bir dina ilyiniçna rubina öyküsüdür.

benim için basit bir şekilde anlatılmış, kısa ama vurucu öyküler her zaman çok ayrı bir yere sahiptir. büyük bir dramı salya sümük anlatmadan ama varlığını birkaç cümle ile belli ederek hissettirebilen yazarların önünde saygıyla eğilmek isterim. ilk kez bir öyküsünü okuduğum dina ilyiniçna rubina da böyle bir yazar artık benim için.

vicdan azabı bir insanı duyabileceği en acımasız histir. insanı canını vicdan azabı kadar çok ve sürekli ve de ivmesini hiç kaybetmeden yakabilecek çok az şey vardır hayatta. vicdan azabı kağıt kesiği gibidir, öyle keskin, o kadar anlamsız bir acı.

bu öykü de bir vicdan azabı öyküsü. david'in uykularını katleden bir vicdan azabı. david kendini ziyaret eden arkadaşı ile uzun sohbetler etmek ister, bolca kahve içmek, gezip dolaşmak ister. uyumaksa aklına bile gelmez ya da uyuma fikri aklında hiç çıkmaz.

david'i takip eden bir cümle vardır uzun zamandır ve bu cümle gündüzleri değilse de geceleri onu huzursuz eder:

seni bekleyeceğim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"seni bekleyeceğim" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim