekinin şiddet dolu bir evi vardı...hepimiz birbirimize benzerken iyi yönde; ailelerimizin kötü bulduğumuz yönlerini attık üstümüzden yıllar içinde.
sonra bu sistem akp döneminde alabildiğine baltalandı. devletin yatılı okulları azaldıkça; çocuklar fetö yurtlarına falan av yapıldı.
şimdiyse üniversiteyi bile aile cenderesinde okusun diye gençler, her yere fakülte kuruyorlar...birbirine yabancı nesiller ana baba tahakkümünde mahalli değerlere mahkum yetişiyor. yazık. öğretmenin itibarı da beş paralık ediliyor ki çocuklar ailenin mahalli değerlerinin etkisinden asla kurtulamasın.
ek: bir yazarın bahsettiği gibi 450 puan almış çocuğu, sırf kız lisesi diye 350 puanlık bir okula gönderebilmesi ne mümkündü ailenin. öğretmen, bunu ne yapar eder engellerdi. eskiden çook eskiden.
devamını gör...
2.
ilgi budalası tipler tarafından avm gibi yerlerde fast-food bölümü sırasında yaparlar genellikle. tam bir ilgi budalasıdırlar. şamarı kafasına doğru geçiresi geliyor insanın.
devamını gör...
3.
doğal olarak yapanlar güzel duruyor bilerek yapanlar tam kezo gibi gözüküyor gözümde.
devamını gör...
4.
saçını savuran erkek tipini de konuşmak lazım bir ara efendiler.
devamını gör...