sınıf başkanları

okulda genelde erkek öğrenciler seçilirdi, ama ben çok ders çalışarak ve zeki olarak bu tabuyu yıkmıştım. hep beni seçiyorlardı... hahaha. sanki okulun tapusu bendeymişçesine mutlu olurdu insan.

genelde fiziksel olarak daha büyük görünen kişilerin okuldaki kutsal statüleri.

zayıf vücudumla ilkokulda üç sene seçildiğim, konuşanları tahtaya yazdığım için bol bol dayak yediğim statü.

hoca sınıfta yokken sınıfın düzenini sağlamakla görevli kimse.
sınıf başkanı elbette tahtaya konuşanları yazan o gıcık kişidir.
sınıf başkanı seçiminde genelde sınıf kızlar ve erkekler olarak ikiye ayrılır ve neticede kimin sevdiği çocuk veya kız taraf değiştirirse o kazanır.
ilkokul ve ortaokulda aşırı ciddiye alınan bu mevki lisede yerini okul başkanlığı* için verilen çabaya bırakır.

genelde hoca yalakaları veya sınıftakı şakacı, fırlama tiplerden falan seçilir bunlar. yani en azından benim eğitim hayatım boyunca böyleydi.

genelde ben ve benim gibi birçok sessiz, hak, hukuk, disiplin bilen insanlar seçilmezdi. şöyle bir bakınca iyi ki seçmemişler diyorum. yalakaların, şakacıların vb. tiplerin seçilmesi hocanın da diğerlerinin de işine geliyordu bir bakıma. artık içlerine mi doğuyor desem ne desem bilmiyorum çünkü ben ve benim gibi insanlar seçilirse eminim ki içimizdeki diktatör açığa çıkardı.

kendi açımdan konuşacak olursam ben sınıf başkanı olsaydım sınıfta kimse çıt çıkaramaz, taşkınlık da yapamazdı çünkü herkese sert davranır, sınıfa ağır bir nizam getirirdim. bu da diğerlerinin işine gelmezdi.

işbu entryde kendimle yüzleşmiş oldum resmen kendimi bir an için maç kaybettikleri gerekçesiyle ıraklı futbolcuları döven saddam'ın oğlu uday gibi hissettim.

ilkokulda yapmışlığımız vardır.

bendim bu. görevi kötüye kullanmaktan görevden aldı hoca. bende darbe yapıp yönetime tekrar el koydum.

hiç sınıf başkanı olamadım.çünkü yalaka değildim.
kimseyi de ispiyonlamaz ve gammazlamazdım.