#ödüllü filmler
2018 yılı film,ilk gösterimini venedik uluslararası film festivali'nde yapmıştır. 18.yy da geçen filmde, kraliçe anne'ın sağ kolu olan lady sarah ile saraya yeni gelen ve lady sarah'ın tahtında gözü olan abigail arasında mücadele anlatılmaktadır. imdb:7,5/10.
filmin orijinal ismi: the favourite
filmin orijinal ismi: the favourite
*akademi ödülleri, abd 2019
oscar başrolde en iyi kadın oyuncu
olivia colman
*bafta ödülleri 2019
bafta film ödülü en iyi yardımcı kadın oyuncu
rachel weisz
yılın en iyi ingiliz filmi
en iyi kadın oyuncu
olivia colman
en iyi senaryo (orijinal)
en iyi makyaj/saç
en iyi kostüm tasarımı
en iyi yapım tasarımı
*aacta uluslararası ödülleri 2019
aacta uluslararası ödülü en iyi senaryo
*venedik film festivali 2018
büyük jüri özel ödülü
oscar başrolde en iyi kadın oyuncu
olivia colman
*bafta ödülleri 2019
bafta film ödülü en iyi yardımcı kadın oyuncu
rachel weisz
yılın en iyi ingiliz filmi
en iyi kadın oyuncu
olivia colman
en iyi senaryo (orijinal)
en iyi makyaj/saç
en iyi kostüm tasarımı
en iyi yapım tasarımı
*aacta uluslararası ödülleri 2019
aacta uluslararası ödülü en iyi senaryo
*venedik film festivali 2018
büyük jüri özel ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "i will kill her" tarafından 20.03.2022 22:44 tarihinde açılmıştır.
1.
favori , deborah davis ve tony mcnamara'nın senaryosundan yorgos lanthimos'un ortak yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı2018 dönemi kara komedi filmi . 18. yüzyılın başlarında büyük britanya'da geçen filmin konusu, kraliçe anne'nin ( olivia colman ) sarayın gözdesi olmak için yarışan kuzenler sarah churchill, marlborough düşesi ( rachel weisz ) ve abigail masham ( emma stone ) arasındaki ilişkiyi inceliyor .
aslında film için tanım girmeye gelmiştim ama film için bir başlık bulunmadığından hemen vikipediadan bir alıntı yapıp başlık açıyorum. film için gerçekten güzel yorumları olan biri varsa bu başlığı ondan aldığım için sorry..
çünkü benim yorumum baya negatif olacak. zaman kaybı diyeceğim filmleri gerçekten nadir izlemişimdir hayatımda ama bu harbi kötü bir film. çekimler olsun, sahne geçişleri olsun pek sevemedim.konusu evet iyi ama olmamış bu ya. bilmiyorum izlemeden önce baya meraklıydım belki sonuç o yüzden beni pek mutlu edememiş olabilir ama 10 üzerinden bir puan verecek olsaydım anca 4 verirdim bu filme. onlarda oyuncu kadrosunun mükemmelliğine olsun. içimden geldi..
devamını gör...
2.
yönetmeninin yorgos lantimos olduğu 2018 yapımı film. film aynı zamanda 10 dalda oscar’a aday gösterilmiştir.
film 18.yy’ın ingiltere’sinde geçiyor. kraliçe anne ile onun sadık arkadaşı ve sağ kolu olan sarah ile sonradan saraya gelen ve sarah’ın kuzeni olan abigail arasındaki iktidar mücadelesini konu alıyor. entrika, yalan , dolan ne ararsanız olan bu filmde yönetmen aristokrasiye sağlam bir eleştiri yönlendiriyor.
kraliçe anne’e değinmek istiyorum. kraliçe anne gerçekten de ingiltere’de 1702-1714 yılları arasında iktidarda bulunmuş bir tarihi kişi. ama dönemini ele alırsak, genelde başarısızlık abidesi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. anne, tahta bir aday da bırakamadığı, filmde de geçen 17 tavşanla sembolize olan durumla anlaşılmaktadır. 17 kere hamile kalmış ve bir şekilde çocuklarını kaybetmiştir. bu durum onda ruhsal bir çöküntü yaratmış, çocuklaştırmış ve çocukları yerine koyduğu tavşanları beslemeye başlamıştır. gerçekte tavşan olayo var mıdır bilemesem de, yönetmenin her filmde bir şekilde hayvan temasına eğildiği doğrudur. her filminde hayvan metafordur. filmin sonunda da tavşanların çoğaldığını ekranı kapladığını görüyoruz ki, bence tavşanların üremesi gibi kraliçenin sorunlarının da üremesi şeklinde yorumlayabiliriz. olivia colman’ın kraliçenin acizliğini, beceriksizliğini, alınganlığını gerçekten çok iyi yansıtmış.
abigail ile sarah ise kuzendir ama birbirlerinin zıttıdır. sarah güçlü, başarılı ve yalana çok da başvurmayan biriyken düşmüş leydi olan abigail ise iktidar yolunda her şey mübahtır düsturuyla hareket ediyor.
film yorumlarına baktığımda çoğu kişinin filmden sıkıldığını anladım. yönetmenin ilk filmini izlediğimde *
ben de sıkılmıştım. ama tarzını öğrenince kesinlikle seviyorsunuz; hani deniz başta soğuk gelir de girince ısınır misali. kostümler zaten harika, filmin her sahnesi kesinlikle tablo gibi. şu kareden sanırım anlaşılacaktır:

film , yönetmenin imzası olan fonda rahatsız edici müzik, ruhsuz hareket eden karakterler, metafor olarak hayvanların kullanılması, gerçekliğin açık şekilde ele alınması gibi özellikleri barındırıyor.ben sevdim, izleyecek olanlara iyi seyirler.
film 18.yy’ın ingiltere’sinde geçiyor. kraliçe anne ile onun sadık arkadaşı ve sağ kolu olan sarah ile sonradan saraya gelen ve sarah’ın kuzeni olan abigail arasındaki iktidar mücadelesini konu alıyor. entrika, yalan , dolan ne ararsanız olan bu filmde yönetmen aristokrasiye sağlam bir eleştiri yönlendiriyor.
kraliçe anne’e değinmek istiyorum. kraliçe anne gerçekten de ingiltere’de 1702-1714 yılları arasında iktidarda bulunmuş bir tarihi kişi. ama dönemini ele alırsak, genelde başarısızlık abidesi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. anne, tahta bir aday da bırakamadığı, filmde de geçen 17 tavşanla sembolize olan durumla anlaşılmaktadır. 17 kere hamile kalmış ve bir şekilde çocuklarını kaybetmiştir. bu durum onda ruhsal bir çöküntü yaratmış, çocuklaştırmış ve çocukları yerine koyduğu tavşanları beslemeye başlamıştır. gerçekte tavşan olayo var mıdır bilemesem de, yönetmenin her filmde bir şekilde hayvan temasına eğildiği doğrudur. her filminde hayvan metafordur. filmin sonunda da tavşanların çoğaldığını ekranı kapladığını görüyoruz ki, bence tavşanların üremesi gibi kraliçenin sorunlarının da üremesi şeklinde yorumlayabiliriz. olivia colman’ın kraliçenin acizliğini, beceriksizliğini, alınganlığını gerçekten çok iyi yansıtmış.
abigail ile sarah ise kuzendir ama birbirlerinin zıttıdır. sarah güçlü, başarılı ve yalana çok da başvurmayan biriyken düşmüş leydi olan abigail ise iktidar yolunda her şey mübahtır düsturuyla hareket ediyor.
film yorumlarına baktığımda çoğu kişinin filmden sıkıldığını anladım. yönetmenin ilk filmini izlediğimde *
ben de sıkılmıştım. ama tarzını öğrenince kesinlikle seviyorsunuz; hani deniz başta soğuk gelir de girince ısınır misali. kostümler zaten harika, filmin her sahnesi kesinlikle tablo gibi. şu kareden sanırım anlaşılacaktır:

film , yönetmenin imzası olan fonda rahatsız edici müzik, ruhsuz hareket eden karakterler, metafor olarak hayvanların kullanılması, gerçekliğin açık şekilde ele alınması gibi özellikleri barındırıyor.ben sevdim, izleyecek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...