size göre ilk üçe giren kitaplar

jose saramago - isa’ya göre incil

teolojik bir meseleye getirdiği özgün yorumla, tanrıyı ve şeytanı insan formuna bürümesiyle, tanrı-şeytan-isa buluşmasındaki anlatımıyla kalbimi fethetmişti. müthiş bir roman olduğunu düşünüyorum.

muzaffer izgü - zıkkımın dibi

herkesin tekrar tekrar okuduğu bir romanı, izlediği bir filmi/dizisi vardır. bu roman çocukluğumun açık ara bir numarası, tekrar tekrar döndüğüm tek roman.

sait faik abasıyanık - alemdağ’da var bir yılan

sait faik’in büyüklüğünü memleketçe idrak edemediğimizi düşünüyorum. uluslararası çapta bir yazar. panco’suyla, rum balıkçılarıyla, yalnızlığıyla, sıradan insanlarıyla benim gönlümdeki yeri çok ayrı.

1. halide edip - vurun kahpeye
2. sylvia plath - sırça fanus
3. charlotte brontë - jane eyre

benim favori üç kitabım bunlar. genelde female gaze denilen, yani “kadın bakış açısı” ile yazılmış romanları çok daha fazla seviyorum. bu üç kitapta da, her ne kadar farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde yazılmış olsalar da hepsinde kadın karakterin toplumla, erkeklerle, gelenekle veya kendi içsel çatışmalarıyla mücadelesi ve "özgürlük arayışı" var. ayrıca her üç ana karakterde de kendimle benzettiğim yönler buldum. özellikle sırça fanus, benim için neredeyse birebir özdeşlik kurabileceğim bir karakter yarattı. ama vurun kahpeye'deki konu o kadar güçlü işlenmişti ki, hem gerçekçi hem de kurtuluş savaşı yıllarındaki kültürel ve tarihi kodları birebir yansıtıyor ve üstelik iç burkucu bir aşk hikayesi de var. bu yüzden onu geçecek bir kitap olduğunu sanmıyorum benim için, sonuna doğru da ağlamıştım okurken. sonuç olarak, hepsini gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.

engereğin gözü, kürk mantolu madonna, olağan üstü bir gece