1.
kuşların hükümdarı olan simurg'un (anka kuşu) bilgi ağacının dallarında yaşadığı ve her şeyi bildiği rivayet edilir. kuşların dünyasında her şey ters gittiği için simurg'u beklemişler. ancak simurg görünmeyince kuşkulanmışlar ve sonunda umutlarını kesmişler.
bir gün bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan tüm kuşlar simurg'a gitmeye ve yardım istemeye karar vermişler. simurg'un evi kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya ulaşmak için her biri diğerinden zorlu yedi vadiyi; dilek, aşk, hüner, istisna, birleşme, hayret ve yoksulluk vadilerini aşmak gerekiyormuş.
kuşlar hep birlikte uçmaya başlar. kuşların bir kısmı sevgi denizi'ne dalmış, bir kısmı da ayrılık vadisi'nde sürüyü terk etmiş. bülbül güllere olan aşkını hatırladı ve geri döndü. papağan güzel tüylerini bahane etti. kartal, yaylalardaki krallığından vazgeçemedi. baykuş harabelerini, balıkçıl kuşu bataklığını özledi.
kuşların sayısı gittikçe azaldı. altıncı vadi'de "merak" ve son olarak yedinci vadi'de "yoksulluk", tüm kuşlar umutlarını kaybetti. kaf dağına ulaştıklarında sadece otuz kuş kalmış.
sonunda sır, şu kelimelerle çözülmüş: "si" farsça'da "otuz", "murg" ise "kuş" anlamına gelir. otuz kuş aslında simurg'du, simurg'un yuvasını bulduklarında öğrendiler ki; simurg "otuz kuş" demekti. her biri bir simurg'du. otuz kuş, aradıkları sultanın kendileri olduğunu anladılar. asıl yolculuk sadece kendine yolculuktu.
bir gün bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan tüm kuşlar simurg'a gitmeye ve yardım istemeye karar vermişler. simurg'un evi kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya ulaşmak için her biri diğerinden zorlu yedi vadiyi; dilek, aşk, hüner, istisna, birleşme, hayret ve yoksulluk vadilerini aşmak gerekiyormuş.
kuşlar hep birlikte uçmaya başlar. kuşların bir kısmı sevgi denizi'ne dalmış, bir kısmı da ayrılık vadisi'nde sürüyü terk etmiş. bülbül güllere olan aşkını hatırladı ve geri döndü. papağan güzel tüylerini bahane etti. kartal, yaylalardaki krallığından vazgeçemedi. baykuş harabelerini, balıkçıl kuşu bataklığını özledi.
kuşların sayısı gittikçe azaldı. altıncı vadi'de "merak" ve son olarak yedinci vadi'de "yoksulluk", tüm kuşlar umutlarını kaybetti. kaf dağına ulaştıklarında sadece otuz kuş kalmış.
sonunda sır, şu kelimelerle çözülmüş: "si" farsça'da "otuz", "murg" ise "kuş" anlamına gelir. otuz kuş aslında simurg'du, simurg'un yuvasını bulduklarında öğrendiler ki; simurg "otuz kuş" demekti. her biri bir simurg'du. otuz kuş, aradıkları sultanın kendileri olduğunu anladılar. asıl yolculuk sadece kendine yolculuktu.
devamını gör...