seçilmiş rektör isteyenlerin seçilmiş cumhurbaşkanı istememesi

bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirten durum. hem seçilmiş başkan istemeyeceksin hem de rektör seçilerek atansın isteyeceksin. parti filan umrumda değil ama gerçekten tuhaf. bu olaydaki mantığı anlayabilene aşk olsun.

(bkz: demokrasinin aslında iyi bir sistem olmaması)

katılmıyorum.
seçilmiş cumhurbaşkanına muhalefet tarafından şimdiye kadar bir darbe girişimi veya bizzat şahsın kendisinden dolayı protesto olmadı. protesto sebepleri şahsın aldığı kararlara karşıydı.
hatta ben birçok muhaliften " seçimle geldiyse yapacak bir şeyimiz yok ancak seçimle gider, biz demokratik insanlarız." tarzı cümleler duydum.

bir troll beyanı değilse kafası karışık yazar başlığı ve tanımıdır.
(bkz: elmayla armudu karıştırmak)

kulvar farkı olan kıyaslama. bu kıyaslama, üniversite yönetmekle devlet yönetmeyi aynı şey zanneden bir zihniyetin kıyasıdır.

toplumdaki her klikin ayrı bir yönetim şekli vardır. sen türkiye'nin en prestijli üniversitesinin başına kendi adamını koyarsan demokrasisini geçtim ortada liyakat kalmaz.

aynı şekilde cumhurbaşkanını da dağdaki çobanların oyuyla seçtirirsen bunda da liyakat kalmaz.

verilecek en iyi cevap:

bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

ey türk istikbalinin evladı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, türk istiklâl ve cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

biz mahmut amcayı nasıl cumhurbaşkanlığına kafamıza göre getiremiyorsak siz de rektörü kafanıza göre getiremezsiniz diyenlerdir.

teknik olarak bütün cumhurbaşkanları seçildi. meclisi seçen halk, dolaylı olarak cumhurbaşkanını da seçmiş oluyordu.

doğrudan halk tarafından seçilme usulüne geçildi ama bu sistemin en önemli mekanizmaları alınmadı. amaçlanan bu mekanizmaların yürütmenin gücünü sınırlamasına izin vermemekti.

son kalan özerk kurumları da yok ederek gücü tamamen tek merkezden kontrol etmek istiyoruz.

(bkz: yüzüğü neden kartallar götürmedi)

ooo alırım bir dal.

seçilmiş cumhurbaşkanının yerine bir adam getirmeye çalıştıklarında alkış tutsaydık, yardım etseydik haklı olurdun. hoşumuza gitmese de seçimle geldi, seçimle gitsin diyoruz. ayrıca seçilmiş cumhurbaşkanında herkes oyunu kullandı, çoğunluk bu şahsı seçti. rektör olayında tek bir kişi seçiyor, gideceği kurumdaki öğrencisinden dekanına yüzlerce kişiye ne fikri soruluyor, ne derdi dinleniliyor.

son olarak seçilmiş cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı gibi değil tek parti genel başkanı olarak davrandı. tarafsız cumhurbaşkanı olma yemini edip sözünde durmadı. yönettiği ülke vatandaşının yarısına terörist diyor. sahiplenmediğin vatandaş neden seni sahiplensin ki?

neresini düzeltelim bunun , her tarafı eğri dediğim başlık...