orijinal adı: la poesía de pablo neruda
yazar: pablo neruda
yayım yılı: 1971
usta şair pablo neruda'nın şiirlerinin derlendiği bu yapıt hilmi yavuz çevirisi ile sunulmuştur.
yazar: pablo neruda
yayım yılı: 1971
usta şair pablo neruda'nın şiirlerinin derlendiği bu yapıt hilmi yavuz çevirisi ile sunulmuştur.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 30.08.2024 13:21 tarihinde açılmıştır.
1.
pablo neruda imzalı 167 sayfalık eser olup şairin seçme şiirlerinden oluşuyor;
kitabımı hilmi yavuz çevirisi ile okudum.
kitaptan önce pablo neruda'nın şiiri hakkında konuşmak gerekirse; şiirinin soyut bir havasının olduğu galiba yadsınamaz.
jorge luis borges ile kıyas etmek istersek hangisinin şiirinin daha güçlü olduğu tartışılır ama sanki benzerlikler de taşıdığı söylenebilir.
bu kitaptaki şiirler hakkında fikrimi belirtmem gerekirse; şiirlerde ise aşk ve ayrılık gibi konular sanki ağırlıklı olarak vardı,
unutmak istediği şeylerin oluşu, sevilen kişiyi görmek için ölümü göze alması, yaşamın sorulardan ibâret olması, aşkın yapıcı olduğu kadar yıkıcı bir etken olduğu da şairin değindiği şeylerdendi.
ayrılığı tren istasyonlarıyla bağdaştırması metaforu bence iyiydi, yaşamın çok da ciddiye alınmaması gerekilen sıradan olaylar zinciri olma ihtimâli, insanın kendini ve hayatı çok da önemsememesi gerektiği, şairin sanki diyalektik bağlamda öğretmek istediği şeylerdendi.
pablo neruda'nın bu şiirlerini sevdim,
çok iyi bulduğum söylenemez ama asla kötü şiirler de değillerdi.
daha keskin ve daha felsefik olabilirdi,
bazı dizeleri çok iyi buldum ama bu kitabın tamamının çok iyi olmasına yeterli bir sebep değil.
kitaptan sevdiğim dizeleri bırakıp burada bitiriyorum.
gözlerine dokunmam olanaksız.
yeter artık alacağım kadarını aldım yıkımlardan.
ölebilirim seni görmek için.
yaşam bu, federico hepsi bu kadar.
kimim ben peki uyandığım zaman
yatmadan önceki ben değilsem?
sorular ölmezler.
kitabımı hilmi yavuz çevirisi ile okudum.
kitaptan önce pablo neruda'nın şiiri hakkında konuşmak gerekirse; şiirinin soyut bir havasının olduğu galiba yadsınamaz.
jorge luis borges ile kıyas etmek istersek hangisinin şiirinin daha güçlü olduğu tartışılır ama sanki benzerlikler de taşıdığı söylenebilir.
bu kitaptaki şiirler hakkında fikrimi belirtmem gerekirse; şiirlerde ise aşk ve ayrılık gibi konular sanki ağırlıklı olarak vardı,
unutmak istediği şeylerin oluşu, sevilen kişiyi görmek için ölümü göze alması, yaşamın sorulardan ibâret olması, aşkın yapıcı olduğu kadar yıkıcı bir etken olduğu da şairin değindiği şeylerdendi.
ayrılığı tren istasyonlarıyla bağdaştırması metaforu bence iyiydi, yaşamın çok da ciddiye alınmaması gerekilen sıradan olaylar zinciri olma ihtimâli, insanın kendini ve hayatı çok da önemsememesi gerektiği, şairin sanki diyalektik bağlamda öğretmek istediği şeylerdendi.
pablo neruda'nın bu şiirlerini sevdim,
çok iyi bulduğum söylenemez ama asla kötü şiirler de değillerdi.
daha keskin ve daha felsefik olabilirdi,
bazı dizeleri çok iyi buldum ama bu kitabın tamamının çok iyi olmasına yeterli bir sebep değil.
kitaptan sevdiğim dizeleri bırakıp burada bitiriyorum.
gözlerine dokunmam olanaksız.
yeter artık alacağım kadarını aldım yıkımlardan.
ölebilirim seni görmek için.
yaşam bu, federico hepsi bu kadar.
kimim ben peki uyandığım zaman
yatmadan önceki ben değilsem?
sorular ölmezler.
devamını gör...