sığınmacılardan aldığımız dua bizi yarın muhafazada tutacak

türk halkının çocuğunun geleceğinden çaldığınız her gün, sofrasından çaldığınız her lokma ne olacak? sizler yüzünden sürekli çalışmak zorunda olduğundan babasını göremeden büyüyen çocuklar, çaresizlikten kendini asan babaların ve onların çocuklarının vebali ne olacak?
öyle çok ah aldınız ki sizi kimsenin duası kurtaramaz. zaten o mültecilerde sizin paranızı değil vatandaşın vergisini yiyor. yani el şeyiyle gerdeğe giremezsin. boşa umutlanma.

pandeminin ilk dönemlerinde, henüz ülkemizde corona tespit edilmemişken 'bak bizde hastalık yok, biz mültecilere yardım ediyoz, allah bize hastalık vermiyor' diyen sonra da corona dan ölen gerizekalı dayı geldi aklıma.

(bkz: köpeklerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı)

lan dua, sevap diye diye ülkeyi iligine kadar sömürdünüz. yeter be! dini alet etmeyin artık.

sığınmacılara verdikleri vatandaşlığı ve onlardan gelecek oyları savunmak için şekilden şekile giriyor adamlar şaka gibi.

hani bizim kızımızın kafasını taşla yarıp öldüren pislikler mi ?

sırma saçlının fantastik beyanatı.

vatandaştan aldığınız beddua ne olacak peki?

şaka bir yana bunların duayla işi yok biliyorsunuz. adamların dini para çünkü. lakin bahsettiği dua değil de oy olabilir.

plan açık, vatandaşlık verdikleri mülteciler, geri gönderilme korkusuyla oylarını bunlara verecek.

yerli ve milli muhalefetin her gün ortaya attığı “muhalif olarak biz kazanırsak mültecileri geri göndereceğiz” iddialarına karşın kendileri devamlı “göndermeyeceğiz” diyor. sebebi ortada.

akp, bu halktan umudu kesti. seçimin kaderi bu memleketin insanına kalırsa kaybedeceklerini biliyorlar artık! tek umutları o mülteciler.

(bkz: cehaletin bedeli)

bu arkadaşlar komşusu açken tok yatan bizden değildir cümlesini çok yanlış anlamış. kastedilen ülke olarak değil üst katında oturan teyze.

ülke açlıktan kırılırken 10 senedir baktığımız 10 milyon yabancı için söylenen normalleştirme çabası.

tamamen duygusal ve hatta duygu sömürüsü içeren bir beyanat olmuş.
biz ülke olarak ifrat ve tefrit arasında gidip geliyoruz. vasat ı hiç bulamadık;
insanlar yardıma ihtiyacı var, yardım etmek çok güzel, burası kesin. ama olay şu noktayı gerçekten geçti, biz yardım edebilecek noktayı çoktan geçtik, yardım sende bulunan varlığın fazlası ile yapılır, elinde ki tüm imkânı kullanıp sen muhtaç hale gelmişsen bunun adı yardım değil sömürülmektir.
hemen her ülke de öncelikli grup kendi ülke vatandaşıdır, turist, mülteci, sığınmacı; diğer ülkelerin vatandaşı sonrasında gelir. biz ne yaptık, hastanede tapu da, bilimum devlet kurumlarında suriyeli sığınmacılara öncelik tanıdık. ne için tanıdık, bu önceliği???? eğer avrupa birliği için tanıdık diyorsak, avrupanın hiç bir ülkesinde suriyeliler ülkemizde gördükleri ayrıcalıklı ve öncelikli statüyü görmüyor. bilâkis, en kötü koşullarda yaşamaya çalışıyor; kendi ülke vatandaşları arasına karışmasına izin dahi verilmiyor; ve şu de istatistiki bilgi olarak kesin ki, yüzde olarak suç işleme oranları türkiye den daha düşük. yani türkiye de ki suriyeli sığınmacının suç grafiği örneğin % 17 ise avrupa te bu oran % 7 gibi bir rakamlarda; çünkü avrupada bir defa suç işledi mi, hakkında işlem yapıldığı gibi (yani dava açıldığı gibi) aynı zamanda yurt dışına gönderiliyor (deport işlemi); bundan dolayı suç işleme oranı türkiye de ki gibi tırmanmıyor;

boş laf

yarına allah kerimdir, duaya amenna da sayın vekil, acaba diyorum geleceğimizi dua yerine bilimle, çalışmayla mı sağlasak?

dua tutmuş o zaman bu şahsa göre.. 40 bin aylık ve bedava hayat..

benim bildiğim bütün sığınmacılar beddua ediyor bize.

türkiye'nin demografik yapısı değişiyor, sorunlarımız bu yüzden hızla artıyor ama hala durumun farkında değiller. yazıklar olsun.

bize dua ediyormuş gibi görünmüyorlar ama?

milletin aklıyla dalga geçmeyin artık ya. bazı açıklamaları şahsıma yapılmış hakaret olarak kabul ediyorum. bu da onlardan biri

bizim beddualarımız onların dualarının etkisini silip süpürür. çok güvenmeyin dualara.

akp olarak türk halkından aldığınız beddualar ne olacak peki? canınız cehenneme ulan sizin, canınız cehenneme!.. benim bildiğim bütün sığınmacılar sürekli beddua ediyor bize...