salt

sadece.

yalnız, tek, sırf.

katışıksız manasında kullanılır. yoğunluk belirtir. bir şeyin sadece tek bir unsurdan oluştuğunu nitelemek için yazı dilinde ara ara başvurduğum fakat konuşma dilinde çok da yanaşmadığım bir kelime.

falanca siyasi parti salt düzenbaz kaynıyor, gibi.

ingilizce - tuz

karela dust'ın çok acayip parçası. ud mu lan o derken başka bir enstrüman giriyor devreye. ama galiba ud değil zaten o sanırım. neyse zi.tir edin. dinleyin. çok güzel. bana istanbul'u hatırlatıyor, yani daha doğrusu şu yaşımda istanbul'a gitsem bu şarkının kafasında olurum gibime geliyor. hani yirmili yaşlarda the tea party kıvamında, otuzlu yaşlarda king crimson ayarında ama kırklarda salt gibi.

(bkz: the strategic arms limitation talks)