sevgiliye ithaf edilebilecek en güzel dize

yalnızlık insana çok şey öğretirmiş.ama sen gitme,ben cahil kalayım..

seviyorum ama kimi,

en tatlı birisini,

nasıl söylesem sana,

ilk harflerine baksana!

der kenara çekilirim.

karl marx'ın 21 haziran 1865'de, manchester'da yazmış olduğu dizelerdir:

sana gene yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da bana karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.

kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olununca her şey hiç ayırt edilemeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşır. küçük tedirginlikler onlara yol açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yan yanalık dolayısıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyüsüyle yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. aşkım da öyle.

zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimizde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk -feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil- sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor...

dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel. ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.

hoşça kal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.
senin, karl

"thank you for letting me go because ı wouldn’t have walked away.

bu bir iyilik olabilir de olmayabilir de.
ama size bir fayda sağlayacağı kesin.
bazen bırakmak lazım gelir..

seninle yaşayamadığına kelebek utanır.



bizzat kendim yazmıştım.

apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
bil ki seni düşünüyorum

ümit yaşar oğuzcan

tamam allah var güzelsin.
allah var ki güzelsin.
sen bana acayip güzel rüzgarlar getiriyorsun.
şaftı kayıyor dünyanın, iyi şeyler oluyor.
sana ölüyorum bildiğin gibi değil.

mevlana'dan
duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

isyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.

seni sevmek güzel şey, ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden,
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
şiirin gerisine lüzum yok. bu dizeler beni avutur. dizginlenir yüreğim.

“seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu.
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük.“

(bkz: cemal süreya)

sevgiliye özel olmalı öyle kopyala yapıştırla olmaz. sevgilinin benin tut da gamzesine kadar daha önce duymadığı bir dize olmalı.

sadece o insan o dizeleri yazdırabileceği için ona özeldir.