yazar: türkan şoray
yayım yılı: 2012
türk sineması denince akla ilk gelen isimlerden biri olan türkan şoray'ın kaleme aldığı eser, değerli oyuncunun otobiyografisi olarak karşımıza çıkmaktadır. sinema serüvenini de aktaran yazarın çekimlerdeki ilk gününde yaşadıkları ve hissettiklerinden başlayıp sinemaya adanan bir hayat okurlarıyla buluşmaktadır.
yayım yılı: 2012
türk sineması denince akla ilk gelen isimlerden biri olan türkan şoray'ın kaleme aldığı eser, değerli oyuncunun otobiyografisi olarak karşımıza çıkmaktadır. sinema serüvenini de aktaran yazarın çekimlerdeki ilk gününde yaşadıkları ve hissettiklerinden başlayıp sinemaya adanan bir hayat okurlarıyla buluşmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "unmasked" tarafından 28.08.2022 10:30 tarihinde açılmıştır.
1.
türkiye iş bankası kültür yayınları'ndan çıkan, yeşilçam'ın sultanı türkan şoray'ın hayatını ve sinema kariyerini anlattığı kitabı.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/08/28/dfttb2uosyf6cs3d-t.jpg)
koyu bir türkan şoray hayranı olarak büyük bir zevkle okudum kitabı. yeşilçam'ın neden sultanı olduğu satır aralarında gizli aslında.
türkan şoray bütün berraklığıyla anlatmış hayatını kitapta. yetmemiş, görsellerle de süslemiş. haber küpürleri, gala fotoğrafları, kamera arkası görüntüleriyle yeşilçam'da bir yolculuğa çıkıyorsunuz aslında kitapta. sinemaya ilgisi olan kişilerin bakmasında fayda var.
kitapta yer yer şaşırdığımı belirtmeliyim efenim. türkan hanım'ın setlerde defalarca ölümden dönmesi ve yönetmenlik yapmaya karar verdiğinde dönemin ünlü yönetmenlerinin ve yapımcıların şoray'ın önünde durması okunmaya değer. sultan, büyük bir var olma mücadelesi vermiş aslında yeşilçam'da. bu yönüyle de dört yapraklı yoncada zirvededir benim için.
şoray, kendi yeşilçam kariyerinden bahsederken dönemin sosyokültürel bir fotoğrafını da çekmiş. gerek halk gerekse siyasilerin o dönemde sinemaya gösterdikleri alaka ne yazık ki günümüzde yok. o dönem çekilen birçok filmin bir kaygısı varmış. bunu izlediğimiz filmlerden de anlayabiliyoruz zaten.
kapaktaki fotoğraf nedeniyle kütüphanemin baş köşesine koydum. * kitabı bitirdikten sonra kapağa baktığımda ise cüneyt arkın'ın türkan şoray'la oynadıkları bir filmde neden uyarıldığını daha iyi anladım azizim.
gözlerinin içine direkt bakma, aşık olursun. - (bkz: benim kahramanım türk halkıdır)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/08/28/dfttb2uosyf6cs3d-t.jpg)
koyu bir türkan şoray hayranı olarak büyük bir zevkle okudum kitabı. yeşilçam'ın neden sultanı olduğu satır aralarında gizli aslında.
türkan şoray bütün berraklığıyla anlatmış hayatını kitapta. yetmemiş, görsellerle de süslemiş. haber küpürleri, gala fotoğrafları, kamera arkası görüntüleriyle yeşilçam'da bir yolculuğa çıkıyorsunuz aslında kitapta. sinemaya ilgisi olan kişilerin bakmasında fayda var.
kitapta yer yer şaşırdığımı belirtmeliyim efenim. türkan hanım'ın setlerde defalarca ölümden dönmesi ve yönetmenlik yapmaya karar verdiğinde dönemin ünlü yönetmenlerinin ve yapımcıların şoray'ın önünde durması okunmaya değer. sultan, büyük bir var olma mücadelesi vermiş aslında yeşilçam'da. bu yönüyle de dört yapraklı yoncada zirvededir benim için.
şoray, kendi yeşilçam kariyerinden bahsederken dönemin sosyokültürel bir fotoğrafını da çekmiş. gerek halk gerekse siyasilerin o dönemde sinemaya gösterdikleri alaka ne yazık ki günümüzde yok. o dönem çekilen birçok filmin bir kaygısı varmış. bunu izlediğimiz filmlerden de anlayabiliyoruz zaten.
kapaktaki fotoğraf nedeniyle kütüphanemin baş köşesine koydum. * kitabı bitirdikten sonra kapağa baktığımda ise cüneyt arkın'ın türkan şoray'la oynadıkları bir filmde neden uyarıldığını daha iyi anladım azizim.
gözlerinin içine direkt bakma, aşık olursun. - (bkz: benim kahramanım türk halkıdır)
devamını gör...
2.
perde gerisindeki maskesiz türkan şoray'la tanışamadığımız, daha çok yeşilçam efsanesi türkan şoray'ı yüzeyinden okuyabildiğimiz 480 sayfalık bir çeşit otobiyografik kitabı.
türk sinemasının sembollerinden bir sanatçının geride bıraktığı kitabın, yapmacık bir üslupla verdiği ve filmlerinin içeriklerinden, katıldığı festivallerden, aldığı ödüllerden, çalıştığı insanların her birinin ne kadar mükemmel şahsiyetler olduğundan bahsettiği söyleşilerden daha derinlikli olmasını bekliyor insan.
koca kitapta sinema oyuncusu türkan şoray'ı görüyoruz fakat çocuk doğurduğu ve uzun süre setlerden uzak kaldığı süreç hariç iç dünyasına dair bir şeyler okuyamıyor, sahne dışındaki şoray'la müşerref olamıyoruz. on yıllarca "seyircim ne der" kaygısıyla farklı bir şey yapmaktan korkan ve kendisinin de şikayetlendiği gibi her filmde aynı karakteri ezbere canlandıran birinin, ileri yaşlarında kendi yalnızlığına çekildiği döneminde aynı minval üzere devam ederek derinlikli sorgulamalardan, hesaplaşmalardan, iç alemini açığa vurmaktan kaçınmasını normal karşılamak lazım sanırım.
türk sinemasının sembollerinden bir sanatçının geride bıraktığı kitabın, yapmacık bir üslupla verdiği ve filmlerinin içeriklerinden, katıldığı festivallerden, aldığı ödüllerden, çalıştığı insanların her birinin ne kadar mükemmel şahsiyetler olduğundan bahsettiği söyleşilerden daha derinlikli olmasını bekliyor insan.
koca kitapta sinema oyuncusu türkan şoray'ı görüyoruz fakat çocuk doğurduğu ve uzun süre setlerden uzak kaldığı süreç hariç iç dünyasına dair bir şeyler okuyamıyor, sahne dışındaki şoray'la müşerref olamıyoruz. on yıllarca "seyircim ne der" kaygısıyla farklı bir şey yapmaktan korkan ve kendisinin de şikayetlendiği gibi her filmde aynı karakteri ezbere canlandıran birinin, ileri yaşlarında kendi yalnızlığına çekildiği döneminde aynı minval üzere devam ederek derinlikli sorgulamalardan, hesaplaşmalardan, iç alemini açığa vurmaktan kaçınmasını normal karşılamak lazım sanırım.
devamını gör...