üç anadolu efsanesi

bir dantes ukdesi.

büyük usta yaşar kemal'in köroğlu, karacaoğlan, alageyik efsanelerini anlattığı kitabı.
anlatım dili o kadar sürükleyicidir ki 40-50 sayfayı nasıl okuduğunuzu anlamazsınız bile. bu topraklardan çıkan ve neredeyse hepimizin bildiği efsaneleri, bu toprakların yetiştirdiği bu büyük ustanın kaleminden okumanın hazzı bambaşkadır.

yaşar kemal'in halk efsanelerine dayanan köroğlu, karacaoğlan ve alageyik adındaki üç efsaneyi kendine has üslubu ve anlatımı ile aktardığı güzel ve akıcı kitaptır.
kitapta ilk olarak köroğlu efsanesi anlatılmış. köroğlu'nun atlara olan merakını ve bilgisini, bolu beyi ile olan çatışmasını ve sevdalanmasını konu alıyor. köroğlunun atlara dair sırlarına ve babasının öğütlerine ortak oluyorsunuz bu efsane ile.
ikinci olarak, bağlaması ile söylediği türkülerle efsaneleşen karacaoğlan diyar diyar geziyor. ve sonunda bir gurbette duruyor. bir bey kızına sevdalanmasını ve gelişen olayları konu ediniyor.
son olarak alageyik efsanesiyle geyik avına sevdalı halil ve nişanlısı zeynep arasındaki aşkı, başka bir bey oğlunun zeynep'e olan aşkını ve yaşanan olayları anlatıyor.
halil ve zeynep'in düğün günü ölmesi ile bu efsane son buluyor.
her efsanenin vazgeçilmezi dillere destan bir sevda.
halk deyişlerine, folklorik öğelere ve mitlere, türkü ve ağıtlara bolca yer veren yaşar kemal dönemin sosyal ve kültürel yapısını da bize ustaca aktarıyor.

köroğlu destanından haberdar olmamızı sağlayan yaşar kemal kitabı. destansı anlatımı ve şiirsel diliyle zaman zaman fazla masalsı gelse de okumayı sevdiğim bir kitap oldu. köroğlu harici karacaoğlan ve alageyik destanlarından da bahsediyor.

yaşar kemal'in okumaktan keyif aldığım en güzel öykü kitabı.
kitabın isminden de anlayacağınız üzere içinde 3 hikaye var. bunlar sırayla köroğlu,karacaoğlan,alageyik.
hepsinden ayrı ayrı biraz bahsetmeden önce izninizle kısa kısa haykırışlarda bulunacağım.

alageyik...
sevgili ana kahraman halil sana bu satırlarda küfür ettiğimi düşün lütfen. bu kitabı okurken en sinirimi bozan öykü ve kahraman sendin.
hikayenin girişinden biraz bahsedecek olursak : halil av meraklısı olan genç, güçlü bir delikanlıdır. nişanlısı zeynep bu tutkusundan onu ne kadar vazgeçirmeye çalışsa da halil kendini tutamaz ve her seferinde zeynep'e verdiği sözü bırakır ve yine ormana gider. yine ava çıktığı günlerde karşı köyde bulunan karaca ali zeynep'i görür ve onunla evlenmek ister. karaca ali zeynep'in nişanlısının olduğunu bildiği halde köy halkını ve kızın ailesini bir şekilde ikna eder ve halil ile olan nişanı bozdurup kendisi nişanlanır. köyde bu olaylar olurken halil toros dağlarında avlanmaktadır...


karacaoğlan...
bu hikayede yer alan sevgili kahramanımız elif.. bütün hayatını kendi ellerinle nasıl bu kadar mahvedebildin gerçekten tebrik ederim.
ana kahramanlarımızdan biri olan aşık karaca sesiyle, söylediği türkülerle herkese kendini hayran bırakır, bunlardan biri de deli hüseyindir. hüseyin karacayı o kadar çok sever ki bir an bile yanından ayırmaz. yoldan geçtikleri bir gün aşiret kızı olan elif'in devesiyle karşılaşırlar. deve yola oturmuştur ve oradan inatla kalkmaz. ancak kahramanımızın sesi o kadar güzeldir, o kadar dokunaklıdır ki bu devenin inadını kırar ve ölse de yerinden kalkmaz dedikleri deveyi yerinden kaldırır. ve elif ile aşık karaca'nın hikayesi böylece başlamış olur.


köroğlan...
bence bu kitapta bulunan en iyi öykü buydu. bu yüzden bunu özetlemek yerine okuyucuya bırakacağım.

oldukça güzel, keyifli bir kitap. kesinlikle okumalısınız.