sevişirken felsefe yapmak

bedensel orgazmla sınırlı kalmayıp, zihinsel orgazmada ulaşmak isteyen çiftlerin tercihi.
iki tarafında buna istekli olması lazım, tek taraflı olursa olan ilişkiyide batırır. bundan dolayı partnerinizin iyi tanımak ve seçmek lazım.
örnek cümle;
bedenlerimizin birleştiği bu anın ötesinde, ruhlarımızın da birbirine dokunduğunu hissediyor musun?
tabii ki karşınızda materyalist biri varsa,
ruh mu? kalk giyin, keyfim kaçtı diyebilir, bunun için cümleler doğru seçilmelidir.

var bir hayalimiz...

sevişirken felsefe yapmadım ama azerbaycan'da kadınla bir yandan neden azerbaycan'da olduğum ve ne iş yaptığımla ilgili muhabbet etmiştik bir yandanda hanimini hüppen denzigi banna rap rap. çok salakça lan. xgsfsf

olabilir mi böyle bir şey diyorum, düşünüyorum sonra bana bir gülme geliyor.
- hatçaaaa
- şabaaaannnn
- sence biz deniz kıyısında değilsek, dalgalar gene de kayalara vuruyor mudur, martılar uçuyor mudur hatça?
- salak, kalk kalk.

sen yine düşün ama söyleme yani.

sonra felsefe neden gelişmiyor..

çünkü içimizdee..

ya içindesindir ya dışında.

(bkz: sus ve yalova'ya devam et)

var sözlükte böyle ergenler. sevişebilecek kadın bulursa yaparlar muhakkak.
ergencedir.

aslında vagina diye bir şey yok aşkım, bu da penis değil bunlar senin zihnindeki bir ide sadece. platon da mağarasında hakikati ararken , gölgeleri emsalsiz pompa tekniğiyle titretmiştir sadece. bu şlap şlap sesleri altında kütürdeyen bir beden de yok , bunlar duyu verilerinin bir yanılsaması.

sadede gelelim, dur kıpraşma bu arada aynı anda gelelim. hegel de hep bu şekilde gelmiştir esasen. he gel, he gel diye diye dekonstraktatif bi zeminde kanonik içsel çelişkiler yaşayıp , bacon'un idollerinin zihindeki izdüşümlerini serimleyerek yerle yeksan etmiştir. yaw kıpraşma dedim. bitiyor az sabret bağlayacam bir yere....

ya iki dakika dur be güzelim yeri mi simdi .

ne koca penisler gördüm ama iki dakikada boşalıyorlardı.
ne küçük penisler gördüm ama dakikalar boyu hatunu uçuruyordu.

dikkati başka yere çekme çabanıza anlayışla gülüyorum*