#ödüllü filmler
festival filmleri / drama / suç / yerli
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yirmi beş yaşında, konuşma yetisini beş yaşındayken geçirdiği havale yüzünden kaybetmiş ve ıslık dili ile konuşan sibel. onun ve ülkemizin öyküsü.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

önce sibel'i tanıyalım. dilsiz olduğu için köylü tarafından uğursuz kabul ediliyor. insanlar onu kendilerine yaklaştırmıyor. düğünlere katılmasına izin verilmiyor. erkekler onu kadın olarak görmüyor. babası onu serbest bırakıyor. eline silah verip istediği gibi dolaşmasına izin veriyor. saçlarını örtmemesine bile karışmıyor. çünkü sibel kadın değil. sadece dilsiz bir insan. köyün kabul etmediği, mecburen aralarında yaşamalarına izin verdiği bir ur. sibel sevgiden o kadar yoksun ki kız kardeşi bile onu sevmiyor. sürekli kendisini kıskandığından şikayet ediyor ve ablasıyla görünmekten utanıyor. sibel'i tek sığınağı yıllar önce sevdiğini kaybedip aklını yitiren yaşlı bir kadın ve peşinde koştuğu kurt kemikleri.

peşinde koştuğu kurt kemikleri bana hemen kurtlarla koşan kadınlar kitabını hatırlattı. oradaki la loba öyküsünde de kadın kurt kemikleri toplar ve tüm kemikleri toplayınca dans edip şarkılar söyler. şarkı bittiğinde kemikler ete kemiğe bürünüp koşarak uzaklaşır. filmde de sibel kemikleri toplayıp gerçekleri öğrendiğinde, kendi bireyselleşme, kendini yeniden toplama ve yaratım sürecini tamamlayıp çok güçlü bir kadın olur. bu da ayrıca uzun bir inceleme konusu olabilir ama biz filme dönelim.


sibel böyle bir hayat yaşarken hayatına giren bir yabancıyla değişir ve güçlenir.


asker kaçağı erkeği seven, hayatında kimseyle evlenme olanağı olmayan sibel adamla ilişkiye girer, ona aşık olur. sibel aşkı ve sevgiyi tadınca bambaşka bir kadına dönüşür. köyünde bu olayın duyulmasıyla sibel'in de bir kadın olduğunu hatırlar sanki herkes. dışlanan sibel köyün namusunu iki paralık ettiği için kadınlar tarafından bir güzel dövülür. sırf kimsenin ona vermediği sevgiyi bir adamda buldu diye. babası bile artık onun dışarı çıkmasına izin vermez. başını örtmesi için onu zorlar. köyün erkekleri bile ona cephe alır. iki yüzlü toplum gerçek yüzünü gösterir.




film sakin ve genelde sessiz ilerliyor. damla sönmez harika oynamış. sibel'in sessiz çığlıklarının dayanılmaz sesini izleyiciye çok güzel hissettiriyor. senarist ve yönetmenliğini çağla zencirci ve guillaume giovanetti yapmış. birlikte harika bir iş çıkarmışlar. mutlaka izleyin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin çekildiği kuşköy ise doğasıyla seyir zevkini arttıran bir diğer etken.
devamını gör...
bir çağla zencirci ve guillaume giovanetti filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu yönetmenler çağla zencirci ve guillaume giovanetti, ramata toulaye sy ile birlikte yazmıştır. film çeşitli film festivallerinde adaylıklar kazanmış ve bazılarından da ödüllerle dönmüştür.

filmde performansını çok beğendiğim damla sönmez, erkan kolçak köstendil, emin gürsoy, elit işcan ve meral çetinkaya rol almıştır. emin olmamakla birlikte filmde yerel halktan insanlara da yer verilmiştir.

filmde kuş dilinin ana vatanı sayılan giresun'daki kuşköy'de geçen bir hikaye izliyoruz. bu köy ıslığı bir haberleşme yöntemi olarak kullanır ki bu aslında filmimizin baş kahramanı sibel için çok önemlidir zira sibel küçük yaşta konuşma yetisini kaybetmiştir.

babası ve kız kardeşi ile birlikte yaşayan sibel konuşamadığı için "sakat" sayılan bir kızdır. insanlar ona acıyarak ve küçümseyerek davranırlar. topluma yerleşmiş olan bir uzvu işlevsiz olan insanı zihinsel olarak da geri sayılması gerektiği algısını bizatihi yaşar sibel.

yine bir gün rivayet olunan kurdun peşine düştüğü bir zamanda asker kaçağı olan bir adama rastlar dağda. ve bu denk gelme hayatında kısa süreli ama önemli bir değişikliğe neden olur.

karadeniz'in ve belki de türkiye'nin hali ahvalini anlatan güzel bir filmdir.
devamını gör...
çağla zencirci
guillaume giovanetti
yönetmenliğinde çekilmiş 2018 yapımlı türk filmi;
senaryo da yönetmenler tarafından yazılmıştır.
başrolde damla sönmez
emin gürsoy
erkan kolçak köstendil
elit işcan
meral çetinkaya
gülçin kültür şahin
gibi oyuncular yer alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

filmimi birkaç gün önce izledim, sözlükte hakkında yazılanlar sonucu izlemeye karar verdim.
ancak merak ettiğim bir şey var o da şu, fransız birinin türkçe senaryo yazması ve türkçe düşünmediğini varsayarsak nasıl türk filmi çektiği, muhtemelen türkçe biliyor.

sibel 25 yaşlarında ve ahraz bir genç kadındır; babası ve kız kardeşi ile yaşar, çocukken geçirdiği hastalık sonucu konuşamaz hale gelir, kuş dili ile anlaşır ve toplum tarafından dışlanır, onu babası dışında kimse sevmez, çünkü uğursuz kabul edilir.
kendi bacısının gözünde bile değeri yoktur,
düğünlere kına gecelerine gelmesi istenmez, çirkin değildir ama engelinden dolayı "normal" kabul edilmez.

oldukça yiğit bir kızdır sibel
silah kullanmayı ve bitkisel tedavilerle insanları iyileştirmesini iyi bilir.

tek bir arkadaşı vardır, iki sigarayı aynı anda yakıp birini ona verdiği yaşlıca bir kadındır. (bkz: meral çetinkaya)

bir gün bir adamla karşılaşır, onun yaralarını iyileştirir ve ona kadın olduğunu hatırlatan tek kişi belki de bu adam olur.
birlikte olurlar ve bu köy tarafından duyulur.
bacısının evliliği onun biriyle sevişmesi yüzünden başlamadan biter.
kardeşi ondan nefret eder ama o kimseden nefret edemez.
sibel kadınlar tarafından dayak yer, onun varlığı normalde kimse tarafından fark edilmezken sırf biriyle sevişti diye herkes tarafından görülür, ancak onu cezalandırmak için var olduğunu hatırlar zavallı köy ahâlisi.

film hakkında kendi yorumuma geçmem gerekirse; damla sönmez'in film boyunca konuşmasını bekledim, onun oyunculuğu, jest ve mimikleri çok iyiydi, zaten oyunculuğunu beğendiğim birisi,
bu rol için ne kadar emek verdiği ortada,
silah kullanmayı ve kuş dilini öğrenmiş.

sibel'in babasının oyunculuğu da bence iyiydi.
erkan kolçak köstendil'in onun sağır olduğunu bilmeden sürekli adını sorması kırıcı bir şeydi.

en çok damla sönmez'in iki sigarayı aynı anda yaktığı sahnede güldüm, birini hemen yaşlı kadına vermesi komikti. ^^

filmin sonuna doğru kız kardeşini alıp köy meydanına korkusuzca gidip onun eğik kafasını yukarı doğru tutması ve onu sevmeyen kardeşine ders verdiği sahne en etkileyici sahnelerden birisiydi sanırım.

ayrıca babasının onun alnına silah dayadığı ama vuramadığı bir sahne vardı sanırım.
o sahne de etkileyiciydi.

oyunculukları ve konuyu etkileyici buldum,
engelli insanın toplumdaki yeri ve anlamı,
evlenmeden biriyle olmanın sadece kadın için dünyayı dar eden bir durum olması, sibel üzerinden keskin bir şekilde anlatılmış.

filme puanım 8
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sibel (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim