şeker kullanmamak

özellikle içecekleri şekersiz içmeye alışınca asıl tatlarının o olduğunu anlıyorsunuz. sonrasında şekerli kullanamıyorsunuz. şeker eskiden doymak için atılıyormuş ayrıca da hücrelerimizin ağzını burnunu kırıyor haberiniz olsun.

(bkz: şeker kullanmıyorum terör örgütü)

hayatın içindeki şeker gibi insanlar yaşatır ama içeceklerin ve yiyeceklerin içindeki şeker için aynı şeyi söylemek neredeyse imkansız.

ilgilisi için 'that sugar' öneriyorum. diğer yapımlara göre daha objektif.nedensellendirme var.keyifli bir havada öğreniyorsunuz. bırakıyorum demeseniz bile bi denesem mi düşüncesi oluşuyor.

tüm içecekleri şekersiz tüketip tatlısız reçelsiz gün geçirmemek
bir köylü yazar ironisi.

kafa sözlükte her gün yenisi açılan başlık konuları; şeker kullanmayanlar, şeker kullananlar, çaya şeker atan köpekler, ştö(şeker terör örgütü), yalnızlık, yine yalnızlık, ah sevgilisizlik yaman sevgilisizlik, karma puan kasmalar sıkmalar, seri like örgütleri ve sorunsalları(neyse ki bundan kurtulduk) vs... kelimelerin yeri değişiyor ekleniyor çıkıyor başlığın çıktığı kapı aynı sözlük.

tanım: sakkaroz kullanmama eylemi.

şekeri bırakalı yaklaşık 6 ay oluyor. bırakmak derken çayı şekersiz içmek değil, baya şeker içeren ürünleri tüketmiyorum.* *

ilk ay farkedilir bir gelişme olmadı bende. ikinci ya da üçüncü ay kilo vermeye başladım. bir ayda 4- 5 kilo verdim, sonra o da durdu. benim şekeri bırakma amacım hem kilo vermek hem de unutkanlığımın da sebebi olarak gördüğüm şekerin zararlarını vücudumdan atmaktı. unutkanlıkta işe yaradı da gerçekten. her gün tatlı tükettiğim dönemde en iyi bildiğim şeyler bir türlü aklıma gelmiyordu. şekeri bıraktıktan sonra bu ciddi derecede azaldı. cildimde bir değişim gözlemlemedim. ama muhtemelen pandemi döneminde olmasak, hayatım daha aktif olsa, eskisine nazaran daha sağlıklı olduğumu daha net gözlemleyebilirdim.

ömür boyu şekersiz yaşar mıyım bilmiyorum, ama sanmıyorum. hayatımın ilerleyen evresinde aralıklı diyet şeklinde bir yol izleyebilirim. bu diyet şekli sağlıklı mı araştırmalıyım.
rafine şeker gerçekten zararlı, az tüketelim a dostlar.

edit: tam bir yıl sonra şekere tekrar başladım. öncelikle şekersiz yaşadığım sürede ciddi sıkıntılar çekmediğimi belirtmek isterim. hatta ben hayatımdan memnundum. bu süre zarfında
bünyeniz şekere inanılmaz duyarlı oluyo ve aldığınız ufak bir miktar şekerde bile miğde bulantısı olabiliyo. cildimde veya bünyemde gözle görülür ciddi iyileşmeler veya zararlar gözlemlemedim. biraz kilo verdim, biraz da hafızamın tazelendiğini hissettim ama çok değil. yine de kendimi şekersiz daha sağlıklı hissediyordum açıkçası. şekere başlamamın sebebi de her şeyi az da olsa tüketmem gerektiği düşüncesiydi. bitter çikolatayla şekere başladım ve hâlâ o şekilde sürdürüyorum; sütlü çikolatalar ve bisküviler bünyeme çok şekerli geldiği için miğdem almadı, hatta artık tiksinerek bakıyorum onlara, canım çekmiyo. bitterde bile %60 çok şekerli geliyo, %80'anca tüketebiliyorum. şu an durumumdan memnunum, şeker bağımlısı değilim ama hiç tüketmiyo da değilim. azı karar çoğu zarar dedim. ilerleyen zamanlarda tekrar bir şeker diyetine girerim belki bilmiyorum, gayet güzel günlerdi, bana irademe sahip çıkmamı öğretti.

bir ara 15 gün kadar denemiştim, paketkli gıda tüketimini -tabii ki markette satılan her şey değil abur cubur ve çabuk yemekler diyelim- 3 kilo vermiştim sonra ödül olarak çikolata yiyeyim dedim...

şekeri alır mısınız şeker kullanmıyorum. kaşığı da alır mısın lütfen. götür buradan evet hıhı. uzaklaştır iyice yaklaşma bana şekerle. şeker kullanmıyorum diyorum canımın içi anlamıyor musun. hıhı evet imha et şimdi onları.

üç beyazdan ne kadar uzak kalmayı denersem o kadar yakınlaşıyorum mıknatıs gibi. yapabileni tebrik ediyorum.

yediğiniz herşeyin gerçek tadını almaktır.

ortamlarda çay için uzatılan şekeri geri çevirme artistliği diye bir şey var. aklıma bir olay geldi hatta bununla ilgili:
misafir geldi çayla birkaç çeşit tatlı vardı birlikte ikram etmek istedim. baklava, şerbetli bir tatlı ve tatlı bir kurabiyeydi. çayı dağıttım misafirlere sonra şekeri uzattım teker teker 5 kişiden sadece biri şeker attı. sonra tatlıyı götürdüm ve tabaklar süpürülmüş olarak geri döndü. yani çaya şeker atmayınca havalı oluyon da 1 kilo tatlıyı yiyince zararlı olmuyor mu? bu tarz popülist alışkanlıklar çok yapma duruyor anlam veremiyorum. kabul edelim ki beynin çalışması için şekerin yapı taşı olan glikoza ihtiyacı var ve günde belli bir oranda şeker almalıyız. beyin vücutta yeteri kadar şeker yoksa diğer besin maddelerini yıkıyor ve bunun aşırı şekilde olması sağlıksız bir durum. çok çok kilolu değilseniz şeker yemekten çekinmeyin. ve eğer gerçekten kilo açısından risk grubunda değilseniz şekeri bırakmayın ya da dengeli alın. bu kadar.

meyve de yememeyi gerektirir, ki yanlistir.

ney ? çayın yanında şeker mi getirdin, şimdi seni yok edeceğim hain.

çaya ve kahveye şeker atmıyorum ama tek seferde 15 dilim baklava yiyebiliyorum. şeker kullanıyorum sayılmaz bence.

19 yaşında bir yaz günü, gün boyu 25 çayı 2 şer şeker atarak içtikten sonra ben ne yapıyorum ulan demiştim.

o günden beri başarıyla sürdürdüğüm davranış şekli.