içe kapanık bir kız olan lain, ölü bir kızdan mesajlar almaya başlar ve kablolarla ona bağımlı hale gelir. 13 bölümü vardır. imdb: 8.1
seslendirmeler:
kaori shimizu
bridget hoffman
randy mcpherson
kaori shimizu
bridget hoffman
randy mcpherson
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "lavanta" tarafından 02.04.2021 01:31 tarihinde açılmıştır.
1.
içerdiği gizem yüzünden her bölümünde farklı yorumlar yapmama sebep olan 1998 yapımı japon deneysel anime televizyon dizisidir.
yorumlarımı kronolojik olarak buraya bırakacağım, merak eden olursa keyifli okumalar dilerim...
bölüm 1:
toplumsal yozlaşmışlığı kafkaesk bir buhran içerisinde işleyen ve ilerleyen ilginç bir seriye benziyor. muhtemelen izlemeye devam edeceğim. aklıma gelen şeyleri yorum olarak buraya yazmayı düşünüyorum.
not: burada kafkaesk terimini, bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumu anlamında kullandım. sorulmadan söylemek istedim, bilginize arz ederim.
bölüm 2:
yorum 1:
*nereye gidersen git, herkes birbiriyle bağlı.*
yorum 2:
ending'ini çok beğendim, sözleri ve dile getirilişi harika. opening de güzeldi diyebiliriz. dinlemenizi tavsiye ederim.
bölüm 3:
*çoğu insan sanal ortamda, gerçek dünyada olduğundan tamamen farklı bir kişiliğe bürünür.*
bu sözler, kablolu ya da sanal kişilikler yaratmış kimseler diye nitelendirebileceğimiz insanları özetler nitelikte. kendimden örneklemem gerekirse: günlük yaşamım için, kısa ve düz yanıtlar veren bi' kişilik kullanıyorum. iş, okul, aile için de farklı birçok kişilik yaratmış durumdayım. sanal ortamda da bundan pek farklı değilim, değişmeyen tek şey sürekli değiştirdiğim ve kafama göre yinelediğim
kişiliklerim. demem o ki: bu kimseler, sahte kimliklerinin ardında, gerçek kimliklerini yitiriyorlar. belki de en çok ben yitiriyorum. muhtemelen kısa cevaplar veren kişiliğim, ilk ve de tek hakiki kişiliğim. hikaye ile ilgili yorumuma gelecek olursam da hikaye gittikçe derinleşiyor ve ilginçleşiyor. diğer yorumlardan ve izlediklerimden yola çıkarak durumların daha da sarpa saracağını varsayıyorum, umarım öyle olur.
bölüm 13:
hikaye sürekli bir sis perdesinin arkasında gizlendiği için anlaşılması güç bir yapıya sahipti. tabii bunun için de belli başlı sebepleri olabilir. zaten her bölümün başında bölümü katmak olarak isimlendirmişlerdi. hikayenin işlenme biçimi ve katmanlardaki verilen kısıtlı bilgi ile belli başlı konuları düşündürdüklerine inanıyorum. bu konu önceki yorumlarımdan da örneklendirilebilir (1 ve 3'üncü bölüm yorumları ile desteklendi). bir noktadan sonra konuyu spinoza'nın doğa-tanrı'sına getireceklerini sanmıştım. hikaye, kimi yerinde golyadkin'cilik kimi yerinde hegesias'cılık oynanıyormuş hissi vermedi de diyemem. sanırım hikayeyi özel kılan da bu tavrıydı. bilinçli ya da bilinçsiz bi' biçimde yaratılan sistematik kargaşanın meydana getirdiği ilginç eleştiri ve yorumlamalar. opening ve endingleri çok güzeldi diyebilirim. hikaye kendi kendini açıklar nitelikteydi ama bazı noktalarda soru işareti bıraktı. sanırsam onların kararı da bize kalıyor.
yorumlarımı kronolojik olarak buraya bırakacağım, merak eden olursa keyifli okumalar dilerim...
bölüm 1:
toplumsal yozlaşmışlığı kafkaesk bir buhran içerisinde işleyen ve ilerleyen ilginç bir seriye benziyor. muhtemelen izlemeye devam edeceğim. aklıma gelen şeyleri yorum olarak buraya yazmayı düşünüyorum.
not: burada kafkaesk terimini, bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumu anlamında kullandım. sorulmadan söylemek istedim, bilginize arz ederim.
bölüm 2:
yorum 1:
*nereye gidersen git, herkes birbiriyle bağlı.*
yorum 2:
ending'ini çok beğendim, sözleri ve dile getirilişi harika. opening de güzeldi diyebiliriz. dinlemenizi tavsiye ederim.
bölüm 3:
*çoğu insan sanal ortamda, gerçek dünyada olduğundan tamamen farklı bir kişiliğe bürünür.*
bu sözler, kablolu ya da sanal kişilikler yaratmış kimseler diye nitelendirebileceğimiz insanları özetler nitelikte. kendimden örneklemem gerekirse: günlük yaşamım için, kısa ve düz yanıtlar veren bi' kişilik kullanıyorum. iş, okul, aile için de farklı birçok kişilik yaratmış durumdayım. sanal ortamda da bundan pek farklı değilim, değişmeyen tek şey sürekli değiştirdiğim ve kafama göre yinelediğim
kişiliklerim. demem o ki: bu kimseler, sahte kimliklerinin ardında, gerçek kimliklerini yitiriyorlar. belki de en çok ben yitiriyorum. muhtemelen kısa cevaplar veren kişiliğim, ilk ve de tek hakiki kişiliğim. hikaye ile ilgili yorumuma gelecek olursam da hikaye gittikçe derinleşiyor ve ilginçleşiyor. diğer yorumlardan ve izlediklerimden yola çıkarak durumların daha da sarpa saracağını varsayıyorum, umarım öyle olur.
bölüm 13:
hikaye sürekli bir sis perdesinin arkasında gizlendiği için anlaşılması güç bir yapıya sahipti. tabii bunun için de belli başlı sebepleri olabilir. zaten her bölümün başında bölümü katmak olarak isimlendirmişlerdi. hikayenin işlenme biçimi ve katmanlardaki verilen kısıtlı bilgi ile belli başlı konuları düşündürdüklerine inanıyorum. bu konu önceki yorumlarımdan da örneklendirilebilir (1 ve 3'üncü bölüm yorumları ile desteklendi). bir noktadan sonra konuyu spinoza'nın doğa-tanrı'sına getireceklerini sanmıştım. hikaye, kimi yerinde golyadkin'cilik kimi yerinde hegesias'cılık oynanıyormuş hissi vermedi de diyemem. sanırım hikayeyi özel kılan da bu tavrıydı. bilinçli ya da bilinçsiz bi' biçimde yaratılan sistematik kargaşanın meydana getirdiği ilginç eleştiri ve yorumlamalar. opening ve endingleri çok güzeldi diyebilirim. hikaye kendi kendini açıklar nitelikteydi ama bazı noktalarda soru işareti bıraktı. sanırsam onların kararı da bize kalıyor.
devamını gör...
2.
1998 çıkışlı 13 bölümlük işlediği konunun öncülerinden olması ve kurgusuyla çok acayip inanılmaz acayip anime. efsanevi metefor kullanımları ve efsanevi müziklere sahiptir.
çok çarpıcı ve gelmiş geçmiş en iyi kahin. bundan öte herhangi net bir ifade bu anime için söylenemez.
gerçekler bu kadar acı ve dayanılmaz olmasaydı sanat'ın tarihi bu kadar eskiye dayanır mıydı?
zaman içinde gerçeklerden kaçışa imkan sağlayan yeni bir ortam icat edildi.
gerçeklerin dayanılmazlığı sonucu sanat'ın yanında bir başka yol olarak ortaya çıkan sanal ortam insanların gerçeklerden, hayattan kaçışı için bir olanak sağladı. bu ise kendimize yabancılaşmamıza ve yeni kimlikler, yeni kişilikler yaratmamıza sebep oldu.
"rüyalar ve internet birbirine çok benzer. ikisi de bastırılmış bilinci özgürleştirir."* sanal ortamdaki alan insanların bastırılmış kişiliğinin dışa vurumu için bir olanaktı. sosyal ağ ile kişiliğimiz onlarca parçaya ayrıldı. sanal ortamdaki kişiliğimiz; bastırdığımız, daima özlem duyduğumuz, hayal kurarken karşımıza çıkan benliğimizdir. gerçeklerden kaçıştır. o; olmak istediğimiz ama olamadığımız, aynı zamanda olma imkanımız olmayandır. gerçek hayata karşı duyduğumuz korkunun ve içe atışın bir olanak bulup dışa aktarımı ve yeni kimlikler kazanışımızdır. bugün yediden yetmişe tüm insanların yaşadığı, kendimizi olamayacaklarımız gibi göstermek, kendimize yabancılaşmaktır bu.
insan sıfatını tam anlamıyla taşıyamayacak olan bedenimiz bizi kısıtlayan ve kendimizi gerçekleştirmede engel teşkil eden, aklın yanında aciz kalan bir eşya. bu eşya varlığımızı doğrulayan bir kimlik kartı. bundan dolayıdır ki varlık olarak düşüncelerimizden korkuyoruz ve onları gerçekleştirmiyoruz.
fakat sosyal ağ buna bir çözüm olanağı sundu. bunun sonucunda insan ve dünya neye evrildi? serial serial experiments lain 90'lı yıllarda bu kişilik çatışmalarını, tanrı-insan kavramlarını, insanın geleceği ve dünya ile sanal dünya arasındaki ayrımın ortadan kalkışını anlatan eşsiz bir yapım. animedeki lain karakteri insanlığın bir temsili. sanal dünyanın icadıyla uyanan yeni bir neslin.*
gerçekte yaşanan olaylara atıfla hatta onların üzerine kurgulanmış da diyebileceğimiz bilim kurgu alanının en önemli eserlerinden biri. defalarca defa izlenesi. animeyi kavrayabilmek ve kurguyu takip edebilmek çok çok zor ve efor isteyen bir şey. bilgi birikimi arttıkça alınacak zevkin de artacağını düşünüyorum. cidden üstüne kitaplar yazılacak tarzda bir anime.
animenin ayrıca matrix filmine büyük oranda esin kaynağı olması kuvvetle muhtemel.
fauux.neocities.org/ şu siteye de göz atmanız tavsiyemdir
çok çarpıcı ve gelmiş geçmiş en iyi kahin. bundan öte herhangi net bir ifade bu anime için söylenemez.
gerçekler bu kadar acı ve dayanılmaz olmasaydı sanat'ın tarihi bu kadar eskiye dayanır mıydı?
zaman içinde gerçeklerden kaçışa imkan sağlayan yeni bir ortam icat edildi.
gerçeklerin dayanılmazlığı sonucu sanat'ın yanında bir başka yol olarak ortaya çıkan sanal ortam insanların gerçeklerden, hayattan kaçışı için bir olanak sağladı. bu ise kendimize yabancılaşmamıza ve yeni kimlikler, yeni kişilikler yaratmamıza sebep oldu.
"rüyalar ve internet birbirine çok benzer. ikisi de bastırılmış bilinci özgürleştirir."* sanal ortamdaki alan insanların bastırılmış kişiliğinin dışa vurumu için bir olanaktı. sosyal ağ ile kişiliğimiz onlarca parçaya ayrıldı. sanal ortamdaki kişiliğimiz; bastırdığımız, daima özlem duyduğumuz, hayal kurarken karşımıza çıkan benliğimizdir. gerçeklerden kaçıştır. o; olmak istediğimiz ama olamadığımız, aynı zamanda olma imkanımız olmayandır. gerçek hayata karşı duyduğumuz korkunun ve içe atışın bir olanak bulup dışa aktarımı ve yeni kimlikler kazanışımızdır. bugün yediden yetmişe tüm insanların yaşadığı, kendimizi olamayacaklarımız gibi göstermek, kendimize yabancılaşmaktır bu.
insan sıfatını tam anlamıyla taşıyamayacak olan bedenimiz bizi kısıtlayan ve kendimizi gerçekleştirmede engel teşkil eden, aklın yanında aciz kalan bir eşya. bu eşya varlığımızı doğrulayan bir kimlik kartı. bundan dolayıdır ki varlık olarak düşüncelerimizden korkuyoruz ve onları gerçekleştirmiyoruz.
fakat sosyal ağ buna bir çözüm olanağı sundu. bunun sonucunda insan ve dünya neye evrildi? serial serial experiments lain 90'lı yıllarda bu kişilik çatışmalarını, tanrı-insan kavramlarını, insanın geleceği ve dünya ile sanal dünya arasındaki ayrımın ortadan kalkışını anlatan eşsiz bir yapım. animedeki lain karakteri insanlığın bir temsili. sanal dünyanın icadıyla uyanan yeni bir neslin.*
gerçekte yaşanan olaylara atıfla hatta onların üzerine kurgulanmış da diyebileceğimiz bilim kurgu alanının en önemli eserlerinden biri. defalarca defa izlenesi. animeyi kavrayabilmek ve kurguyu takip edebilmek çok çok zor ve efor isteyen bir şey. bilgi birikimi arttıkça alınacak zevkin de artacağını düşünüyorum. cidden üstüne kitaplar yazılacak tarzda bir anime.
animenin ayrıca matrix filmine büyük oranda esin kaynağı olması kuvvetle muhtemel.
fauux.neocities.org/ şu siteye de göz atmanız tavsiyemdir
devamını gör...
3.
present day. present time. hahaha -
insanda izlediğini anlayıp anlamadığını tam olarak anlayamama hissi uyandıran o çılgın yapımlardan.
neon genesis evangelionı izledikten sonra o ayarda bir şeyler arıyordum, karşıma çıktı. zaten izleme listemdeydi, oturdum izledim, iki günde bitti.
gerçeklikle sanal alem arasındaki çizginin bulanıklaşması, insan beyninin/bilincinin nöronlar arasındaki elektriksel impulslardan ibaret oluşunun bunu mümkün kılması muhabbeti; lain'in o metruk bir yere dönüşmüş odasında, vıcık vıcık su içerisinde, matrix'tekine benzeyen koca koca kablolar arasında, suratına bilgisayar ekranının ışığı vururken ekrana boş boş bakışları... animenin sadece konusu ve karmaşıklığı değil, atmosferi de insanı etkiliyor gerçekten. tavsiye edilir.
şu da insanı bağımlısı yapan muhteşem kapanış müziği: tooi sakebi
insanda izlediğini anlayıp anlamadığını tam olarak anlayamama hissi uyandıran o çılgın yapımlardan.
neon genesis evangelionı izledikten sonra o ayarda bir şeyler arıyordum, karşıma çıktı. zaten izleme listemdeydi, oturdum izledim, iki günde bitti.
gerçeklikle sanal alem arasındaki çizginin bulanıklaşması, insan beyninin/bilincinin nöronlar arasındaki elektriksel impulslardan ibaret oluşunun bunu mümkün kılması muhabbeti; lain'in o metruk bir yere dönüşmüş odasında, vıcık vıcık su içerisinde, matrix'tekine benzeyen koca koca kablolar arasında, suratına bilgisayar ekranının ışığı vururken ekrana boş boş bakışları... animenin sadece konusu ve karmaşıklığı değil, atmosferi de insanı etkiliyor gerçekten. tavsiye edilir.
şu da insanı bağımlısı yapan muhteşem kapanış müziği: tooi sakebi
devamını gör...
4.
izlediğim en değişik anime.
size yavaş gelebilir, fakat ilerleyen zamanlarda puzzle parçaları yerine oturuyor. çok fena kolektif bilinç, internet ile ilgili metaforları var. animede lain diye bir kız var, navi adını verdikleri bilgisayarlar vardır oradan wired'a(internet) bağlanıyorlar. ilerleyen süreçlerde karakter evrimini göreceksiniz. (wired ile gerçek dünya arasındaki) iki tarafın sınırı kalkınca karakterimiz ulaşabileceği en üst seviyeye ulaşacak.
düşünsenize internet ile gerçek hayat arasındaki sınır kalkıyor. sonlara doğru bunu hissedeceksiniz. adamlar 1998lerde resmen metaverse'in gerçek hayata girmesi gibi konu yapmışlar.
size yavaş gelebilir, fakat ilerleyen zamanlarda puzzle parçaları yerine oturuyor. çok fena kolektif bilinç, internet ile ilgili metaforları var. animede lain diye bir kız var, navi adını verdikleri bilgisayarlar vardır oradan wired'a(internet) bağlanıyorlar. ilerleyen süreçlerde karakter evrimini göreceksiniz. (wired ile gerçek dünya arasındaki) iki tarafın sınırı kalkınca karakterimiz ulaşabileceği en üst seviyeye ulaşacak.
düşünsenize internet ile gerçek hayat arasındaki sınır kalkıyor. sonlara doğru bunu hissedeceksiniz. adamlar 1998lerde resmen metaverse'in gerçek hayata girmesi gibi konu yapmışlar.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQqny9NhMJNys4fGf15KniDXpMXVolAxiLHFA&usqp=CAU.jpg)
devamını gör...
5.
favorilerimden, biraz matrix, biraz ghost in the shell havası var ama alakası yok.
özgün bir konusu var kendine has, çizimleri çok iyi, müzikleri çok çok iyi, konusu efsane.
ne denebilir ki daha, niş bir kesime hitap ediyor, art house gibi düşün, ama onunla bile alakası yok.
özgün bir konusu var kendine has, çizimleri çok iyi, müzikleri çok çok iyi, konusu efsane.
ne denebilir ki daha, niş bir kesime hitap ediyor, art house gibi düşün, ama onunla bile alakası yok.
devamını gör...
6.
bu şaheseri izleyen kişi öncelikle son 3 - 4 bölüme kadar hiçbir şey anlamayacağını kabul etmeli. gerçi, son ana kadar gene bir şeyler tam yerine oturmuyor ya, neyse...
oldukça beyin yakıcıdır, japonların matrix'i olarak kabul etmek hiç de yanlış olmaz. ayrıca bir mangadan da uyarlanmamıştır.
oldukça beyin yakıcıdır, japonların matrix'i olarak kabul etmek hiç de yanlış olmaz. ayrıca bir mangadan da uyarlanmamıştır.
devamını gör...
7.
editlerini gorup merak ettigim icin izledigim bir animeydi.acikcasi izledikten sonra ben ne izledim dedim.kafamin karistigi yerler oldu.kotu bir anime degil izlenebilir.
devamını gör...