1.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.
son tanımları
3.
yedinci mühür
açılış sahnesinde ölüm ile karşılaşan şövalye, ölümün kaçınılmazlığı ve yaşamın anlamı üzerine düşünmeye başlar. satranç oyununu kullanarak bir tür metafor oluşturur; bu oyun, insan yaşamının stratejik bir oyun gibi algılanabileceği felsefi bir derinlik taşır. açılış sahnesi, film boyunca devam edecek olan varoluşsal ve dini temaları öne çıkararak izleyiciyi düşündürmeye yönelik bir giriş ile başlıyor.
devamını gör...
5.
the lobster
yorgos lanthimos'un yönettiği ve 2015 yapımı bir filmidir. film, toplumsal normların ve beklentilerin insanların yaşamlarını nasıl etkilediğini ele alır. lobster oteline gelen insanların, bir eş bulmak için belirli bir süreleri olduğu bir dünyada geçer. bu, evlilik ve ilişki gibi toplumsal normların ne kadar baskıcı olabileceğini ve insanların bu normlara uyma baskısı altında nasıl stres yaşadıklarını gözler önüne seriyor. bu film izleyicide insan ilişkileri ve yalnızlık konusunda derin bir etki bırakıyor. karakterler, bir eş bulmak için sürekli bir arayış içindedirler. ancak, bu arayışta insanlar özgürlüklerini kaybeder ve sahte birliktelikler içinde bulunurlar. film genel olarak karakterlerin kimliklerini korumak veya dönüştürmek arasında bir seçim yapma konusunu işliyor. filmin sonunda ana karakter, kendi kişiliğiyle bağdaşmayan bir dönüşüm geçirmek zorunda kalıyor.
devamını gör...
8.
beklentileri azaltarak yaşamak
"bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum"
(bkz: zeki demirkubuz)
(bkz: zeki demirkubuz)
devamını gör...
10.
kadınlar işten çıkarılırsa işsizlik yüzde 90 azalır düşüncesi
and nobel prize in economics goes to çorumlu bir vatandaş...
devamını gör...
11.
sevilen şiirler
ah muhsin ünlü
buradan dinle
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor tam arlarımda
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım var.
seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.
bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.
inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
-ve emir 'kûn' diyor; doğuruluyorum-
'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ilk dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.
ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!
ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder
ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime lacivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.
biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...
ah muhsin ünlü
buradan dinle
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor tam arlarımda
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım var.
seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.
bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.
inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
-ve emir 'kûn' diyor; doğuruluyorum-
'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ilk dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.
ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!
ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder
ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime lacivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.
biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...
ah muhsin ünlü
devamını gör...
12.
kız istemeye gidecek damat adayına verilen şartlar listesi
60 adet yumurta
5 kilogram beyaz peynir
10 litre sut
4.5 kilogram tavuk göğsü
2 kilogram yulaf
6 adet 1 kiloluk yoğurt
1 litre bebe yağı
artı 46 numara bay terlik.
5 kilogram beyaz peynir
10 litre sut
4.5 kilogram tavuk göğsü
2 kilogram yulaf
6 adet 1 kiloluk yoğurt
1 litre bebe yağı
artı 46 numara bay terlik.
devamını gör...
13.
penis kıskançlığı
feminist psikolojinin annesi (bkz: karen horney)'in rahim kıskançlığı ile cevap verdiği sigmund freud'un düşüncesidir. (bkz: penis kıskançlığı)'na göre kadınların penise sahip olamadıklarını anladıklarında hissettikleri kıskançlıktır. horney ise çok sonraları bu düşünceye karşı kadınlardaki kutsal çocuk doğurma yeteneğinin erkeklerde olmayışının yarattığı kıskançlık olarak rahim kıskançlığını ileri sürer.
devamını gör...
14.
erasmus'la gelen yamyam
(bkz: gibi (dizi)) s1e4
*what's your favorite color?
*öncelikle bir, bir gün önce babaannesi yenen hic kimse, ertesi gün kahvaltıcıya gitti diye, kafası dağılmaz.
bu bir. ikincisi, bizler sorunlarımızdan kahvaltı yaparak kaçan insanlar da değiliz.
*ilkkan araba alacaktı erteledi. ben mutfağı yaptıracaktım erteledim.
*what's your favorite color?
*öncelikle bir, bir gün önce babaannesi yenen hic kimse, ertesi gün kahvaltıcıya gitti diye, kafası dağılmaz.
bu bir. ikincisi, bizler sorunlarımızdan kahvaltı yaparak kaçan insanlar da değiliz.
*ilkkan araba alacaktı erteledi. ben mutfağı yaptıracaktım erteledim.
devamını gör...
15.
problemlerden uyuyarak kaçmak
problemlerden kahvaltı yaparak kaçılması kadar etkili olmayan eylem.
(bkz: erasmus'la gelen yamyam)
(bkz: erasmus'la gelen yamyam)
devamını gör...
16.
asla yapamam dediğiniz meslekler
efsaneyi hatırlayalım.
game of thrones'ta gece bekçisi olmak
game of thrones'ta gece bekçisi olmak
devamını gör...
17.
lost
lost çok bozdu. bayaa bi bozdu yani.. öyle böyle değil. inanılmaz bozdu. çok bozdu, çok fazla bozdu yani. o kadar bozdu ki önünü alamadı bozdu yani. bozdu bozdu bozdu . . . . . bi yerden sonra bozmaz diye bekledim dahada bozdu... artık bozmasın dedim iyice bozdu, artık inanamadım bozdu bozdu gitti yani. lostu bıraktım ben ya lostu.. nasıl bozulur ya! dedim, dedim daha fazla bozulmaz herhalde dedim ben. ben bi yerde duracak dedim, bozulmaz diye bekledim ama gene bozdu.
devamını gör...
19.
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
herhangi bir dinlenme tesisinin sabah soğuğunda bayat çay-simit yaparken.
devamını gör...