1.
yeni bir form yapısı arayışı her zaman yeni bir ifade aracı talep eden düşüncelerle belirlenmiştir. örneğin bugün savaşı, onu bilinçli biçimde yaşamış insanların gözünden görmek imkansız.
ben filmimde, savaşı kendi yaşımda birinin gözünden görmeye çalışıyorum. geçmişi, bugüne ait bir bakış açısından yargılıyorum. ıçinde yer almış olsaydım, neler yaşamış olabileceğimi gösteriyorum. savaşın, bir insanı zihinsel olarak nasıl sakatlayabileceğine tanık oldum. bugün de savaş sorununun yine benim kuşağım tarafından çözülmesi gerekiyor;de en önemlisi, fakat yeni
bakış açımız bizleri bu konuyu yeni formlar aracılığıyla ifade etmeye zorluyor.
andrey tarkovski ile yapılan söyleşilerden bir araya getirilmiş, sinemaya ilgisi olanlar için bir başyapıt kitabı.
ben filmimde, savaşı kendi yaşımda birinin gözünden görmeye çalışıyorum. geçmişi, bugüne ait bir bakış açısından yargılıyorum. ıçinde yer almış olsaydım, neler yaşamış olabileceğimi gösteriyorum. savaşın, bir insanı zihinsel olarak nasıl sakatlayabileceğine tanık oldum. bugün de savaş sorununun yine benim kuşağım tarafından çözülmesi gerekiyor;de en önemlisi, fakat yeni
bakış açımız bizleri bu konuyu yeni formlar aracılığıyla ifade etmeye zorluyor.
andrey tarkovski ile yapılan söyleşilerden bir araya getirilmiş, sinemaya ilgisi olanlar için bir başyapıt kitabı.
devamını gör...
2.
dünyaca ünlü yönetmen andrey tarkovski'nin kendi sineması hakkındaki görüşlerini, hayata bakışını, hayatından kesitleri anlatan 274 sayfalık bir eserdir.
kitabı okurken sanki karşımda tarkovski var gibi hissettim, kitabın yarısındayım ama çok şey öğrendim, filmlerini izlemeden önce filme bakışını, kendisini daha yakından tanımak için okuduğum, hazine olarak gördüğüm bir kitap oldu benim için.
sinemanın kendine özgü olan yönü, zamanı sabitlemesidir.
sinema yakalanmış zamanla işler, sonsuz kereler tekrarlanabilen bir estetik ölçüsü birimi gibi.
başka hiçbir sanat bu yetiye sahip değildir.
görüntü ne kadar gerçekçi olursa, hayata ne kadar yakın olursa, zaman o kadar sahici olur; uydurulmaması, yeniden yaratılmaması anlamında; tabii ki uydurulmuş ve yeniden yaratılmıştır, ama gerçekçiliğe öyle bir noktadan yaklaşır ki, onunla kaynaşır..
sayfa/ 23
kitabı okurken sanki karşımda tarkovski var gibi hissettim, kitabın yarısındayım ama çok şey öğrendim, filmlerini izlemeden önce filme bakışını, kendisini daha yakından tanımak için okuduğum, hazine olarak gördüğüm bir kitap oldu benim için.
sinemanın kendine özgü olan yönü, zamanı sabitlemesidir.
sinema yakalanmış zamanla işler, sonsuz kereler tekrarlanabilen bir estetik ölçüsü birimi gibi.
başka hiçbir sanat bu yetiye sahip değildir.
görüntü ne kadar gerçekçi olursa, hayata ne kadar yakın olursa, zaman o kadar sahici olur; uydurulmaması, yeniden yaratılmaması anlamında; tabii ki uydurulmuş ve yeniden yaratılmıştır, ama gerçekçiliğe öyle bir noktadan yaklaşır ki, onunla kaynaşır..
sayfa/ 23
devamını gör...
"şiirsel sinema" ile benzer başlıklar
sinema
21