1.
farsça kırgın, incinmiş demektir. harnâme'de de geçer
bir eşek var idi zâif ü nizâr
yük elinde katı şikeste vü zâr
günümüz türkçesiyle şöyle bir mânası vardır;
bir eşek vardı zayıf ve düşkün
yük çekmekten hırpalanmış ve inliyordu.
bir eşek var idi zâif ü nizâr
yük elinde katı şikeste vü zâr
günümüz türkçesiyle şöyle bir mânası vardır;
bir eşek vardı zayıf ve düşkün
yük çekmekten hırpalanmış ve inliyordu.
devamını gör...
2.
doris lessing'in birbirinden bağımsız olarak da okunabilen "argos'taki kanopus arşivleri" beşlemesinin ilk kitabı. galaktik argos imparatorluğunun şikeste adlı gezegene gönderdiği gözlemcilerin raporlarına dayanan kitap, sözkonusu gezegenin toplumsal yapılarına, her türden inançlarına ve canlılarına ilişkin son derece tarafsız bilgiler sunuyor.
devamını gör...
3.
şikeste farsça kırık, kırılmış anlamına gelen kelimedir .
dil-şikeste kalbi kırık, gönlü kırılmış olan ,
mürg-i bâl-şikeste kırık kanatlı kuş anlamındadır.
" dil bu hevâ ile kafes-i teng-i sînede
mânend-i mürg-i bâl-şikeste tapân olur
kim gülşen-i ruhunda vere nağmeye karâr
tâ ol zamân ki bâğ-ı cihân pür-hazân olur. "
nef'i - ecel mihriban olur
dil-şikeste kalbi kırık, gönlü kırılmış olan ,
mürg-i bâl-şikeste kırık kanatlı kuş anlamındadır.
" dil bu hevâ ile kafes-i teng-i sînede
mânend-i mürg-i bâl-şikeste tapân olur
kim gülşen-i ruhunda vere nağmeye karâr
tâ ol zamân ki bâğ-ı cihân pür-hazân olur. "
nef'i - ecel mihriban olur
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
aslı farsça şikaste. kırık sözcüğünden alıntı. farsça şikastan, şikan "kırmak-ezmek". bu fiil aynı zamanda avestaca skand fiili ile eş kökenlidir.
devamını gör...